26 Şubat 2008 Salı

DOSTLARA MEKTUPLAR-28-ENDÜLÜS-ENDÜLÜS

YAPIMCISINA VE YOLLAYANA MİNNET VE ŞÜKRANLARIMI SUNARAK ...7 BÖLÜMLÜK BULUŞMA DİZİSİNİN SON BÖLÜMÜNÜ EKLİYORUM....İNSANIN İNSANCA YAŞAMASI GEREK...ONUN İÇİN DE SEVMESİ VE SAYMASI ÖN KOŞUL....BURADA KURAN 67-MÜLK SURESI 2 NCI AYETİ YİNELEMEK İSTERİM..HANGİNİZ İYİ AMEL YAPACAK???....İSTER İNANIN İSTER İNANMAYIN DÜNYA BU İYİ AMEL,-AHSEN-Ü AMEL- ÜZERİNE KURULUDUR...GEÇMİŞTEN DERS ALINSA TARİH TEKERRÜR MÜ EDERDİ??..ENDÜLÜSE KULAK VERİN LÜTFEN...
BEN-İ AHMER'IN SON SULTANI GİBİ AĞLAYANLARDAN OLMADAN EVVEL ...AKLINI KULLANANLARDAN OLMANIZI DİLERİM..SELAM VE SEVGİLER..HER ŞEYİNİZ YETERLİ OLSUN....
--
Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.

The world is a dangerous place to live, not because of the people who are evil, but because of the people who don't do anything about it.
EINSTEIN


http://dersitamam.blogspot.com/

http://dersitamam-lastrule.blogspot.com/

http://www.haberzonguldak1.com/

http://www.elmabahcem.com



ahmet ulku aktug


ENDÜLÜS-ENDÜLÜS-ENDÜLÜS-ELVEDA
Nedense Anadolu'da ne zaman bir kargaşa çıksa önce aklıma ENDÜLÜS gelir...Umarım bu toprakların insanlarına birgün ELVEDA ANADOLU demek nasip olmaz...Ya da Yaradan yeni bir İSTİKLAL MARŞI yazılmasına izin vermez....

İNTERNETTEN ALINTILAR....

'ER GİBİ KORUYAMADIĞIN MEMLEKET İÇİN, ŞİMDİ DİŞİ GİBİ AĞLA!'

Son Gırnata hükümdarı Abdullah, atalarının ülkesini terketmek zorunda kaldığında, Padul Dağı'nın tepesinde durakladı. Bu yüksek tepeden deniz görünüyordu. Abdullah, Afrika'ya gitmek üzere gemiye binecekti. Bu tepeden Gırnata, Vega ve kenarında Katolik Kral Ferdinando ile Isabella'nın çadırlarının yüksekliği Genil Nehri de görünüyordu. Hükümdar Abdullah, bu güzel memleketi ve hâlâ şurada-burada Müslümanların mezarlarının yerini işaret eden selvileri görünce ağlamaya başladı. Eskiden maiyetini oluşturan, büyüklerle beraber peşinden gelen annesi Ayşe Sultan ona: "Er gibi koruyamadığın memleket için şimdi dişi gibi ağla!" dedi. İşte o anda dağdan indiler. Artık Gırnata gözlerinin önünden ebediyete kadar silinip gitmişti.


BİR GEZİDEN NOTLAR:
ELVEDA ENDÜLÜS, ELVEDA!..


Büyük bir tecessüsle gittiğimiz ve Malaga'yla başlayan, daha sonra hüzünlü bir atmosfere dönüşen yolculuğumuz Gırnata, Kurtuba ve Sevilla'yla son buluyor. "Elveda yaşayan efsaneler ülkesi Endülüs, elveda Gırnata, elveda el-Hamra, elveda Kurtuba, elveda İşbiliye elveda" diyerek noktalıyoruz gezimizi...

http://forumneuro.com/archive/index.php/t-221361.html
GİTMEME GEREK YOKKİ....SANKİ GÖRMÜŞ GİBİYİM....

Mehmed Âkif'in tecessüsünün de Endülüs'e pek fazla yönelmemesi dikkat çekicidir. Sırat-ı Müstakîm'in 15 Ramazan 1327 tarihli 56. sayısında çıkan "Mukallidliği de Yapamıyoruz" başlıklı makalesinde, "Endülüs'ün o feyizli toprağında yetişen şairler hissiyat-ı garam u şevki musavver gayet rakîk, gayet nezîr şiirler vücuda getirmişler" der. "Süleymaniye Kürsüsü'nde ise, Beni Ahmer Devleti'nin (Endülüs Gırnata Emîrliği. LŞ.) son hükümdarı Abdullahü's-Sagîr'e annesi Ayşe'nin söylediği ünlü sözleri zikretmiştir:

"Bu sizin ağlamanız benzedi bir diğerine:
Endülüs tâcı elinden alınan bahtı kara
Savuşurken o güzel mülkü verip ağyâra
Tırmanır bir kayanın sırtına, etrafa bakar
Bırakıp çıktığı cennet gibi zümrüt ovalar
Başlar ağlatmaya bîçareyi hüngür hüngür
Karşıdan vâlide sultan bunu pek haklı görür
Der ki: Çarpışmadın erkek gibi düşmanlarla
Şimdi hiç yoksa kadınlar gibi olsun ağla!"

http://www.endulus.net/endulusgezi/endulusturkiye.htm



KURAN-10-YUNUS
100. Ve ma kane li nefsin en tü'mine illa bi iznillah ve yec'alür ricse alellezıne la ya'kılun

Diyanet Vakfı 100. Allah'ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar.
Elmalılı Hamdi Yazır 100-Allah'ın izni olmadıkça hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını güzelce kullanmayanları Allah pislik içinde bırakır!
Yaşar Nuri Öztürk 100 Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.


Şahadet parmağının ”namazdaki tehiyyatta” kaldırılıp kaldırılmayacağını tartışan Endülüs Emevilerinin alimleri sonunda tartışmayı kesecekleri yerde şahadet parmağının kesilmesine fetva çıkardılar, Cahilliğe bakın.. .Arkebüz tüfekleri icat edilince, onlar kurşun atarken, bizimkiler ok atmakla başa çıkılmayacağını anlayıp ,tüfek edindiler. Gelin bakın ki bu sefer de tetik çekecek parmakları kesik olduğu için zorlandılar. Allah’ın Kanununa karşı çıkmak neymiş anlaşıldı ama çok pahalıya mal oldu. Bak, bakalım onlardan bir nefes, ses duyabilecek misin ? îlmin ne olduğunu anlamayan ve anlamamakta direnenlerin, heveslerine uyanların, boş işler, kişisel çıkarlar peşinde koşanların zararları yalnız kendilerine değil bütün topluma oluyor, Sele kapılmış bir sürü, saman çöpü gibi sürüklenir gider.

VE SIRASI GELDİ..HATIRLATMADI DENMESİN.....

KURAN-8-ENFAL

25. Vetteku fitnetel la tüsıybennellezıne zalemu minküm hassah va'lemu ennellahe şedıdül ıkab


Ali Bulaç 25- Ve sizlerden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle kalmayan bir fitneden korkup-sakının. Bilin ki, gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.
Diyanet Vakfı 25. Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir.
Edip Yüksel 8:25 Sizden sadece zalimlere dokunmakla kalmayacak olan fitneden sakının. Bilesiniz ki ALLAH'ın cezası çetindir.
Elmalılı Hamdi Yazır 25-Ve öyle bir fitneden sakının ki, içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz. Ve bilin ki, Allah'ın azabı şiddetlidir.
Süleyman Ateş 25. (Öyle) Bir fitneden sakının ki, aranızdan yalnız haksızlık edenlere erişmekle kalmaz (hepinize erişir). Bilinki Allah'ın azabı çetindir.
Yaşar Nuri Öztürk 25 İçinizden sadece zulmedenlere çatmakla kalmayacak bir fitneden korkun. Bilin ki Allah'ın gazabı çok şiddetlidir.
________________________________________



KURAN-Bakara-191……. vel fitnetü eşeddü minel katl

Fitne katilden kötüdür….

Fitne ise, adam öldürmekten daha büyük bir kötülüktür.

Bakara-217……. vel fitnetü ekberu minel katl

Fitne/baskı ve bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür

Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır.


ANADOLU-ANADOLU-ANADOLU.....

ELVEDA...ELVEDA...ELVEDA....

DEMEK KİMSEYE NASİP OLMADAN

ÖNCE UMARIM AKLINI KULLANMAYI BİLENLER DEVLET-İ EBED MÜDDETİMİZİ DEVAM ETTİRİRLER....


KURAN-7-ARAF-185-....
fe bi eyyi hadisin ba'dehu yü'minun (BAŞKA HANGİ GERÇEK SÖZ-HADİS-E İNANACAKSINIZ)

KURAN-77-MÜRSELAT -50-Fe bi eyyi hadiysin ba'dehu yu'minune.(BAŞKA HANGİ GERÇEK SÖZ-HADİS-E İNANACAKSINIZ)



rabbena amenna fağfir lena varhamna ve ente hayrur rahimin

ve selamün ala ibadihillezinastafa ve selamün alel mürselin

Vel hamdü lillahi rabbil alemin

16 Şubat 2008 Cumartesi

BEN İNSANIM-DÜŞÜNÜYORUM-O HALDE VARIM

BİR DOSTTAN GELEN İLETİ BANA AŞAĞIDAKİ YANITI VERDİRDİ....


DOSTLARA MEKTUPLAR-27-İSLAM GERÇEĞİ-KURAN İSLAMI


SAYIN ...................DAN GELEN İLETİ VE EKİ..:

Fobi veya Batı'nın gözünde islam

Dehşet verici bir İslam ve Türkiye anti-propagandasi! Bu ürkütücü-korkunç imajın silinmesi çok güç olacak. Kutsal dinimizi bu duruma düşürenlerin hepsinin Allah BELASINI Versin...

Tabi, bunda, İslam Dünyasının hataları kadar, Batı'nın ön yargılarının ve emperyalist tavrının etkisi olduğu da kuşkusuz.

F.........@....gov.tr>


EKİ-Islamophobia.pps


BENDEN YANIT…:

SAYIN ............,

DÜŞÜNCELERİNE KATILMAMAK OLASI DEĞİL...
BUNLARA
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK DEYİMİ İLE TEBBET SURESİNİ OKUYUP
ELİNİZ KURUSUN DEMEK GEREK....
BATI DEDİĞİMİZ MEHMET AKİF DEYİMİYLE "TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR" YAPMASI GEREKENİ YAPAR VE YAPMAYA DEVAM EDER....İSLAM ADINA YAPANLAR-UYDURANLAR NASIL HESAP VERECEK...BU GÖRÜNTÜLER OLSA İDİ ANADOLU İSLAMİYETİ BENİMSER MİYDİ..??...YUNUS-HACI BEKTAŞ-MEVLANA VE DİĞERLERİNİ BÖYLE TANISA İDİM ..VE KURAN'IN BUNLARI EMRETTİĞİNİ GÖRSEM VE İNANMIŞ OLSAM BEN DE İSLAMİYETİ BENİMSEMEZDİM..YAPILANLAR VE SÖYLEMLER KESİNLİKLE KURAN DIŞI VE KURAN İSLAMI İLE HİÇ İLGİSİ YOK....BUNLARIN VERDİĞİ ZARARI BATI VERMEMİŞTİR....EYLEM-İYİ AMELSİZ İSLAM OLMAZ...
SENİN DAVRANIŞIN -İYİ-AHSEN AMELİN -NEDENİYLE BİR KİŞİ İSLAMIYETİ SEÇSE SANA CENNET İÇİN YETER...BİR KİŞİ DE İSLAMDAN NEFRET ETSE CEHENNEMİN NE OLDUGUNU GÖRÜRSÜN.....


YARADAN CENNETE ÇAĞIRIYOR BAZILARI CEHENNEMİ SEÇMEDE ISRAR EDİYOR....İBRAHİM HAKKI GİBİ SÖYLEMEK ANCAK İMANIN EN ZAYIF HALKASI OLUR......GÖRELİM MEVLAM NEYLER NEYLERSE GÜZEL EYLER..SELAM VE SEVGİLER...


VE EKLERİ..:

İSLAM GERÇEĞİ-A.Ü.İLAHİYAT FAK.YAY-1995-NO-197

Prof. Dr. Hüseyin ATAY Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK Prof. Dr. Beyza BİLGİN Prof. Dr. Rami AYAS Dr. Arif GÜNEŞ Dr. Hasan ELİK
ANKARA, MART 1995


ÖNSÖZ
Kur'an'ın anladığı manada din, Allah'ın insanoğluna, mutlu ve huzurlu yaşaması için tuttuğu bir ışıktır. Bu ışık, peygamberler aracılığıyla gönderilmiştir. Ne yazık ki insanoğlu dini, egoist hesapları ve iştahları ile yozlaştırmakta ve Allah'ın iradesinin dışına çekerek kendisini mutlu eden bir kurum olmaktan çıkarmaktadır.
Kur'an bize gösteriyor ki, ilahi iradenin dışına çekilerek insan nefsinin hesaplarına uydurulan din, mutluluk yolu olmaktan çıkarak bir kahır ve kavga ocağına dönüşmektedir.
Her Peygamberin mesajı, kendisinden hemen sonra yozlaştırılmıştır. Cenabı Hak, her yozlaştırmayı düzeltmek üzere yeni bir peygamber göndermiş ve bu süreç Son Peygamber'in gelişine kadar devam etmiştir.
Son Peygamber'in gelişi, başka bir deyişle peygamberliğin son buluşu, insanoğlunun dinde vücut verdiği yozlaştırmaları düzeltmede başka bir tedbiri gerekli kılmıştır. Bu tedbir, Son Peygamber'e vahyedilen kitabın, yani Kur'an'ın ilahi korumaya alınması, insanlığın tahrip ve tahrifinden uzak tutulmasıdır.
Bu demektir ki, Kur'an'ın gelişinden sonra dinde ortaya çıkacak saptırmaların ortadan kaldırılması, Yaratıcı'nın korumasındaki Kur'an'a baş vurmakla mümkün olacaktır.


Hz. Muhammed'in vefatının hemen ardından, onun tebliğ ettiği mesaja yönelik saptırmalar başlamış ve bunlar zaman içinde yoğunlaşarak
Kur'an'la bazı konularda çelişen sanki yeni bir din şeklinde vücut bulmuştur.

Kur'an'ın getirdiği İslam dininin karşısına dikilmiş, rakip bir görüntüde olan bu oluşumu
tarihi, kültürel sürecin ortaya çıkarttığı örfler ile hiçbir esasa dayanmayan hurafelerin şekillendirdiği söylenebilir.

Günümüzde İslam dünyasında, o arada Türkiye'de, bir kısım çevrelerce sahnelenen sözkonusu oluşumun gerçek Kur'an diniyle ilişkisinin yüzde kaç olduğu sorusu sık sık sorulmaktadır.


İşin, bizim ülkemiz açısından daha kötü bir yanı vardır. Bu kültürel ve hurafeye dayalı oluşumun, ülkemiz ve insanımız üzerindeki tarihsel kin ve iştahları tatmin etmek ve
Türkiye'yi yıkıma götürmek için iç ve dış bazı mihraklar tarafından
aleyhimizde kullanılan bir numaralı kurum halinde işletildiği görülmektedir. Aynı dini kabul etmiş olan insanlar, çeşitli oyunlarla "inananlar-inanmayanlar" diye bölünmek suretiyle bir kavganın içine itilmektedirler.
Kısacası, insanımızın bin yılı aşkın bir süre canla-başla hizmet ettiği din, aleyhimizde bir yıkım aracı olarak kullanılmaktadır.

Bu karanlık ve yıkıcı gidişin durdurulabilmesi, Allah'ın buyruğu İslamın bu kültürel oluşum ve hurafelerden arındırılmasına bağlıdır.

Bunun için, milletçe bir seferberliğe girmemiz kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu seferberliğin en önemli ve ilk adımı Kur'an'ı tanımaktır.


Bu tanıma sayesinde, Kur'an mesajındaki dini kavrayarak sözkonusu oluşumları doğru zemine oturtacak güce ulaşılabilir. Bu gücü elde etmenin en değerli imkanları, özellikle hürriyet imkanı, bilim ve düşünce potansiyeli Türkiye'dedir. İslam'ın yalan ve sahteliklerden temizlenmesi gayretinde Türkiye'nin tökezlemesi İslam dünyasının kaderinin kararması anlamına gelebilir.
Bu bakımdan ülkemiz ve insanımız, tarihsel görevlerinden birini daha yerine getirmek üzere tarih tarafından sahneye çağırılmaktadır.





Elinizdeki kitap, bu tarihsel görevin yerine getirilmesi için Kur'an denetiminde girişilmiş bir hizmetin ilk ürünüdür.

Kitap, temel meseleleri ana hatlarıyla ve Kur'an'da yer aldıkları şekilleriyle vermiş, detaylara ve alt kavramlara ilişkin açıklamaları daha sonra gerçekleştirilecek çalışmalara bırakmıştır.

Çalışmamızın tüm İnsanlığa, ülkemize ve bütün İslam dün
yasına hayırlı olmasını yüce Allah'tan diliyoruz.

Yazı Heyeti Ankara, 1995




Elinizdeki kitap, İslam Dininin itikat, amel, ahlak ve hukuk boyutlarının daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacı ile bir heyet tarafından hazırlanmıştır.
Kamuoyunda çeşitli vesilelerle zaman zaman tartışılan bazı konulara açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Her şey hoşgörünün hakim olduğu hür ve serbest bir ortamda tartışılmak sureti ile daha mükemmele ulaşılacaktır.
Okuyucuya faydalı olması dileği ile takdim edilir.
Prof. Dr. Mustafa Sait YAZICIOĞLU İlahiyat Fakültesi Dekanı






İSLAM GERÇEĞİ

KURAN ANLATIMIYLA DİN-İSLAM
Kur'an'a göre dinin sahibi sadece Allah'tır.
Dolayısıyla din Allah tarafından konan, korunan ilahi ve evrensel bir kurumdur. Bu kurumda hüküm sahibi tektir; Peygamberlerin hem görevleri hem de büyüklükleri din kuyuculuğundan ve koruyuculuğundan değil, sadece Allah tarafından gönderilen dini tebliğ etmelerinden kaynaklanır. Hiçbir peygamberin din koyuculuğunda Allah'la beraberlik veya ortaklık gibi bir yetkisi ve üstünlüğü yoktur. Dinin bir tek sahibi vardır: Allah. Kur'an'ın bu konuya ilişkin ifadeleri çok açıktır. "Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır" (Zümer, 3). "Bana, dini yalnız Allah'a özgü kılarak O'na ibadet/kulluk etmek emredildi" (Zümer, 11).
Allah dışında herhangi bir kişi veya gücün, herhangi bir gerekçeyle Allah'ın yanında söz, hüküm, etki, şefaat, yaklaştırıcılık imkanına sahip kılınması veya düşünülmesi şirk, yani Allah'a ortak koşmaktır. "Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler?... De ki: Şefaat, tümden Allah'ındır" (Zümer, 43, 44).
Allah'a iman ve sevgi, Allah'ın yanında birilerinin daha devreye sokulmasına bağlı hale geliyorsa Kur'an bunu da şirk(2) belirtisi sayar.


Kısacası, din konusunda Kur'an şu ilkeyi tartışmasız bir hakikat olarak ilan etmektedir. "Gerçek, Rabbinden gelir. O halde sakın kuşkuya düşenlerden olma" (Bakara, 147). "De ki: Sadece Allah götürür hakka. Hakka götürebilen mi izlenmeye daha layıktır yoksa kılavuzlanmadıkça yolu bulamayan mı? Peki, ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?" (Yunus, 35).
Din konusunun temel Kur'ansal bakış açısı bu olduğu içindir ki, Cenabı Hak dinin adını da bizzat kendisi belirlemiş ve bu adın başka bir kuvvete nispet edilmesini önlemiştir.
Kur'an'ın getirdiği birlik dininin adı İslam'dır(3) ve bu adın yerine veya yanına başka hiçbir kelime kullanılamaz (Ali İmran, 19, 85; Maide, 3).


ALINTI-İSLAM GERÇEĞİ-A.Ü.İ.F.-1995-SAYI-197-SH.8


Ve…….

Sahife-98……

Şunu da inkar edemeyiz: İnsanoğlu şu anda, din sömürücüsü zulüm odaklarının hegemonyasına girmemek için sığındığı laiklik ve sekularizm(11) yüzünden
Yaratıcısı'nı sürgüne göndermiş
bir durumda yaşıyor. İnsana kendi ruhundan bir nefes üflemiş olan
Allah, insan tarafından büyük ölçüde hayatın dışına itilmiş bulunuyor.

"Allah'ı hayata davet edersek, O'nun adını paravan yapan din sömürücüleri başımıza dert açarlar" diyerek Yaratıcıyı, deist(12) bir mantıkla hayatımızın uzağında tutmaya devam mı edeceğiz? Yoksa dini Allahın iradesine uygun şekliyle ortaya qetirmek üzere yepyeni bir süreç mi başlatacağız?

İnsanlığın bugün en ciddi sorularından biri budur.


Bu soruya vereceğimiz cevap ne olursa olsun, din adına işlenecek baskı, zulüm, saptırma, sömürme, ezme ve dışlamalara teslim olmadan düşünebilmek için,
hurafe dinciliğinin tasallutundan arınmış bir atmosfer sağlayan laik düşünceyi korumak

zorundayız.


Bu sanıldığı gibi, sadece inanmayanların hesabına bir fedakarlık değil, "gerçek iman sahipleri''nin de hayrına bir tavır olacaktır. Çünkü, ilahi iradenin tersine çalıştırılan bir sömürü ve baskı dini, herşeyden ve herkesten önce gerçek dindarların kahrına sebep olmaktadır.
BİLGİNİZE....İLGİNİZE....


KURAN’DAKİ İSLAM MI……DAYATILAN MI…???...TERCİH VE KARAR SİZİN…..




7-ARAF-185-....
febieyyi hadisin ba'dehu yu'minun(BAŞKA HANGİ GERÇEK SÖZ-HADİS-E İNANACAKSINIZ)

77-MÜRSELAT -50-Febieyyi hadiysin ba'dehu yu'minune.(BAŞKA HANGİ GERÇEK SÖZ-HADİS-E İNANACAKSINIZ)




rabbena amenna fağfir lena varhamna ve ente hayrur rahimin

ve selamün ala ibadihillezinastafa ve selamün alel mürselin

Vel hamdü lillahi rabbil alemin




BAŞKA BİR DOST-ARKADAŞ DA YAZDIKLARIMA BAKMIŞ VE "HAKLI OLMASI BİR YANA HİÇ OLMAZSA DÜŞÜNÜYOR" DEMİŞTİ....EVET DÜŞÜNÜYORUM..O HALDE VARIM....



SELAM SEÇİLMİŞLERE..UYUMAYAN VE KOYUN OLMAYANLARA....SEVGİ YARATILANA .....HAMD YARADAN'A.....


HAMD YARADAN'A HER ZAMAN..HER AN...

UYUR İDİK-UYANAMADIK-SAYILMAYA DEVAM

Uyur idik


Uyur idik uyardılar
Diriye saydilar bizi
Koyun olduk, ses anladık
Sürüye saydilar bizi




Sürülüp kasabaya gittik
Kanarada mekan tuttuk
Didar defterine yettik
Ölüye saydılar bizi




Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi




Aşk defterine yazıldık
Pir divanına dizildik
Bal olduk, şerbet ezildik
Doluya saydılar bizi



PİR SULTAN Haydar'ım şunda

Çok keramet var insanda

O cihanda, bu cihanda

Veli'ye saydılar bizi



O CİHANDA,BU CİHANDA

O CİHANDA,BU CİHANDA


ALİ’YE SAYDILAR BİZİ

VELİ’YE SAYDILAR BİZİ


PİR SULTAN ABDAL


SELAM SEÇİLMİŞLERE ........ UYUMAYAN VE KOYUN OLMAYANLARA....

SEVGİ TÜM YARATILANLARA.....


HAMD YARADAN'A...HER ZAMAN ..HER AN...

ÖĞRET ONA





MEMLEKETİMİ BIRAKIP NEREYE GİDECEĞİM....BEN ÖĞRET ONA DEDİM...ÇOCUKLARIM DA DESİN TORUNLARIM DA...SELAM SEÇİLMİŞLERE...SEVGİ TÜM YARATILANLARA....

HAMD YARADAN'A..
ÖĞRET ONA-ABRAHAM LINCOLN-DAN ÇOCUĞUNUN ÖĞRETMENİNE MEKTUP
ÖĞRET ONA
Zaman alacak biliyorum fakat eğer öğretebilirsen sen ona,Kazanılan bir liranın bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesinj öğret ona,ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu …Eğer yapabilirsen, Sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.
Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını...
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret.Fakat ona sessiz zamanlar da tanı.
Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların, ve yemyeşil yamaçlardakiçiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceğini.
Okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu oldugunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret:Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi..!!!
Tüm insanları dinlemesini öğret ona,Fakat tüm söylediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesinive sadece iyi olanları almasını öğret.
Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona.
GÖZYAŞLARINDA HİÇBİR UTANÇ OLMADIĞINI ÖĞRET.
Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını,fakat ;hiç bir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uğultulu bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret.
Ve eğer kendisinin HAKLI olduğuna
inanıyorsa,
DİMDİK DİKİLİP SAVAŞMASINI Ö Ğ R E T !!!

(Abraham Lincoln tarafından oğlunun öğretmenine yazılmış bir mektup)

23 NİSAN NEDEN ÇOCUKLARA ARMAĞAN EDİLMİŞ

KAR GÜZELDİR-ÇOCUKLAR DA



https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPpv1GXjTcjoxSz-4MqPcRzT2cg_g7PTCRX6VH6kd7i3FdarI80uUTrAr3teWmTkxYDoAQ84kK5D5hlIAs2pp97rGhTwcl4QnVMxRmMODxzn-iy-Luuiebl5jrx8foanbEFJZvsk8cSsXX/s1600-h/KAR-GUZELDIR.gif

KAR YAĞIYOR GÜZEL MEMLEKETİME




MEMLEKETİM

Havasına suyuna taşına toprağına
Bin can feda bir tek dostuma
Her köşesi cennetim ezilir yanar içim
Bir başkadır benim memleketim

Anadolum bir yanda yiğit yaşar koynunda
Aşıklar destan yazar dağlarda
Kuzusuna kurduna Yunus'una Emrah'a
Bütün alem kurban benim yurduma

Mecnun'a Leyla'sına erişilmez sırrına
Sen dost ararsan koş Mevlana'ya
Yeniden doğdum dersin derya olur gidersin
Bir başkadir benim memleketim

Gözü pek yanık bağrı türkü söyler çobanı
Zengin fakir hepside sevdalı
Ben gönlümü eylerim gerisi Allah kerim
Bir başkadır benim memleketim

SÖZ-FİKRET ŞENEŞ
AYTEN ALPMAN SÖYLÜYOR.....