31 Ekim 2009 Cumartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-55-RAHMAN

55-RAHMAN- Rahmeti bol olan
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
55 The Beneficient

Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Er rahman.
2. Allemel kur'ane.
3. Halekal insane.
4. Allemehul beyan.
5. Eş şemsu vel kameru bi husban.
6. Ven necmu veş şeceru yescudan.
7. Ves semae rafeaha ve vedaal mizan.
8. Ella tatğav fil mizan.
9. Ve ekıymul vezne bil kıstı ve la tuhsirul mizan.
10. Vel erda vedaaha lil enam.
11. Fiha fakihetuv ven nahlu zatul ekmani.
12. Vel habbu zul asfi ver rayhan.
13.
Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.




1. The Most Gracious!
2. It is He Who has taught the Quran.
3. He has created man:
4. He has taught him an intelligent speech.
5. The sun and the moon follow courses (exactly) computed;
6. And the herbs and the trees - both (alike) bow in adoration.
7. And the Firmament has He raised high, and He has set up the Balance (of Justice),
8. In order that ye may not transgress (due) balance.
9. So establish weight with justice and fall not short in the balance.
10. It is He Who has spread out the earth for (His) creatures:
11. Therein is fruit and date-palms, producing spathes (enclosing dates);
12. Also corn, with (its) leaves and stalk for fodder, and sweet-smelling plants.
13.
Then which of the favors of your Lord will ye deny?


1. Rahman
2. Kur'an'ı öğretti,
3. İnsanı yarattı,
4. ona güzel beyanı belletti.
5. Güneş ve Ay hesap iledir;
6. çemen, ağaç secde eder dururlar.
7. Bak şu güzel göğe, onu yükseltti, mizanı koydu ki,
8. tartıda taşkınlık etmeyesiniz.
9. Tartıyı adaletle doğru tutun, teraziyi aksatmayın!
10. Yeryüzünü mahlukat için serdi,
11. Onda meyvalar, salkım tomurcuklu hurma ağaçları vardır.
12. Çimli taneler ve güzel kokulu bitkiler vardır;
13.
şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?
------------------------------------------------------------------------------------------
19. Merecelbahreyni yeltekıyani.

20. Beynehuma berzahun la yebğıyani.

21.
Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani


19. He has let free the two Seas, meeting together:
20. Between them is a Barrier which they do not transgress:
21.
Then which of the favors of your Lord will ye deny?



19. Salıvermiş iki denizi daima birbirleri ile çatışıyorlar;
20. aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmazlar;
21.
şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
26. Kullu men 'aleyha famin

27. Ve yebka vechu rabbike zulcelali vel'ikrami.


28.
Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.


26. All that is on earth will perish:
27. But will abide (for ever) the Face of thy Lord,- full of Majesty, Bounty and Honor.

28. Then which of the favors of your Lord will ye deny?


26. Yeryüzünde bulunan herşey fanidir;
27. Yüce ve iyilik sahibi Rabbinin yüzü bakidir;


28.
şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
77.
Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban

78.
Tebarakesmu rabbike zil celali vel ikram

77.
Then which of the favors of your Lord will ye deny?

78.
Blessed be the name of thy Lord, full of Majesty, Bounty and Honor.


77.
şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?

78.
Ululuk ve ikram sahibi Rabbinin adı yüce, çok yücedir!


KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-54-KAMER

54-KAMER-AY
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
54 The Moon


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

17. Ve le kad yessernal kur'ane liz zikri fe hel mim muddekir

17. And We have indeed made the Quran easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?


17. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
-----------------------------------------------------------------------------

22. Ve le kad yessernel kur'ane liz zikri fe hel mim muddekir

22. But We have indeed made the Quran easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
22. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
-----------------------------------------------------------------------------

32. Ve le kad yessernel kur'ane liz zikri fe hel min muddekir

32. And We have indeed made the Quran easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?



32. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
--------------------------------------------------------------------------------

49. İnna kulle şey'in halaknahu bi kader

50. Ve ma emruna illa vahıdetun ke lemhım bil besar

51. Ve le kad ehlekna eşyaakum fe hel mim muddekir

52. Ve kullu şey'in fealuhu fiz zubur

53. Ve kullu sağıyriv ve kebirim mustetar

54. İnnel muttekıyne fi cennativ ve neher

55. Fi mak'adi sıdkın ınde
melikim muktedir



49. Verily, all things have We created in proportion and measure.
50. And Our Command is but a single (word),- like the twinkling of an eye.
51. And (oft) in the past, have We destroyed gangs like unto you: then is there any that will receive admonition?
52. All that they do is noted in (their) Books (of Deeds):
53. Every matter, small and great, is on record.
54. As to the Righteous, they will be in the midst of Gardens and Rivers,
55. In a sure abode with a
Sovereign Omnipotent.



49. Haberiniz olsun ki, Biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır.
50. Emrimiz (işimiz, buyrultumuz) yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir!
51. Andolsun ki, emsalinizi hep helak ettik, fakat hani düşünen?
52. Bununla beraber işledikleri herşey defterlerdedir.
53. Küçük, büyük hepsi satıra geçmiştir!
54. Şüphesiz takva sahipteri cennetterde nur içindedirler.
55. Kudretine nihayet olmayan
padişahlar padişahının
yüce huzurunda doğrulara has mecliste!

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-53-NECM

53-NECM-YILDIZ
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
53 The Star


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


60. Ve tadhakune ve la tebkun

61. Ve entum samidun

62. Fescudu lillahi va'budu

60. And will ye laugh and not weep,-
61. Wasting your time in vanities?
62. But fall ye down in prostration to Allah and adore (Him)!




60. -Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
61. Siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller?
62. Haydi secdeye kapanın ve kulluk edin!

27 Ekim 2009 Salı

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-52-TUR

52-TUR-TUR DAĞI
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
52 The Mountain


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Vet tur

2. Ve kitabim mestur

1. By the Mount (of Revelation);
2. By a Book Inscribed


1. Andolsun o Tur'a,
2. Yayılmış ince deri üzerine yazılmış bir Kitab'a,

-------------------------------------------------------------------------------------
28. İnna kunna min kablu ned'uhu innehu huvel berrur rahıym



28. "Truly, we did call unto Him from of old: truly it is He, the Beneficent, the Merciful!"


28. Evet biz bundan önce O'na dua ediyor, korumasını istiyorduk .Gerçekten O, öyle iyiliği bol, öyle merhameti çok olandır."
-------------------------------------------------------
48. Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi a'yunina ve sebbıh bi hamdi rabbike hıyne tekum

49. Ve minel leyli fesebbıhhu ve idbaran nucum

48. Now await in patience the command of thy Lord: for verily thou art in Our eyes: and celebrate the praises of thy Lord the while thou standest forth,
49. And for part of the night also praise thou Him,- and at the setting of the stars

48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen bizim gözetimimiz altındasın, kalktığında Rabbini hamd ile tesbih et.
49. Gecenin bir kısmında da O'nu tesbih et, yıldızların batmaya yaklaştığı sıra da!

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-51-ZARİYAT

51-ZARİYAT- Tozutup savuranlar
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
51 The Scatterers

Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


55. Ve zekkir fe innez zikra tenfeul mu'minin

56. Ve ma halaktul cinne vel inse illa li ya'budun

57. Ma uridu minhum mir rizkıv ve ma uridu ey yut'ımun

58.
İnnellahe huver rezzaku zul kuvvetil metin


59. Fe inne lillezine zalemu zenubem misle zenubi ashabihim fe la yesta'cilun

60. Fe veylul lillezine keferu miy yevmihimullezi yuadun


55. But remind; for reminding benefits the Believers.
56. I have only created Jinns and men, that they may serve Me.
57. No Sustenance do I require of them, nor do I require that they should feed Me.
58.
For Allah is He Who gives (all) Sustenance,- Lord of Power,- Steadfast (for ever).
59. For the Wrong-doers, their portion is like unto the portion of their fellows (of earlier generations): then let them not ask Me to hasten (that portion)!
60. Woe, then, to the Unbelievers, from that Day of theirs which they have been promised


55. Bununla beraber öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt müminlere fayda verir.
56. Ben cinleri ve insanlan ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.
57. Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yemek yedirmelerini de istemiyorum.
58.
Şüphesiz Allah, rızık veren, sarsılmaz kuvvet sahibi O'dur.

59. Onun için muhakkak o zulmedenlere arkadaşlarının payı gibi, dolgun bir pay vardır, şimdi onu acele istemesinler!
60. Artık o tehdit edildikleri günlerin azabından vay o küfredenlere

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-50-KAF

50-KAF-'Kaf' harfi
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
50-Qaf


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Kaf vel kur'anil mecid

1. Qaf: by the Glorious Quran (thou art Allah's Messenger)

1. Kaf. Şanlı Kur'an'a andolsun!

------------------------------------------------------------------------------
39. Fasbir ala ma yekulune ve sebbıh bi hamdi rabbike kable tuluış şemsi ve kablel ğurub


40. Ve minel leyli fe sebbıhhu ve edbaras sucud

39. Bear, then, with patience, all that they say, and celebrate the praises of thy Lord, before the rising of the sun and before (its) setting.
40. And during part of the night, (also,) celebrate His praises, and (so likewise) after the prostration.

39. O halde onların laflarına karşı sabret ve Rabbini güneş doğmadan önce ve batmadan önce hamd ile tesbih et!
40. Geceleyin de onu tesbih et, secdelerin ardından da.


43. İnna nahnu nuhyi ve numitu ve ileynel mesıyr

43. Verily it is We Who give Life and Death; and to Us is the Final Return-

43. Şüphesiz ki, Biz Biziz! Hem dirittiriz, hem öldürürüz ve dönüş de Bizedir.

25 Ekim 2009 Pazar

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-49-HUCURAT

49-HUCURAT-HÜCRELER
49 The Chambers


QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
Bismillahirrahmanirrahim -In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun alım

2. Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba'dıküm li ba'dın en tahbeta a'malüküm ve entüm la teş'urun

3. İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm mağfiratüv ve ecrun azıym

4. İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya'kılun

5. Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm vallahü ğafurur rahıym

6.
Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm nadimın

7. Va'lemu enne fıküm rasulellah lev yütıy'uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan ülaike hümür raşidun

8.
Fadlem minellahi ve nı'meh vallahü alımün hakım


9. Ve in taifetani minel mü'minınaktetelu fe aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu innellahe yühıbbül müksitıyn

10.
İnnemel mü'minune ıhvetün
fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun
11. Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi'sel ismül füsuku ba'del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun

12.
Ya eyyühellezıne amenüctenibu kesıram minez zanni
inne ba'daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba'duküm ba'da e yühıbbü ehadüküm ey ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym


13. Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu
inne ekrameküm ındellahi etkaküm
innellahe alımün habır

14. Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurur rahıym
15. İnnemel mü'minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah ülaike hümüs sadikun
16. Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya'lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey'in alım
17. Yemünnune aleyke en eslemu kul la temünnu aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm sadikıyn
18.
İnnellahe ya'lemü ğaybes semavati vel ard vallahü basıyrum bima ta'melun


1. O Ye who believe! Put not yourselves forward before Allah and His Messenger; but fear Allah; for Allah is He Who hears and knows all things.
2. O ye who believe! Raise not your voices above the voice of the Prophet, nor speak aloud to him in talk, as ye may speak aloud to one another, lest your deeds become vain and ye perceive not.
3. Those that lower their voices in the presence of Allah's Messenger,- their hearts has Allah tested for piety: for them is Forgiveness and a great Reward.
4. Those who shout out to thee from without the Inner Apartments - most of them lack understanding.
5. If only they had patience until thou couldst come out to them, it would be best for them: but Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.
6.
O ye who believe! If a wicked person comes to you with any news, ascertain the truth, lest ye harm people unwittingly, and afterwards become full of repentance for what ye have done.

7. And know that among you is Allah's Messenger: were he, in many matters, to follow your (wishes), ye would certainly suffer: but Allah has endeared the Faith to you, and has made it beautiful in your hearts, and He has made hateful to you Unbelief, wickedness, and rebellion: such indeed are those who walk in righteousness;-
8.
A Grace and Favor from Allah; and Allah is full of Knowledge and Wisdom.

9. If two parties among the Believers fall into a fight, make ye peace between them: but if one of them transgresses beyond bounds against the other then fight ye (all) against the one that transgresses until it complies with the command of Allah; but if it complies then make peace between them with justice and be fair: for Allah loves those who are fair (and just).
10.
The Believers are but a single Brotherhood:
so make peace and reconciliation between your two (contending) brothers; and fear Allah, that ye may receive Mercy.
11. O ye who believe! Let not some men among you laugh at others: it may be that the (latter) are better than the (former): nor let some women laugh at others: it may be that the (latter are better than the (former): nor defame nor be sarcastic to each other, nor call each other by (offensive) nicknames: Ill-seeming is a name connoting wickedness, (to be used of one) after he has believed: and those who do not desist are (indeed) doing wrong.
12. O ye who believe! Avoid suspicion as much (as possible): for suspicion in some cases is a sin: and spy not on each other, nor speak ill of each other behind their backs. Would any of you like to eat the flesh of his dead brother? Nay, ye would abhor it...But fear Allah, for Allah is Oft- Returning, Most Merciful.
13. O mankind! We created you from a single (pair) of a male and a female, and made you into nations and tribes, that ye may know each other (not that ye may despise each other).
Verily the most honored of you in the sight of Allah is (he who is) the most righteous of you.
And Allah has full knowledge and is well acquainted (with all things).
14. The desert Arabs say, "We believe." Say, "Ye have no faith; but ye (only) say, 'We have submitted our wills to Allah,' For not yet has Faith entered your hearts. But if ye obey Allah and His Messenger, He will not belittle aught of your deeds: for Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful."
15. Only those are Believers who have believed in Allah and His Messenger, and have never since doubted, but have striven with their belongings and their persons in the Cause of Allah: such are the sincere ones,
16. Say: "What! Will ye tell Allah about your religion? But Allah knows all that is in the heavens and on earth: He has full knowledge of all things.
17. They impress on thee as a favor that they have embraced Isl�m. Say, "Count not your Isl�m as a favor upon me: Nay, Allah has conferred a favor upon you that He has guided you to the faith, if ye be true and sincere.
18.
"Verily Allah knows the unseen of the heavens and the earth: and Allah Sees well all that ye do."


1. Ey iman edenler, Allah'ın ve peygamberinin önüne geçmeyin (saygısızlık etmeyin) ve Allah'tan korkun, çünkü Allah işitir, bilir.
2. Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesinden üstün kaldırrnayın (fazla yükseltmeyin) ve ona birbirinize bağırır gibi iri söylemeyin ki, haberiniz olmadan amelleriniz hiçe iniverir!
3. Kesinlikle Allah ve Resulünün yanında seslerini kısanlar (yok mu), işte onlar o kimselerdir ki, Allah kalplerini takva için imtihan etmiştir. Onlara hem bir bağışlama, hem de buyuk bir mükafat vardır.
4. Sana odaların arkasından ünleyenlerin (bağıranların) çoğu kesinlikle aklı ermeyenlerdir.
5. Eğer onlar, sen kendilerine çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette haklarında hayırlı olurdu. Bununla beraber Allah çok bağışlayandır, merhamet edendir.
6.
Ey iman edenler, eğer size bir fasık bir haber getirirse onu iyice araştırın, sonra bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz.
7. Hem biliniz ki, içinizde Allah'ın peygamberi vardır. Şayet o, birçok işlerde size itaat etseydi, haliniz yaman olurdu. Fakat Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsledi; küfrü, yoldan çıkmayı ve isyanı size çirkin gösterdi. İşte onlar, Allah'ın lütfu ve nimeti ile doğnı yola ermiş olanlardır. Allah, her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
8.
Bu, Allah'tan bir lütuf ve nimettir. Allah herşeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
9. Eğer müminlerden iki grup birbirieriyle çarpışırlarsa, hemen aralarını bulun barıştırın! Şayet biri ötekine saldırıyorsa, Allah'ın emrine dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse, yine adalette aralarını düzeltin ve hep insaflı olun. Çünkü Allah adaletli davrananları sever.
10.
Müminler ancak kardeştirler,
onun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, rahmete layık olasınız!
11. Ey iman edenler, bir topluluk bir toplulukla alay etmesin; belki de onlar kendilerinden daha hayırlı olurlar; bir takım kadınlar da diğer kadınlarla (alay etmesin), belki onlardan daha hayırlı olurlar. Bir de kendi kendinizi ayıplamayın ve kötü lakaplarla atışmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü isimdir! Her kim de tevbe etmezse, işte onlar kendilerine zulmedenlerdir.
12.
Ey iman edenler, zannın bir çoğundan çekinin
, çünkü zannın bazısı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin! Sizden biriniz kardeşinin ölü halindeki etini yemek ister mi hiç? Demek tiksindiniz! O halde Allah' tan korkun, çünkü Allah, tevbeyi çok kabul edendir. Çok bağışlayıcıdır.
13. Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışanız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Haberiniz olsun ki,
Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır
. Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır.
14. Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz henüz iman etmediniz, fakat henüz iman kalplerinizin içine girmemiş olduğu halde "İslama girdik" deyin. Eğer Allah'a ve peygamberine itaat ederseniz, size amellerinizden hiçbir şey eksiklemez; çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edendir."
15. Müminler, ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve peygamberine iman ettikten sonra şüpheye düşmeyip Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşmaktadırtar. İşte doğru olanlar onlardır ancak.
16. De ki: "Siz Allah'a dindarlığınızı mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdekini ve yerdekini bilir ve Allah herşeyi bilendir"
17. İslam'a girdiklerini senin başına kakıyorlar. De ki: "Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın, bilakis size iman yolunu gösterdiği için Allah sizin başınıza kakar, eğer doğru kimseler iseniz.
18.
Göklerin, yerin sırrını Allah bilir ve Allah, her ne yaparsanız görür.

23 Ekim 2009 Cuma

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-48-FETİH

48-FETİH-FETİH-AÇILIŞ
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
48 The Victory


Bismillahirrahmanirrahim

In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1.
İnna fetahna leke fetham mübina


2. Li yağfira lekellahü ma tekaddeme min zembike ve ma teahhara ve yütimme nı'metehu aleyke ve yehdiyeke sıratam müstekıyma

3.
Ve yensurakellahü nasran aziza


1.
Verily We have granted thee a manifest Victory:

2. That Allah may forgive thee thy faults of the past and those to follow; fulfil His favour to thee; and guide thee on the Straight Way;
3.
And that Allah may help thee with powerful help.


1.
Doğrusu Biz sana apaçık bir fetih açtık.

2. Allah, senin geçmiş ve gelecek kusurlarını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin diye.
3.
Ve Allah, eşsiz bir şanlı zafer ile sana yardım eder.



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
7.
Ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü azizen hakima

8.
İnna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezira

9. Li tü'minu billahi ve rasulihi ve tüazziruhu ve tuvekkiruh ve tusebbihuhu bükreten ve asiyla

7.
For to Allah belong the Forces of the heavens and the earth; and Allah is Exalted in Power, Full of Wisdom.
8. We have truly sent thee as a witness, as a bringer of Glad Tidings, and as a Warner:
9. In order that ye (O men) may believe in Allah and His Messenger, that ye may assist and honour Him, and celebrate His praise morning and evening.

7.
Allah'ındır göklerin ve yerin bütün orduları ve Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
8. Doğrusu Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem de bir uyarıcı olarak gönderdik.
9. Allah'a ve peygamberine inanasınız da bunu takviye edip onurlandırarak O'na sabah akşam tesbih edesiniz diye.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
14. Ve lillahi mülküs semavati vel ard yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa' ve kanellahü ğafurar rahıyma

14. To Allah belongs the dominion of the heavens and the earth: He forgives whom He wills, and He punishes whom He wills: but Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.

14. Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; dilediği kimseyi bağışlar, dilediğine de azap eder. Allah, çok bağışlayandır, merhamet sahibidir.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
28. Hüvellezı ersele rasulehu bil hüda ve dinil hakkı liyuzhirahu aled dini küllihi Ve kefa billahi şehida


29.
Muhammedün resulullah
vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana siymahüm fi vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incil kezer'ın ahrace şat'ehu feazerahu festağleza festeva ala sukıhi yu'cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadallahüllezine amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran aziyma


28. It is He Who has sent His Messenger with Guidance and the Religion of Truth, to proclaim it over all religion: and enough is Allah for a Witness.

29.
Muhammad is the apostle of Allah.
and those who are with him are strong against Unbelievers, (but) compassionate amongst each other. Thou wilt see them bow and prostrate themselves (in prayer), seeking Grace from Allah and (His) Good Pleasure. On their faces are their marks, (being) the traces of their prostration. This is their similitude in the Taurat; and their similitude in the Gospel is: like a seed which sends forth its blade, then makes it strong; it then becomes thick, and it stands on its own stem, (filling) the sowers with wonder and delight. As a result, it fills the Unbelievers with rage at them. Allah has promised those among them who believe and do righteous deeds forgiveness, and a great Reward


28. O'dur peygamberini hidayet rehberi ve hak dini ile gönderen; onu her dinin üstüne çıkarmak için şahit olarak da Allah yeter!

29.
Muhammed, Allah'ın peygamberidir.

Onun beraberindekiler ise, kafirlere karşı çok çetin, kendi aralarında son derece merhametlidirler. Onları rükü ve secde ederken, Allah'ın lütfunu ve hoşnutluğunu dilerken görürsün. Nişanları yüzlerindedir secde eserinden. Bu onların Tevrat'taki misalleri, İncil'deki misalleri ise, kendileriyle kafirleri öfkelendirmesi için, filizini çıkarmış, onu güçlendirmiş sonra kalınlaşıp sapı üzerine dimdik doğrulmuş, çiftçilerin hoşuna giden bir ekin gibidir.Onlardan iman edip de iyi işler yapanlara Allah hem bir bağışlama vaad buyurdu, hem de büyük bir mükafat.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-47-MUHAMMED

47-
MUHAMMED
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Ellezıne keferu ve saddu an sebılillahi edalle a'malehüm

2. Vellezıne amenu ve amilüs salihati ve amenu bima nüzzile ala
muhammed
iv ve hüvel hakku mir rabbihim keffera anhüm seyyiatihim ve asleha balehüm

1. Those who reject Allah and hinder (men) from the Path of Allah,- their deeds will Allah bring to naught.
2. But those who believe and work deeds of righteousness, and believe in the (Revelation) sent down to
Muhammad
- for it is the Truth from their Lord,- He will remove from them their ills and improve their condition.

1. Onlar ki, inkar etmekte ve Allah yolundan yüz çevirmektedirler; Allah, onların yaptıklarını boşa çıkarmaktadır.
2. İman edip iyi iyi işler yapanlar ve
Muhammed
'e indirilene iman edenlere gelince ki Rablerinden gelen gerçek te odur Allah, onların kötülüklerini silmekte ve durumlarını düzeltmektedir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
33. Ya eyyühellezıne amenu etıy'ullahe ve etıy'ur rasule ve la tübtılu a'maleküm
33. O ye who believe! Obey Allah, and obey the messenger, and make not vain your deeds!

33. Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin de yaptıklannızı boşa çıkarmayın!

21 Ekim 2009 Çarşamba

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-46-AHKAF

46-AHKAF-YER ADI
QURAN ( ENGLISH ) ( BY A. YUSUF ALİ )
46 The Sandhills


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Ha mim

2. Tenzılül kitabi minellahil azızil hakım

. Ha Mim.
2. The revelation of the Book is from Allah the Exalted in Power, Full of Wisdom.


1. Ha, Mim.
2. Bu kitabın ceste ceste indirilmesi çok güçlü ve hikmet sahibi Allah tarafındandır

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
13. İnnellezıne kalu rabbünellahü sümmestekamu fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun

14. Ülaike ashabül cenneti halidıne fıha cezaem bima kanu ya'melun

15. Ve vessaynel insane bi valideyhi ıhsana hamelethü ümmühu kürhev ve vedaathü kürha ve hamlühu ve fisalühu selasune şehra hatta iza beleğa eşüddehu ve
beleğa erbeıyne seneten
kale rabbi evzı'nı en eşküra nı'metekelletı en'amte aleyye ve ala valedeyye ve en a'mele salihan terdahü ve aslıh lı fı zürriyyetı innı tübtü ileyke ve inni minel müslimin

13. Verily those who say, "Our Lord is Allah," and remain firm (on that Path),- on them shall be no fear, nor shall they grieve.
14. Such shall be Companions of the Gardens, dwelling therein (for aye): a recompense for their (good) deeds.
15. We have enjoined on man kindness to his parents: in pain did his mother bear him, and in pain did she give him birth. The carrying of the (child) to his weaning is (a period of) thirty months. At length, when he reaches the age of full strength and
attains forty years
, he says, "O my Lord! Grant me that I may be grateful for Thy favor which Thou has bestowed upon me, and upon both my parents, and that I may work righteousness such as Thou mayest approve; and be gracious to me in my issue. Truly have I turned to Thee and truly do I submit (to Thee) in Isl�m."


13. "Rabbimiz Allah'tır!" deyip de sonra doğru gidenler var ya, onlara kesinlikle hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
14. Onlar, cennetliktirler, yaptıklarına mükafat olarak sonsuza dek orada kalacaklardır.
15. Biz o insana anne-babasına güzel davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına ulaşıp
kırk yaşına girdiği zaman
: "Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama-babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek müsümanlardanım." der.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-45-CASİYE

45-CASİYE- çöken, oturan
QURAN ( ENGLISH ) ( by A. YUSUF ALİ )
45 The Kneeling

Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Ha mim

2. Tenzilül kitabi minellahil azizil hakim

3. İnne fis semavati vel ardı le ayatil lil mü'minin

4. Ve fı halkıküm ve ma yebüssü min dabbetin ayatül li kavmiy yukinun

1. Ha Mim.
2. The revelation of the Book is from Allah the Exalted in Power, Full of Wisdom.
3. Verily in the heavens and the earth, are Signs for those who believe.
4. And in the creation of yourselves and the fact that animals are scattered (through the earth), are Signs for those of assured Faith.

1. Ha, Mim,
2. Kitap indirilmesi o güçlü ve hikmet sahibi Allah tarafındandır.
3. Muhakkak göklerde ve yerde mü'minler için ayetler vardır.
4. Canlıları çeşit çeşit üreterek sizi yaratmasında da kesin inanan bir topluluk için çok deliller vardır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
36. Fe lillahil hamdü rabbis semavati ve rabbil ardı rabbil alemin

37. Ve lehül kibriyaü fis semavati vel ardı ve hüvel azizül hakim

36. Then Praise be to Allah, Lord of the heavens and Lord of the earth,- Lord and Cherisher of all the Worlds!
37. And unto Him (alone) belongth Majesty in the heavens and the earth: and He is Exalted in Power, Full of Wisdom!
36. o halde hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve bütün alemlerin Rabbi olan Allah'adır.
37. Göklerde ve yerde büyüklük O'na aittir. 0, öyle güçlüdür. öyle hikmet sahibidir

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-44-DUHAN

44-DUHAN- Duman, sis, pus
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

44 The Evident Smoke



Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Ha mım
2. Vel kitabil mübiyn
3. İnna enzelnahü fı leyletim mübaraketin inna künna münzirın
4. Fıha yüfraku küllü emrin hakiym
5. Emram min ındina inna künna mürsiliyn
6. Rahmeten mir rabbik innehu hüves semiy'ul aliym
7. Rabbis semavati vel erdı ve ma beynehüma in küntüm mukıniyn
8. La ilahe illa hüve yuhyı ve yümiyt rabbüküm ve rabbü abaikümül evveliyn


1. Ha Mim.
2. By the Book that makes things clear;-
3. We sent it down during a blessed night: for We (ever) wish to warn (against Evil).
4. In that (night) is made distinct every affair of wisdom,
5. By command, from Us. For We (ever) send (revelations),
6. As Mercy from thy Lord: for He hears and knows (all things);
7. The Lord of the heavens and the earth and all between them, if ye (but) have an assured faith.
8. There is no god but He: It is He Who gives life and gives death,- The Lord and Cherisher to you and your earliest ancestors.

1. Ha,Mim,
2. Apaçık Kitab hakkı için,
3. Biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik; çünkü Biz uyarıcı gönderiyorduk.
4. Bir gece ki, her hikmetli iş onda ayırt edilir.
5. Tarafımızdan (gelen) emir; çünkü Biz peygamber gönderiyorduk,
6. Rabbinden bir rahmet olarak; gerçekten O öyle işiten, Öyle bilendir.
7. O, göklerin, yerin ve bütün aralarındakilerin Rabbidir, kesin inanıyorsanız.
8. O'ndan başka tanrı yoktur. Hem diriltir, hem de öldürür; hem sizin Rabbiniz, hem de önceki atalarınızın Rabbidir.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-43-ZUHRUF

43-ZUHRUF- Süs-Püs
KURAN-I KERİM ( ARAPÇA - LATİN HARFLİ )
43 - ZUHRUF
Bismillahirrahmanirrahim


QURAN ( ENGLISH ) ( BY A. YUSUF ALİ )
43 - The Embellishment
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.



1. Ha mım

2. Vel kitabil mübın

3. İnna cealnahü kur'anen rabiyyel lealleküm ta'kılun

4. Ve innehu fı ümmil kitabi ledeyna le aliyyün hakım

1. Ha Mim
2. By the Book that makes things clear,-
3. We have made it a Quran in Arabic, that ye may be able to understand.
4. And verily, it is in the Mother of the Book, with Us, high (in dignity), full of wisdom.


1. Ha, Mim.
2. Bu parlak Kitab'ın kadrini bilin!
3. Doğrusu, Biz onu Arapça olarak okunacak bir Kur'an yaptık ki akıl erdiresiniz.
4. Ve gerçekten o Bizim nezdimizdeki Ana Kitapta. Çok yüksek, çok hikmetlidir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
43. Festemsik billezı uhıye ileyk inneke ala sıratım müstekıym

44. Ve innehu lezikrul leke ve li kavmik ve sevfe tüs'elun



43. So hold thou fast to the Revelation sent down to thee; verily thou art on a Straight Way.
44. The (Quran) is indeed a reminder, for thee and for thy people; and soon shall ye (all) be brought to account.


43. Sen hemen o sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin.
44. Ve muhakkak ki o (Kur'an) hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride bundan sorulacaksınız.

------------------------------------------------------------------------------


63. Ve lemma cae ıysa bil beyyinati kale kad ci'tüküm bil hıkmeti ve li übeyyine leküm ba'dallezı tahtelifune fıh fettekullahe ve etıy'un


64. İnnellahe hüve rabbı ve rabbüküm fa'büduh haza sıratum müstekıym



63. When Jesus came with Clear Signs, he said: "Now have I come to you with Wisdom, and in order to make clear to you some of the (points) on which ye dispute: therefore fear Allah and obey me.

64. "For Allah, He is my Lord and your Lord: so worship ye Him: this is a Straight Way."

63. İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

64. Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na kulluk edin, işte bu doğru bir yoldur.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

82. Sübhane rabbis semavati vel erdı rabbil arşi amma yesıfun
82. Glory to the Lord of the heavens and the earth, the Lord of the Throne! He is free from the things they attribute (to Him)!
82. Münezzehtir, yücedir o göklerin ve yerin Rabbi, Arş'ın Rabbi onların nitelendirdikleriden.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
85. Ve tebarakellezı lehu mülküs semavati vel erdı ve ma beynehüma ve ındehu ılmüs saah ve ileyhi türceun

85. And blessed is He to Whom belongs the dominion of the heavens and the earth, and all between them: with Him is the Knowledge of the Hour (of Judgment): and to Him shall ye be brought back.
85. Ve O ne yücedir ki, göklerin, yerin ve aralarındakilerin hükümranlığı O'nundur. Kıyamete dair bilgi de O'nun yanındadır. Ve hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
89. Fasfah anhüm ve kul selam fe sevfe ya'lemun
89. But turn away from them, and say "Peace!" But soon shall they know!
89. "Şimdi sen onlardan vazgeç de "Selam!" de! Artık ilerde bileceklerdir.

18 Ekim 2009 Pazar

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-42-ŞURA

42-ŞURA- toplu denetim
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

42 The Counsel


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Ha mim

2. Ayn sin kaf

3. Kezalike yuhıy ileyke ve ilellezıne min kablikellahül azızül hakım

4. Lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve hüvel aliyyül azıym

1. Ha Mim
2. Ayn. Sin. Qaf.
3. Thus doth (He) send inspiration to thee as (He did) to those before thee,- Allah, Exalted in Power, Full of Wisdom.
4. To Him belongs all that is in the heavens and on earth: and He is Most High, Most Great.

1. Ha, Mim.
2. Ayn, sîn, kaf.
3. O güçlü, hikmet sahibi Allah sana, senden öncekilere de işte böyle vahyediyor.
4. Bütün göklerdeki ve yerdeki O'nundur ve O, öyle ulu, öyle yücedir

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
12. Lehu mekalıdüs semavati vel ard yebsütur riska li mey yeşaü ve yakdir innehu bikülli şey'in alım


12. To Him belong the keys of the heavens and the earth: He enlarges and restricts. The Sustenance to whom He will: for He knows full well all things.
12. Göklerin ve yerin kilitleri O'nun. Rızkı dilediğine açar ve kısar; çünkü O, herşeyi bilir.


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
15. Fe li zalike fed'u vestekım kema ümirt ve la tettebı' ehvaehüm ve kul amentü bima enzelellahü min kitab ve ümirtü li a'dile beyneküm allahü rabbüna ve rabbüküm lena a'malüna ve leküm a'malüküm la huccete beynena ve beyneküm allahü yecmeu beynena ve ileyhil mesıyr


16. Vellezıne yühaccune fillahi mim ba'di mestücıbe lehu huccetühüm dahıdatün ınde rabbihim ve aleyhim ğadabüv ve lehüm azabün şedıd

17. Allahüllezı enzelel kitabe bil hakkı vel mızan ve ma yüdrıke lealles saate karıb

18. Yesta'cilü bihellezıne la yü'minune biha vellezıne amenu müşfikune minha ve ya'lemune ennehel hakk e la innellezıne yümarune fis saati lefı dalalim beıyd

19.
Allahü latıyfüm bi ıbadihı yerzüku mey yeşa' ve hüvel kaviyyül azız


15. Now then, for that (reason), call (them to the Faith), and stand steadfast as thou art commanded, nor follow thou their vain desires; but say: "I believe in whatever Book Allah has sent down; and I am commanded to judge justly between you. Allah is our Lord and your Lord: for us (is the responsibility for) our deeds, and for you for your deeds. There is no contention between us and you. Allah will bring us together, and to Him is (our) final goal.
16. But those who dispute concerning Allah after He has been accepted,- futile is their argument in the sight of their Lord: on them is Wrath, and for them will beach Terrible.
17. It is Allah Who has sent down the Book in Truth, and the Balance, and what will make thee realize that perhaps the Hour is close at hand?
18. Only those wish to hasten it who believe not in it: those who believe hold it in awe, and know that it is the Truth. Behold, verily those that dispute concerning the Hour are far astray.
19.
Gracious is Allah to His servants: He gives Sustenance to whom He pleases: and He is the Strong, the Mighty.


15. Bunun için sen durma çağır ve emrolunduğun gibi doğru gitl! Onların arzularına uyma ve de ki: "Ben Allah'ın indirdiği her kitaba iman getirdim ve aranızda adalet yaparım diye emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size (aittir). Aramızda tartışmaya gerek yoktur. Allah hepimizi bir araya getirecek ve hep O'na gidilecektir.
16. Bu kabul edildikten sonra Allah hakkında tartışmaya kalkışacakların delilleri Rableri yanında geçersizdir. Üzerlerine bir gazap ve kendilerine şiddetli bir azap vardır.
17. Hakka dair kitap ve mizanı (adalet terazisini) indiren o Allah'tır. Ve ne bileceksin belki de kıyamet yakındır!
18. Ona inanmayan imansızlar onun çabuk gelmesin! isterler, inananlar ise gerçek olduğunu bilirler de ondan korkar ve sakınırlar. iyi bil ki kıyamet hakkında tartışanlar uzak (derin) bir sapıklık içindedirler.
19. Allah kullarına çok lütufkardır. Dilediğine rızık verir. O çok kuvvetli, çok güçlüdür.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------
23. Zalikellezı yübbeşşirullahü ıbadehullezıne amenu ve amilus salihat kul la es'elüküm aleyhi ecran
illel mevededdete fil kurba
ve mey yakterif haseneten nezid lehu fıha husna innellahe ğafurun şekur

23. That is (the Bounty) whereof Allah gives Glad Tidings to His Servants who believe and do righteous deeds. Say:
"No reward do I ask of you for this except the love of those near of kin.
" And if any one earns any good, We shall give him an increase of good in respect thereof: for Allah is Oft- Forgiving, Grateful.

23. İşte bu müjdeyle Allah, iman edip iyi iyi işler yapan kullarım müjdeliyor. De ki: "
Buna karşı sizden yakınlıkta sevgiden başka bir karşılık istemem
." Her kim çalışır da bir güzellik kazanırsa ona orada daha fazla bir güzellik veririz; çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, çokça şükrün karşılığım verendir.
Ali Bulaç 23- İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki:
'Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum.'
Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.
Diyanet Vakfı 23. İşte Allah'ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur. Deki:
Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.
Kim bir iyilik işlerse onun sevabını fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah bağışlayan, şükrün karşılığını verendir.
Edip Yüksel 23. ALLAH, inanıp erdemli davranan kullarını böyle müjdeler. De ki "Ben sizden,
akrabalık sevgisi dışında herhangi bir ücret istemiyorum
." Kim bir iyilik işlerse onun iyilğini arttırırız. ALLAH Bağışlayandır, takdir edendir.
Süleyman Ateş 23. Allah'ın, inanan ve iyi işler yapan kullarını müjdelediği (büyük lutuf). De ki: "Ben bunu karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ancak (Allah'a) yaklaşmayı arzu ediyorum." Kim bir iyilik yaparsa onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah bağışlayan, (iyiliğe) karşılık verendir.
Yaşar Nuri Öztürk 23 Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden,
yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum
." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder.


DİĞER MEALLERİ KASITLI EKLEDİM….YAŞAR NURİ’NİN EHL-İ BEYT SÖZÜNE DİKKATİNİZİ ÇEKERİM……

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
53. Sıratıllahıllezı lehu ma fis semavati ve ma fil ard e la ilellahi tesıyrul ümur
53. The Way of Allah, to Whom belongs whatever is in the heavens and whatever is on earth. Behold (how) all affairs tend towards Allah!
53. O Allah'ın yoluna ki, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi O'nundur. Uyan, bütün işler döner dolaşır Allah'a varır.

17 Ekim 2009 Cumartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-41-FUSSİLET

41-FUSSİLET-ayrıntılı
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)



41 Ha Mim

Bismillahirrahmanirrahim ..In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Ha mim

2. Tenzilüm miner rahmanir rahıym

3. Kitabün fussılet ayatühu kur'anen arabiyyel li kavmiy ya'lemun

4. Beşirav ve nezira fe a'rada ekseruhüm fe hüm la yesmeun

5. Ve kalu kulubüna fı ekinnetim mimma ted'una ileyhi ve fi azanina vakruv ve mim beynina ve beynike hıcabün fa'mel innena amilun

6. Kul innema ene beşerum mislüküm yuha ileyye ennema ilahüküm ilahüv vahıdün festekıymu ileyhi vestağfiruh ve veylül lil müşrikın

7. Ellezine la yü'tunez zekate ve hüm bil ahireti hüm kafirun

8. İnnellezine amenu ve amilus salihati lehüm ecrun ğayru memnun


1. Ha Mim:
2. A revelation from the Most Gracious, Most Merciful;-
3. A Book, whereof the verses are explained in detail;- a Quran in Arabic, for people who understand;-
4. Giving good news and admonition: yet most of them turn away, and so they hear not.
5. They say: "Our hearts are under veils, (concealed) from that to which thou dost invite us, and in our ears in a deafness, and between us and thee is a screen: so do thou (what thou wilt); for us, we shall do (what we will!)"
6. Say thou: "I am but a man like you: it is revealed to me by inspiration, that your God is One God. so take the straight path unto Him, and ask for His Forgiveness." And woe to those who join gods with Allah,-
7. Those who pay Zakat, and who even deny the Hereafter.
8. For those who believe and work deeds of righteousness is a reward that will never fail.


1. Ha, Mim.
2. O Rahman (bağışlaması, bütün varlıkları kapsayan) ve Rahim (çok merhametli Allah) tarafından indirilmiştir.
3. Öz Arapça bir Kur'an olmak üzere, bitecek bir topluluk için ayetleri ayırt edilmiş, açıklanmış bir kitap.
4. Hem müjdeci olarak, hem gocundurucu; onun için çokları onlara başını çevirmiştir de işitmezler
5. ve şöyle demektedirler: "Kalplerimiz, senin bizi çağırdığın şeye karşı örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle aramıza bir gergi (perde) çekilmiştir. Haydi, yap yapacağını çünkü biz yapıyoruz!".
6. De ki: "Ben, sadece sizin gibi bir insanım, ancak bana tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyolunuyor. Onun için hep O'na yönelin ve O'nun bağışlamasını isteyin; vay haline o ortak koşanların
7. ki, zekatı vermezler ve onlar ahireti de inkar ediyorlar.
8. Şüphesiz, iman edip iyi iyi işler yapanlar için minnetsiz bir mükafat vardır

-----------------------------------------------------------------------------------------

30. İnnellezine kalu rabbünellahü sümmestekamu tetenezzelü aleyhimül melaiketü ella tehafu ve la tehzenu ve ebşiru bil cennetilleti küntüm tuadun

31. Nahnü evliyaüküm fil hayatid dünya ve fil ahireh ve leküm fiha ma teştehi enfüsüküm ve leküm fiha ma teddeun

32. Nüzülem min ğafurir rahıym

33. Ve men ahsenü kavlem mimmen dea ilellahi ve amile salihav ve kale inneni minel müslimin

34. Ve la testevil hasenetü ve les seyyieh idfa' billeti hiye ahsenü fe izellezi beyneke ve beynehu adavetün keennehu veliyyün hamim

35. Ve ma yülekkaha illellezıne saberu ve ma yülekkaha illa zu hazzın azıym

36. Ve imma yenzeğanneke mineş şeytani nezğun festeız billah innehu hüves semiul alim

37. Ve min ayatihil leylü ven neharu veş şemsü vel kamer la tescüdu liş şemsi ve la lil kameri vescüdu lillahillezi halekahünne in küntüm iyyahü ta'büdun

38. Fe inistekberu fellezıne ınde rabbike yüsebbihune lehu bil leyli ven nehari ve hüm la yes'emun (37. Ayet secde ayetidir.)

30. In the case of those who say, "Our Lord is Allah", and, further, stand straight and steadfast, the angels descend on them (from time to time): "Fear ye not!" (they suggest), "Nor grieve! but receive the Glad Tidings of the Garden (of Bliss), the which ye were promised!
31. "We are your protectors in this life and in the Hereafter: therein shall ye have all that you shall desire; therein shall ye have all that ye ask for!-
32. "A hospitable gift from One Oft-Forgiving, Most Merciful!"
33. Who is better in speech than one who calls (men) to Allah, works righteousness, and says, "I am of those who bow in Islam"?
34. Nor can Goodness and Evil be equal. Repel (Evil) with what is better: then will he between whom and thee was hatred become as it were thy friend and intimate!
35. And no one will be granted such goodness except those who exercise patience and self-restraint,- none but persons of the greatest good fortune.
36. And if (at any time) an incitement to discord is made to thee by the Satan, seek refuge in Allah. He is the One Who hears and knows all things.

37. Among His Sings are the Night and the Day, and the Sun and the Moon. prostrate not to the Sun and the Moon, but prostrate to Allah, Who created them, if it is Him ye wish to serve.
38. But is the (Unbelievers) are arrogant, (no matter): for in the presence of thy Lord are those who celebrate His praises by night and by day. And they never flag (nor feel themselves above

30. Haberiniz olsun ki "Rabbimiz Allah'tır." deyip de sonra doğru gidenler yok mu, onların üzerine melekler şöyle iner: " Korkmayın, üzülmeyin, va'dolunup durduğunuz cennet ile neşelenin !
31. Bizler sizin hem dünya hayatında, hem de ahirette dostlarınızız, size orada canınızın çektiği vardır ve size orada ne isteseniz vardır.
32. Bağışlamasına ve merhametine nihayet olmayan Allah 'tan konukluk olarak!
33. "Ben şüphesiz müslümanlardanım." deyip dürüstlükle çalışarak Allah'a davet eden kimseden daha güzel sözlü de kim olabilir?

34. Hem hasene (güzellik, iyilik) de bir değildir kötülük de. Kötülüğü, en güzel olan hasene ile önle. O zaman bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan kimse yakılgan(şefkatli) bir hısım gibi olmuş!
35. O rütbeye ise ancak sabredenler kavuşturulur ve o rütbeye ancak (fazilette) büyük pay sahibi olan kavuşturulur.
36. Şayet seni şeytandan (gelen) bir dürtüş dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın, O'dur ancak işiten. bilen!
37. Gece ile gündüz ve güneş ile ay, O'nun (kudretinin) delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyi de onları yaratan Allah'a secde edin, gerçekten O'na ibadet edecekseniz!
38. Buna karşı kibirlenmek isterlerse, haberleri olsun ki, Rabbinin huzurundakiler gece-gündüz O'nu tesbih ederler hem onlar usanmazlar.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
44. Ve lev cealnahü kur'anen a'cemiyyüv ve arabiyy
kul hüve lillezıne amenu hüdev ve şifa'
vellezıne la yü'minune fi azanihim vakruv ve hüve aleyhim ama ülaike yünadevne mim mekanim beıyd

44. Had We sent this as a Quran (in the language) other than Arabic, they would have said: "Why are not its verses explained in detail? What! a foreign (tongue) and (a Messenger) an Arab?" Say: "
It is a Guide and a Healing to those who believe
; and for those who believe not, there is a deafness in their ears, and it is blindness in their (eyes): they are (as it were) being called from a place far distant!"

44. Ve eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık diyeceklerdi ki: "Ayetleri genişçe açıklansaydı ya! Arab'a yabancı dil (öyle) mi?" De ki: "
O iman edenler için bir rehber ve şifadır,
iman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara karşı körlüktür. Onlara uzak bir yerden haykırılır.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-40-MÜMİN

40-MÜMİN- Mümin, (Affeden)

QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

40 The Believer


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Ha mım

2. Tenzılül ktabi minellahil azızil alım

3. Ğafiriz zembi ve kabilit tevbi şedıdil ıkabi zit tavl la ilahe illa hu ileyhil mesıyr

1. Ha Mim
2. The revelation of this Book is from Allah, Exalted in Power, Full of Knowledge,-
3. Who forgiveth sin, accepteth repentance, is severe in punishment, and is All- Bountiful. There is no god but He: to Him is the final goal.

1. Ha, Mim.
2. Bu kitabın indirilişi, O çok güçlü, nerşeyi bilen Allah'tandır.
3. O günahkarları bağışlayan, tevbeyi kabul eden, cezalandırması şiddetli, bol lütuf sahibi Allah'tan ki, O'ndan başka tapılacak yoktur. Dönüş de O'nadır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
27. Ve kale musa
inni uztü bi rabbi ve rabbiküm min külli mütekebbiril la yü'minü bi yevmil hısab




27. Moses said: "
I have indeed called upon my Lord and your Lord (for protection) from every arrogant one who believes not in the Day of Account!
"

27. Musa da:
"Muhakkak ben, hesap gününe inanmayan her ululuk taslayandan Rabbime ve Rabbinize sığındım!"
dedi.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
55. Fasbir inne va'dellahi hakkuv vestağfir li zembike ve sebbıh bi hamdi rabbike bil aşiyyi vel ibkar

56. İnnellezıne yücadilune fı ayatillahi bi ğayri sültanin etahüm in fı sudurihim illa kibrum ma hüm bi baligıyh festeız billah innehu hüves semıul besıyr

57. Le halkus semavati vel erdı ekberu min halkın nasi ve lakinne ekserannasi la ya'lemun


55. Patiently, then, persevere: for the Promise of Allah is true: and ask forgiveness for thy fault, and celebrate the Praises of thy Lord in the evening and in the morning.
56. Those who dispute about the Signs of Allah without any authority bestowed on them,- there is nothing in their breasts but (the quest of) greatness, which they shall never attain to: seek refuge, then, in Allah: it is He Who hears and sees (all things).
57. Assuredly the creation of the heavens and the earth is a greater (matter) than the creation of men: Yet most men know not.


55. O halde sabret, çünkü Allah'ın va'di haktır; günahının bağışlanmasını dile ve akşam-sabah Rabbini hamd ile teşbih et!
56. Çünkü kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin göğüslerinde, sadece yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen hemen Allah'a sığın çünkü işiten O'dur, gören O!
57. Elbette göklerin ve yerin yaratılması o insanların yaratılmasından daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler.

----------------------------------------------------------------------------------------------------
61. Allahüllezı ceale lekümül leyle li teskünu fıhi ven nehara mübsıra innellahe le zu fadlin alen nasi ve lakinne ekseran nasi la yeşkürun

62. Zalikümüllahü rabbüküm haliku külli şey' la ilahe illa hüve fe enna tü'fekun

63. Kezalike yü'feküllezıne kanu bi ayatillahi yechadun

64. Allahüllezı ceale lekümül erda kararav ves semae binaev ve savveraküm fe ahsene suveraküm ve razekaküm minet tayyibat zalikümüllahü rabbükam fe tebarakellahü rabbül alemın

65. Hüvel hayyü la ilahe illa hüve fed'uhü muhlisıyne lehüd dın elhamdü lillahi rabbil alemın


61. It is Allah Who has made the Night for you, that ye may rest therein, and the Day to give you light. Verily Allah is full of Grace and Bounty to men: yet most men give no thanks.
62. Such is Allah, your Lord, the Creator of all things, there is no god but He: then how ye are deluded away from the Truth!
63. Thus are deluded those who are wont to reject the Signs of Allah.
64. It is Allah Who has made for you the earth as a resting place, and the sky as a canopy, and has given you shape- and made your shapes beautiful,- and has provided for you Sustenance, of things pure and good;- such is Allah your Lord. So Glory to Allah, the Lord of the Worlds!
65. He is the Living (One): There is no god but He. Call upon Him, giving Him sincere devotion. Praise be to Allah, Lord of the Worlds!


61. Allah O'durki, içinde dinlerlesiniz diye sizin için geceyi yarattı, göz açıcı olarak da gündüzü! Doğrusu Allah, insanlara karşı bir lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu şükretmezler.
62. İşte Allah'tır Rabbiniz, herşeyi yaratan O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur; o halde nasıl çevrilirsiniz?
63. İşte Allah ayetlerini inkar edenler öyle çevriliyorlar.
64. Allah O'dur ki, sizin için yeri bir karargah, göğü de bir bina yaptı, size şekil verdi, sonra da şekillerinizi güzelleştirdi ve hoş nimetlerden size rızık verdi, işte o Allah'tır Rabbiniz! Ne yücedir O alemlerin Rabbi olan Allah!
65. Gerçek hayat sahibi ancak O'dur, O'ndan başka tapılacak yoktur. Onun için dini halis kılarak O'na. hep O'na yalvarın! Hamd o alemlerin Rabbi olan Allah'ın.
------------------------------------------------------------------------------------
68. Hüvellezı yuhyi ve yümıt fe iza kada emran fe innema yekulü lehu kün fe yekun

68. It is He Who gives Life and Death; and when He decides upon an affair, He says to it, "Be", and it is.

68. O'dur hem dirilten, hem öldüren. Özetle, O bir işe karar verdiği zaman ona sadece: "Ol!" der, oluverir.
-------------------------------------------------- ----------------

14 Ekim 2009 Çarşamba

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-39-ZÜMER

39-ZÜMER- Zümreler, klikler

QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
39 The Companies


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful

1. Tenzılül kitabi minellahil azızil hakım

2. İnna enzelna ileykel kitabe bil hakkı fa'büdillahe muhlisal lehüd dın

3.
Ela lillahid dinül halis
Vellezınettehazu min dunihı evliya' ma na'büdühüm illa li yükarribuna ilellahi zülfa innellahe yahkümü beynehüm fı ma hüm fıhi yahtelifun innellahe la yehdı men hüve kazıbün keffar

1. The revelation of this Book is from Allah, the Exalted in Power, full of Wisdom.
2. Verily it is We Who have revealed the Book to thee in Truth: so serve Allah, offering Him sincere devotion.
3. Is it not to Allah that sincere devotion is due? But those who take for protectors other than Allah (say): "We only serve them in order that they may bring us nearer to Allah." Truly Allah will judge between them in that wherein they differ. But Allah guides not such as are false and ungrateful.

1. Bu Kitap'ın indirilişi Azîz ve Hakîm olan Allah'tandır.
2. Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız ona özgüleyerek Allah'a ibadet et/O'nun için iş yapıp değer üret!
3. Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru
din yalnız ve yalnız Allah'ındır!
O'nun yanında birilerini daha veliler edinerek, "Biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
9. Emmen hüve kanitün anael leyli sacidev ve kaimey yahzerul ahırate ve yercu rahmete rabbih kul
hel yestevillezıne ya'lemune vellezıne la ya'lemun
innema yetezekkeru ülül elbab
10. Kul ya ıbadillezıne amenütteku rabbeküm lillezıne ahsenu fı hazihid dünya haseneh ve erdullahi vasiah innema yüveffes sabirune ecrahüm bi ğayri hısab


9. Is one who worships devoutly during the hour of the night prostrating himself or standing (in adoration), who takes heed of the Hereafter, and who places his hope in the Mercy of his Lord - (like one who does not)? Say:
"Are those equal, those who know and those who do not know?
It is those who are endued with understanding that receive admonition.
10. Say: "O ye My servants who believe! Fear your Lord, good is (the reward) for those who do good in this world. Spacious is Allah's earth! Those who patiently persevere will truly receive a reward without measure!"


9. Böyle birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, âhiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki:
"Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu?
Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır."
10. Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. Allah'ın toprağı/yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir."



---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
11. Kul innı ümirtü en a'büdellahe muhlisal lehüd dın

12. Ve ümirtü li en ekune evvelel müslimın

13. Kul innı ehafü in asaytü rabbı azabe yevmin azıym

14. Kulillahe a'büdü muhlisal lehu dını

11. Say: "Verily, I am commanded to serve Allah with sincere devotion;
12. "And I am commanded to be the first of those who submit to Allah in Isl�m."
13. Say: "I would, if I disobeyed my Lord, indeed have fear of the Chastisement of a Mighty Day."
14. Say: "It is Allah I serve, with my sincere (and exclusive) devotion:

11. De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet etmem/O'nun için iş yapıp değer üretmem emredildi."
12. "Ve bana, müslümanların ilki olmam emredildi."
13. De ki: "Eğer Rabbime isyan edersem büyük bir günün azabından korkarım."
14. De ki: "Ben, dinimi yalnız kendisine özgüleyerek, Allah'a ibadet ediyorum/O'nun için iş yapıp değer üretiyorum."

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
27. Ve le kad darabna lin nasi fı hazel kur'ani min külli meselil leallehüm yetezekkerun

27. We have put forth for men, in this Quran every kind of Parable, in order that they may receive admonition.

27. Yemin olsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
52. E ve lem ya'lemu ennellahe yebsütur rizka li mey yeşaü ve yakdir önne fı zalike le ayatil li kavmiy yü'minun

53. Kul ya ıbadiyellezıne esrafu ala enfüsihim la taknetu mir rahmetillah innellahe yağfiruz zünube cemıa innehu hüvel ğafurur rahıym


52. Know they not that Allah enlarges the provision or restricts it, for any He pleases? Verily, in this are Signs for those who believe!
53. Say: "O my Servants who have transgressed against their souls! Despair not of the Mercy of Allah: for Allah forgives all sins: for He is Oft-Forgiving, Most Merciful.


52. Bilmediler mi ki Allah, rızkı dilediğine açıp yayar da kısıp daraltır da. İman eden bir toplum için bunda elbette ibretler vardır.

53. De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafûr, mutlak Rahîm'dir-
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
62. Allahü haliku külli şey'iv ve hüve ala külli şey'iv vekil

62. Allah is the Creator of all things, and He is the Guardian and Disposer of all affairs.
62. Allah Haalik'tir, her şeyin yaratıcısıdır. Her şey üzerine Vekil olan da O'dur.

13 Ekim 2009 Salı

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-38-SAD

38-SAD

( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
38 Suad


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.



24. Kale le kad zalemeke bi süali na'cetike ila niacih ve inne kesıram minel huletai le yebğıy ba'duhüm ala ba'dın ilellezıne amenu ve amilüs salihati ve kalılüm ma hüm
ve zanne davudü ennema fetennahü festağfera rabbehü ve harra rakiav ve enab


24. (David) said: "He has undoubtedly wronged thee in demanding thy (single) ewe to be added to his (flock of) ewes: truly many are the partners (in business) who wrong each other: Not so do those who believe and work deeds of righteousness, and how few are they?"...
and David gathered that We had tried him: he asked forgiveness of his Lord, fell down, bowing (in prostration), and turned (to Allah in repentance).


24. Davûd dedi ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır
." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
41.
Vezkür abdena eyyub iz nada rabbehu ennı messeniyeş şeytanü bi nusbiv ve azab

42. Ürkud bi riclik haza muğteselüm baridüv ve şerab


41. Commemorate Our Servant Job. Behold he cried to his Lord: "The Satan has afflicted me with distress and suffering!"

42. "Strike with thy foot: here is (water) wherein to wash, cool and refreshing, and (water) to drink."


41. Kulumuz Eyyûb'u da an! Hani, Rabbine şöyle seslenmişti: "Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu."
42. "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!..." dedik.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
65. Kul innema ene münziruv ve ma min ilahin illellahül vahıdül kahhar

66. Rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehümel azızül ğaffar


65. Say: "Truly am I a Warner: no god is there but Allah, the One, Supreme and Irresistible,-
66. "The Lord of the heavens and the earth, and all between,- Exalted in Might, Ever Forgiving."

65. De ki: "Ben, sadece bir uyarıcıyım. O Vâhid ve Kahhâr Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur."
66. "Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi'dir O. Azîz ve Gaffâr..."
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
86. Kul ma es'elüküm aleyhi min ecriv ve ma ene minel mütekellifın

87. İn hüve illa zikrul lil alemın

88. Ve le ta'lemünne nebeehu ba'de hıyn


86. Say: "No reward do I ask of you for this (Quran), nor am I a pretender.
87. "This is no less than a Reminder to (all) the Worlds.
88. "And ye shall certainly know the truth of it (all) after a while."


86. De ki: "Tebliğime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ben size kendiliğimden/zorlamayla yükümlülük getirenlerden de değilim."
87. Bu, âlemler için bir Zikir'den başka şey değildir.
88. Yemin olsun, bir süre sonra onun haberini bileceksiniz.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-37-SAFFAT

37-SAFFAT- Saf bağlayanlar
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
37 The Rangers



Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


180. Sübhane rabbike rabbil ızzeti amma yesifun

181. Ve selamün alel murselın

182. Vel hamdü lillahi rabbil alemın


180. Glory to thy Lord, the Lord of Honor and Power! (He is free) from what they ascribe (to Him)!
181. And Peace on the messengers!
182. And Praise to Allah, the Lord and Cherisher of the Worlds.


180. Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir.
181. Peygamberlere selam olsun.
182. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

11 Ekim 2009 Pazar

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-36-YASİN

YASİN SURESİNİN TÜM MÜMİNLERİN EZBERİNDE OLMASINI DİLERİM..tamamının altı çizilidir..SADECE BİRKAÇ AYETİNİ EKLİYORUM


36-YASİN-'Ya' ve 'Sin' harfleri
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
36 Ya Seen


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Yasin

2. Vel kur'anil hakiym

3. İnneke le minel murseliyn

4. Ala sıratım müstekıym

5. Tenziylel aziyzir rahıym


1. Ya Seen.
2. By the Quran, full of Wisdom,-
3. Thou art indeed one of the messengers,
4. On a Straight Way.
5. (It is a Revelation) sent down by (Him), the Exalted in Might, Most Merciful.

YASARNURİ-
1. Yâ, Sîn.
2. Yemin olsun o hikmetlerle dolu Kur'an'a ki,
3. Hiç kuşkusuz, sen, gönderilen elçilerdensin;
4. Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5. Azîz ve Rahîm'in indirdiği üzeresin.


ELMALILI
1. Yasin
2. Hikmetli Ku'ran'ın hakkı için!
3. Emin ol ki sen, o elçilikle gönderilen peygamberlerdensin!
4. Bir dosdoğru yol üzerindesin.
5. Güçlü ve çok merhametli Allah'ın peyderpey indirdiği vahyi ile.





-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
25. İnni amentü bi rabbiküm fesmeun

26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmi ya'lemun

27. Bima ğafera li rabbi ve cealeni minel mükramiyn
25. "For me, I have faith in the Lord of you (all): listen, then, to me!"
26. It was said: "Enter thou the Garden." He said: "Ah me! Would that my People knew (what I know)!-
27. "For that my Lord has granted me Forgiveness and has enrolled me among those held in honor!"

YAŞARNURİ-
25. "Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!"
26. "Gir cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi?
27. Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı."

ELMALILI
25. Haberiniz olsun ki, ben Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni!"
26. Denildi ki: "Haydi. gir cennete!" O: "Ah ne olurdu, kavmim bilseydi
27. Rabbimin beni bağışlamasın) ve beni ikram olunan kullarından kıldığım

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
58.
Selamün kavlem mir rabbir rahiym



58.
"Peace!" - a word (of salutation) from a Lord Most Merciful!








YAŞARNURİ 58. Rahîm Rab'den bir de sözlü selam!


ELMALILI 58. Merhametli Rabbin kelamı bir " Selam " olacak.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

69. Ve ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiyn

70.
Li yünzira men kane hayyen
ve ve yehıkkal kavlü alel kafirın


69. We have not instructed the (Prophet) in Poetry, nor is it meet for him: this is no less than a Message and a Quran making things clear:

70.
That it may give admonition to any (who are) alive
, and that the word may be proved true against those who reject (Truth).




Ali Bulaç 69- Biz ona (Peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. O (kendisine indirilen Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
Diyanet Vakfı 69. Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
Edip Yüksel 69. Ona şiir öğretmiş değiliz, zaten ona uygun düşmez. Bu, ancak bir mesaj ve apaçık bir Kuran'dır.
Elmalılı Hamdi Yazır 69-Biz ona şiir öğretmedik, ona yakışmaz da; o sadece bir öğüt ve parlak bir Kur'an'dır.
Süleyman Ateş 69. Biz ona (Muhammed'e) şiir öğretmedik, (şiir) ona yakışmaz da. O(na vahyedilen) sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
Yaşar Nuri Öztürk 69 Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değildir;
________________________________________
Ali Bulaç 70-
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak
ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).
Diyanet Vakfı 70.
Diri olanları uyarsın
ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.
Edip Yüksel 70.
Dirileri uyarır
ve inkarcıları açığa çıkarır.
Elmalılı Hamdi Yazır 70-
Diri olanı uyandırmak
, nankörlere de o azap sözünün gerekmesi için.
Süleyman Ateş 70. (
Bu Kur'an Muhammed'e vahyedilmiştir) Ki, diri olanları uyarsın
ve inkar edenlere de (azab) söz(ü) hak olsun.
Yaşar Nuri Öztürk 70
Diri olanı uyarsın
ve gerçeği örten nankörler/inkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirilmiştir.

MEZARLARA VE ÖLÜLERE OKUYANLARIN BİLGİSİNE ...İLGİSİNE....

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------







82. İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun

83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceun



82. Verily, when He intends a thing, His Command is, "Be", and it is!
83. So glory to Him in Whose Hands is the dominion of all things: and to Him will ye be all brought back.


YAŞARNURİ-
82. O, bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir.
83. Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde olan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüleceksiniz.

ELMALILI
82. O'nun emri, birşeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da oluverir.
83. Artık tesbih edilmez mi öyle herşeyin hükümranlığı elinde bulunan yüce Allah! Hep de döndürülüp O'na götürüleceksiniz.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-35-FATIR

35-FATIR- Yaratan, varlığın ilkelerini koyan
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
35 The Originator


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Elhamdü lillahi fatıris semavati vel ardı caılil melaiketi rusülen ülı ecnihatim mesna ve sülase ve ruba' yezidü fil halkı ma yeşa' innellahe ala külli şey'in kadir

1. Praise be to Allah, the Originator of the heavens and the earth, Who made the angels, messengers with wings,- two, or three, or four (pairs): He adds to Creation as He pleases: for Allah has power over all things.

1. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
15. Ya eyyühen nasü entümül fükaraü ilellah vallahü hüvel ğaniyyül hamid

16. İy yeşe' yüzhibküm ve ye'ti bi halkın cedid

17. Ve ma zalike alellahi bi aziz

15. O ye men! It is ye that have need of Allah. but Allah is the One Free of all wants, worthy of all praise.
16. If He so pleased, He could blot you out and bring in a New Creation.
17. Nor is that (at all) difficult for Allah.

15. Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla layık olandır.
16. Eğer Allah dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
17. Bu Allah'a göre zor bir şey değildir


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


22. Ve ma yestevil ahyaü ve lel emvat innellahe yüsmiu mey yeşa'
ve ma ente bi müsmiım men fil kubur

22. Nor are alike those that are living and those that are dead. Allah can make any that He wills to hear;
but thou canst not make those to hear who are (buried) in graves.



Ali Bulaç 22- Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Allah, dilediğine işittirir;
sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin.

Diyanet Vakfı 22. Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah, dilediğine işittirir.
Sen kabirlerdekilere işittiremezsin!

Edip Yüksel 22. Ne de diriler ile ölüler birdir. ALLAH, kim/kimi dilerse ona işittirir.
Sen mezarlarda bulunanlara işittiremezsin.

Elmalılı Hamdi Yazır 22-Ölülerle diriler de eşit olmaz. Gerçi Allah her dilediğine işittirirse de
sen kabirdekilere işittirecek değilsin.

Süleyman Ateş 22. Dirilerle, ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir; yoksa
sen kabirlerde bulunanlara işittirecek değilsin.

Yaşar Nuri Öztürk 22 Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine/dileyene işittirir.
Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin!
________________________________________
PEYGAMBERE VERMEDİĞİ YETKİYİ YARADAN KİME VERMİŞ..??...KABİRLERE VE ÖLÜLERE FATİHA OKUYANLARIN BİLGİSİNE ..İLGİSİNE………
-------------------------------------------------------------------



34. Ve kalül hamdü lillahillezi ezhebe annel hazen inne rabbena le ğafurun şekur


34. And they will say: "Praise be to Allah, Who has removed from us (all) sorrow: for our Lord is indeed Oft-Forgiving Ready to appreciate (service):


34. Şöyle derler: "Hamd, bizden hüznü gideren Allah'a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir."

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-34-SEBE

34-SEBE-: Sebâ ülkesi
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
34 Saba


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Elhamdü lillahillezı lehu ma fis semavati ve ma fil erdı ve lehüm hamdü fil ahıreh ve hüvel hakimül habir

2. Ya'lemü ma yelicü fil ardı ve ma yahrucü minha ve ma yenzilü mines semai ve ma ya'rucü fiha ve hüver rahıymül ğafur


3. Ve kalellezıne keferu la te'tınes saah kul bela ve rabbi le te'tiyenneküm alimil ğayb la ya'zübü anhü miskalü zerratin fis semavati ve la fil erdı ve la asğaru min zalike ve la ekberu illa fi kitabim mübin

4. Li yecziyellezıne amenu ve amilus salihati ülaike lehüm mağfiratüv ve rizkun kerim


1. Praise be to Allah, to Whom belong all things in the heavens and on earth: to Him be Praise in the Hereafter: and He is All-Wise, All-Aware.
2. He knows all that goes into the earth, and all that comes out thereof; all that comes down from the sky and all that ascends thereto and He is the Most Merciful, the Oft-Forgiving.
3. The Unbelievers say, "Never to us will come the Hour": Say, "Nay! but most surely, by my Lord, it will come upon you;- by Him Who knows the unseen,- from Whom is not hidden the least little atom in the heavens or on earth: nor is there anything less than that, or greater, but is in the Record Perspicuous:
4. That He may reward those who believe and work deeds of righteousness: for such is Forgiveness and a Sustenance Most Generous."


1. Hamd, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisinin olan Allah'a mahsustur. Hamd ahirette de O'na mahsustur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.
2. Allah, yere gireni, yerden çıkanı; gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. O, çok merhamet edicidir, çok bağışlayıcıdır.
3. İnkar edenler, "Kıyamet bize gelmeyecektir" dediler. De ki: "Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır."
4. Allah'ın, iman edip salih amel işleyenleri mükâfatlandırması için (her şey o kitapta tespit edilmiştir.) İşte onlar için bir bağışlanma ve bereketli bir rızık vardır.


28. Ve ma erselnake illa kaffetel lin nasi beşirav ve nezirav ve lakinne ekseran nasi la ya'lemun

28. We have not sent thee but as a (Messenger) to all mankind, giving them glad tidings, and warning them (against sin), but most men know not.

28. Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
47. Kul ma seeltüküm min ecrin fe hüve leküm in ecriye illa alellah ve hüve ala külli şey'in şehid

48. Kul inne rabbi yakzifü bil hakk allamül ğuyub

49. Kul cael hakku ve ma yübdiül batılü ve ma yüıyd


47. Say: "Whatever reward do I ask of you, it is yours: my reward is only due from Allah. And He is witness to all things."
48. Say: "Verily my Lord doth cast the Truth,- He that has full knowledge of (all) that is hidden."
49. Say: "The Truth has arrived, and Falsehood showeth not its face, and will not return."


47. De ki: "Sizden herhangi bir ücret istemişsem o sizin olsun. Benim ücretim ancak Allah'a aittir. O her şeye hakkıyla şahittir."
48. De ki: "Şüphesiz Rabbim gerçeği ortaya koyar. O gaybleri hakkıyla bilendir."
49. De ki: "Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez

8 Ekim 2009 Perşembe

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-33-AHZAB

33-AHZAB- Hizipler, gruplar, kabileler
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
33 The Allies


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Ya eyyühen nebiyyüttekıllahe ve la tütııl kafirıne vel münafikıyn innellahe kane alımen hakıma

2. Vettebı'ma yuha ileyke mir rabbik innellahe kane bima ta'melune habıra

3.
Ve tevekkel alellah ve kefa billahi vekıla



1. O Prophet! Fear Allah, and hearken not to the Unbelievers and the Hypocrites: verily Allah is full of Knowledge and Wisdom.
2. But follow that which comes to thee by inspiration from thy Lord: for Allah is well acquainted with (all) that ye do.
3.
And put thy trust in Allah, and enough is Allah as a disposer of affairs.


1. Ey Peygamber! Allah'a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
2. Rabbinden sana vahyolunana uy. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
3.
Allah'a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
40.
Ma kane muhammedün eba ehadim mir ricaliküm ve lakir rasulellahi ve hatemen nebiyyın ve kanellahü bi külli şey'in alıma


41. Ya eyyühellezıne amenüzkürullahe zikran kesıra

42. Ve sebbihuhu bükratev ve esıyla

43. Hüvellezı yüsallı aleyküm ve melaiketühu li yuhriceküm minez zulümati ilen nur ve kane bil mü'minıne rahıyma

44. Tehıyyetühüm yevme yelkavnehu selam ve eadde lehüm ecran kerıma

45. Ya eyyühen nebiyyü inna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra

46. Ve daıyen ilellahi bi iznihı ve siracem münıra

47. Ve beşşiril mü'minıne bi enne lehüm minellahi fadlen kebıra

48. Ve la tütııl kafirıne vel münafikıyne ve da' ezahüm ve
tevekkel alellah ve kefa billahi vekıla




40.
Muhammad is not the father of any of your men, but (he is) the Messenger of Allah, and the Seal of the Prophets: and Allah has full knowledge of all things
.

41. O ye who believe! Remember Allah with much remembrance;
42. And glorify Him morning and evening.
43. He it is Who sends blessings on you, as do His angels, that He may bring you out from the depths of Darkness into Light: and He is Full of Mercy to the Believers.
44. Their salutation on the Day they meet Him will be "Peace!"; and He has prepared for them a generous Reward.
45. O Prophet! Truly We have sent thee as a Witness, a Bearer of Glad Tidings, and Warner,-
46. And as one who invites to Allah's (Grace) by His leave, and as a Lamp spreading Light.
47. Then give the Glad Tidings to the Believers, that they shall have from Allah a very great Bounty.
48. And obey not (the behests) of the Unbelievers and the Hypocrites, and disregard their insolence, but put thy trust in Allah.
For enough is Allah as a Disposer of affairs.

40.
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resülü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

41. Ey iman edenler! Allah'ı çokça zikredin.
42. Onu sabah akşam tespih edin.
43. O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size merhamet eden; melekleri de sizin için bağışlanma dileyendir. Allah mü'minlere çok merhamet edendir.
44. Allah'a kavuşacakları gün mü'minlere yönelik esenlik dileği "Selam" dır. Allah onlara bol bir mükafat hazırlamıştır.
45, 46. Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.
47. Mü'minlere kendileri için Allah'tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
48. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma ve
Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
54. İn tübdu şey'en ev tuhfuhü fe innellahe kane bi külli şey'in alıma

55. La cünaha aleyhinne fı abaihinne ve la ebnaihinne ve la ıhvanihinne ve la ebnai ıhvanihinne ve la ebnai ehavatihinne ve la nisaihinne ve la ma meleket eymanühünn vettekıynellah innellahe kane ala külli şey'in şehıda

56.
İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy ya eyyühellezıne amenu sallu aleyhi ve sellimu teslıma



54. Whether ye reveal anything or conceal it, verily Allah has full knowledge of all things.
55. There is no blame (on these ladies if they appear) before their fathers or their sons, their brothers, or their brother's sons, or their sisters' sons, or their women, or the (slaves) whom their right hands possess. And, (ladies), fear Allah. for Allah is Witness to all things.
56.
Allah and His angels send
blessings
on the Prophet: O ye that believe! Send ye
blessings
on him, and salute him with all respect.


Blessing-kutsamak-takdis etmek


54. Siz bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de, biliniz ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
55. Peygamberin hanımlarına, babalarından, oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, mümin kadınlardan ve sahip oldukları cariyelerden ötürü bir günah yoktur. Ey Peygamber hanımları! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla şahittir.
56.
Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e
salât
ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona
salât
edin, selam edin.



MEALDE SALAT EDERLER VE EDİN DİYE YAZILI DİKKAT EDİNİZ…NAMAZ KILIN DİYE DEĞİL……ALLAH VE MELEKLERİ PEYGAMBERE NAMAZ KILACAK DEĞİLLER HERHALDE…..
http://dersitamam.blogspot.com/2007/11/dostlara-mektuplar-10-salat-namaz.html
DOSTLARA MEKTUPLAR-10-SALAT-MEAL İNCELEMESİ BAŞLIKLI YAZIMA GÖZ ATINIZ….
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
70. Ya eyyühellezıne amenüttekullahe ve kulu kavlen sedıda

71. Yuslıh leküm a'maleküm ve yağfir leküm zünubeküm ve mey yütııllahe ve rasulehu fe kad faze fevzen azıyma

72. İnna aradnel emanete ales semavati vel erdı vel cibali fe ebeyne ey yahmilneha ve eşfakne minha ve hamelehel
insan innehu kane zalumen cehula

73. Li yüazzibellahül münafikıyne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikati ve yetubellahü alel mü'minıne vel mü'minat ve kanellahü ğafurar rahıyma


70. O ye who believe! Fear Allah, and make your utterance straight forward:
71. That He may make your conduct whole and sound, and forgive you your sins: He that obeys Allah and His Messenger, has already attained the great victory.
72. We did indeed offer the Trust to the Heavens and the Earth and the Mountains; but they refused to undertake it, being afraid thereof: but man undertook it;-
He was indeed unjust and foolish;-

73. (With the result) that Allah has to punish the Hypocrites, men and women, and the Unbelievers, men and women, and Allah turns in Mercy to the Believers, men and women: for Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.


70, 71. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resülüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.
72. Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu
insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.

73. Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmek; mümin erkeklerin ve mümin kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emaneti yüklemiştir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.