30 Kasım 2009 Pazartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-85-BÜRUC

85 Büruc Suresi- Burçlar


QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
85 The Mansions Of The Stars



Bismillahirrahmanirrahim
1. Vessemai zatilbüruci.
2. Velyevmilmev'udi.
3. Ve şahidin ve meşhudin.
4. Kutile ashabül'uhdudi.
5. En nari zatelvekudi.
6. İz hüm 'aleyha ku'udün.
7. Ve hüm 'ala ma yef'alune bilmü'miniyne şühudün.
8. Ve ma nekamu minhüm illa en yü'minu billahil'aziyzilhamiydi.
9. Elleziy lehu mülküssemavati vel'ardı vallahü 'ala külli şey'in şehiydün.
10. İnnelleziyne fetenülmü'miniyne velmü'minati sümme lem yetubu felehüm 'azabü cehenneme ve lehüm 'azabülhariykı.
11. İnnelleziyne amenu ve 'amilussalihati lehüm cennatün tecriy min tahtihel'enharü zalikelfevzülkebiyrü.
12. İnne batşe rabbike leşediydün.
13. İnnehu hüve yübdiü ve yü'ıydü.
14. Ve hüvelğafurülvedudü.
15. Zül'arşilmeciydü.
16. Fa''alün lima yüriydü.
17. Hel etake hadiysülcünudi.
18. Fir'avne ve semude.
19. Belilleziyne keferu fiy tekziybin.
20. Vallahü min veraihim muhıytun.
21. Bel hüve kur'anün meciydün.
22. Fiy levhın mahfuzın.
1. By the sky, with its constellations;
2. By the promised Day (of Judgment);
3. By one that witnesses, and the subject of the witness;-
4. Woe to the makers of the pit (of fire),
5. Fire supplied (abundantly) with fuel:
6. Behold! they sat over against the (fire),
7. And they witnessed (all) that they were doing against the Believers.
8. And they ill-treated them for no other reason than that they believed in Allah, Exalted in Power, Worthy of all Praise!-
9. Him to Whom belongs the dominion of the heavens and the earth! And Allah is Witness to all things.
10. Those who persecute the Believers, men and women, and do not turn in repentance, will have the Chastisement of Hell: they will have the Chastisement of the Burning Fire.
11. For those who believe and do righteous deeds, will be Gardens; beneath which rivers flow: that is the great Triumph,
12. Truly strong is the Grip of thy Lord.
13. It is He Who creates from the very beginning, and He can restore (life).
14. And He is the Oft-Forgiving, Full of Loving-Kindness,
15. Lord of the Throne, Full of all Glory,
16. Doer (without let) of all that He intends.
17. Has the story reached thee, of the Forces-
18. Of Pharaoh and the Tham�d?
19. And yet the Unbelievers (persist) in rejecting (the Truth)!
20. But Allah doth encompass them from behind!
21. Nay, this is a Glorious Quran,
22. (Inscribed) in a Tablet Preserved!


1. O burçlara sahip gök yüzüne,

2. o va'dolunan güne,

3. o şahitlik edecek ve şahitlik edilecek olana yemin olsun ki,

4. o hendek sahiplerine la'net edildi.

5. O çıralı ateş sahiplerine.

6. O zaman ki, çevresinde oturmuşlardı.

7. Müminlere yaptıklarını bizzat seyrediyorlardı.

8. Onlara sadece güçlü ve övgüye layık Allah'a iman etmeleri yüzünden kızıyorlardı.

9. O ki, göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız O'nundur ve Allah, herşeye şahittir.

10. İnanan erkeklere ve inanan kadınlara eziyet edip de sonra tevbe etmeyenlere kesinlikle cehennem azabı vardır ve de yangın azabı!

11. İman edip iyi işler yapanlara ise muhakkak altından ırmaklar akan cennetler vardır, işte o büyük kurtuluş odur!

12. Gerçekten Rabbinin tutuşu çok şiddetlidir.

13. Çünkü yoktan var eden de, tekrar dirilten de odur.

14. Bununla beraber, çok bağışlayıcıdır, sevgi doludur.

15. Arş'ın sahibidir, şanı yücedir.

16. Dilediğini yapandır.

17. O orduların kıssası sana geldi ya?

18. Firavun'un ve Semud'un kıssası?

19. Fakat o küfredenler hala bir yalanlama içindeler.

20. Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır.

21. Fakat o, şanlı bir Kur'an'dır,

22. Levh-i Mahfuz'dadır.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-84-İNŞİKAK

84 – İnşikak- Yarılma

QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
84 The Bursting Asund




Bismillahirrahmanirrahim
1. İzessemaunşakkat.
2. Ve ezinet lirabbiha ve hukkat.
3. Ve izel'ardu muddet.
4. Ve elkat ma fiyha ve tehallet.
5. Ve ezinet lirabbiha ve hukkat.
6. Ya eyyuhel'insanu inneke kadihun ila rabbike kedhan femulakıyhi.
7. Femma men utiye kitabehu biyemiynihi.
8. Fesevfe yuhasebu hısaben yesiyren.
9. Ve yenkalibu ila ehlihi mesruren.
10. Ve emma men utiye kitabehu verae zahrihi.
11. Fesevfe yed'u suburen.
12. Ve yasla se'ıyren.
13. İnnehu kane fiy ehlihi mesruren.
14. İnnehu zanne en len yehure.
15. Bela inne rabbehu kane bihi basıyren.
16. Fela uksimü bişşefekı.
17. Velleyli ve ma veseka.
18. Velkameri izetteseka.
19. Leterkebunne tabekan 'an tabekın.
20. Femalehum la yu'minune.
21. Ve iza kurie 'aleyhimülkur'anu la yescudune.
22. Belilleziyne keferu yukezzibune.
23. Vallahu a'lemu bima yu'une.
24. Febeşşirhüm bi'azabin eliymin.
25. İllelleziyne amenu ve 'amilussalihati lehum ecrun gayru memnun

1. When the Sky is rent asunder,

2. And hearkens to (the Command of) its Lord, and it must needs (do so);-

3. And when the earth is flattened out,

4. And casts forth what is within it and becomes (clean) empty,

5. And hearkens to (the Command of) its Lord,- and it must needs (do so);- (then will come Home the full reality).

6. O thou man! Verily thou art ever toiling on towards thy Lord- painfully toiling,- but thou shalt meet Him.

7. Then he who is given his Record in his right hand,

8. Soon will his account be taken by an easy reckoning,

9. And he will turn to his people, rejoicing!

10. But he who is given his Record behind his back,-

11. Soon will he cry for Perdition,

12. And he will enter a Blazing Fire.

13. Truly, did he go about among his people, rejoicing!

14. Truly, did he think that he would not have to return (to Us)!

15. Nay, nay! for his Lord was (ever) watchful of him!

16. So I do call to witness the ruddy glow of Sunset;

17. The Night and its Homing;

18. And the Moon in her fullness:

19. Ye shall surely travel from stage to stage.

20. What then is the matter with them, that they believe not?-

21. And when the Quran is read to them, they fall not prostrate,

22. But on the contrary the Unbelievers reject (it).

23. But Allah has full knowledge of what they secrete (in their breasts)

24. So announce to them a Chastisement Grievous,

25. Except to those who believe and work righteous deeds: for them is a Reward that will never fail.


1. Gökyarıldığında

2. ve Rabbini dinleyip haklandığında,

3. yer uzatılıp dümdüz edildiğinde

4. ve içindekileri dışa atıp tamamen boşaldığında,

5. ve Rabbini dinleyip haklandığında,

6. ey insan, sen gerçekten Rabbine doğru çaba üstüne çaba gösterir, sonra da O'na varırsın!

7. O zaman kitabı sağ eline verilen,

8. kolay bir hesaba tabi tutulur

9. ve ailesine sevinçli olarak döner.

10. Ama kitabı arkasından verilen ise,

11. Helak diye çağırır

12. ve alevli ateşe yaslanır.

13. Çünkü o, ailesi içinde sevinçliydi.

14. Çünkü o, hiç inkılap görmeyecek (bu durumunun asla değişmeyeceğini) sanmıştı.

15. Hayır, çünkü Rabbi , onu gözetiyordu.

16. Şimdi yemin ederim ,o şafağa,

17. geceye ve derlediğine,

18. ve derlendiğinde (dolunay haline geldiğinde) o aya ki,

19. sizler binip binip tabakadan tabakaya (halden hale) geçeceksiniz!

20. O halde onlara ne oluyor ki, iman etmezler.

21. Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmezler?

22. Hatta o küfredenler yalan derler!

23. Oysa Allah, içlerindekini biliyor.

24. Onun için onlara acı bir azap müjdele!

25. Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlara tükenmez bir mükafat vardır!

28 Kasım 2009 Cumartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-83-MUTAFFİFİN

83-MUTAFFIFIN- Kandıranlar
QURAN ( ENGLISH ) ( BY A. YUSUF ALİ )



83 The Defrauders




Bismillahirrahmanirrahim
1. Veylun lilmutaffifiyne.
2. Elleziyne izektalu 'alennasi yestevfune.
3. Ve iza kaluhum ev vezenuhum yuhsirune.
4. Ela yezunnu ulaike ennehum meb'usune.
5. Liyevmin 'azıymin.
6. Yevme yekumunnasu lirabbil'alemiyne.
7. Kella inne kitabelfuccari lefiy sicciynin.
8. Ve ma edrake ma sicciynun.
9. Kitabun merkumun.
10. Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
11. Elleziyne yukezzibune biyevmiddiyni.
12. Ve ma yukezzibu bihi illa kullu mu'tedin esiymin.
13. İza tutla aleyhi ayatuna kale esatıyrul'evveliyne.
14. Kella bel rane 'ala kulubihim ma kanu yeksibune.
15. Kella innehum 'an rabbihim yevmeizin lemahcubune.
16. Summe innehum lesalulcahıymi.
17. Summe yukalu hazelleziy kuntum bihi tukezzibune.
18. Kella inne kitabel'ebrari lefiy 'ılliyyiyne.
19. Ve ma edrake ma 'ılliyyune.
20. Kitabun merkumun.
21. Yeşheduhulmukarrebune.
22. İnnelebrare. Lefiy na'ıymin.
23. 'Alel'eraiki yenzurune.
24. Ta'rifu fiy vucuhihim nadretenna'ıymi.
25. Yuskavne min rahıykın mahtumin.
26. Hıtamuhu miskun ve fiy zalike felyetenafesilmutenasifune.
27. Ve mizacuhu min tesniymin.
28. Aynen yeşrebu bihelmukarrebune.
29. İnnelleziyne ecremu kanu minelleziyne amenu yadhakune.
30. Ve iza merru bihim yeteğamezune.
31. Ve izenkalebu ila ehlihimunkalebu fekihiyne.
32. Ve iza reevhum kalu inne haulai ledallune.
33. Ve ma ursilu 'aleyhim hafizıyne.
34. Felyevmelleziyne amenu minelkuffari yadhakune.
35. 'Alel'eraiki yenzurune.
36. Hel suvvibelkuffaru ma kanu yef'alune.

In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1. Woe to those that deal in fraud,-

2. Those who, when they have to receive by measure from men, exact full measure,

3. But when they have to give by measure or weight to men, give less than due.

4. Do they not think that they will be raised up?-

5. On a Mighty Day,

6. A Day when (all) mankind will stand before the Lord of the Worlds?

7. Nay! Surely the Record of the wicked is (preserved) in Sijj�n.

8. And what will explain to thee what Sijj�n is?

9. (There is) a Register (fully) inscribed.

10. Woe, that Day, to those that deny-

11. Those that deny the Day of Judgment.

12. And none can deny it but the Transgressor beyond bounds, the Sinner!

13. When Our Signs are rehearsed to him, he says, "Tales of the ancients!"

14. By no means! but on their hearts is the stain of the (ill) which they do!

15. Verily, from (the Light of) their Lord, that Day, will they be veiled.

16. Further, they will enter the Fire of Hell.

17. Further, it will be said to them: "This is the (reality) which ye rejected as false!

18. Nay, verily the record of the Righteous is (preserved) in �lliy�n.

19. And what will explain to thee what �lliy�n is?

20. (There is) a Register (fully) inscribed,

21. To which bear witness those Nearest (to Allah).

22. Truly the Righteous will be in Bliss:

23. On raised couches will they command a sight (of all things):

24. Thou wilt recognize in their faces the beaming brightness of Bliss.

25. Their thirst will be slaked with Pure Wine sealed:

26. The seal thereof will be Musk: and for this let those aspire, who have aspirations:

27. With it will be (given) a mixture of Tasn�m:

28. A spring, from (the waters) whereof drink those Nearest to Allah.

29. Those in sin used to laugh at those who believed,

30. And whenever they passed by them, used to wink at each other (in mockery);

31. And when they returned to their own people, they would return jesting;

32. And whenever they saw them, they would say, "Behold! These are the people truly astray!"

33. But they had not been sent as keepers over them!

34. But on this Day the Believers will laugh at the Unbelievers:

35. On raised couches they will command (a sight) (of all things).

36. Will not the Unbelievers have been paid back for what they did?


1. Veyl ölçü ve tartıda hile yapanlara!

2. Onlar ki, insanlar üzerinden kendilerine ölçtüklerinde tam basarlar.

3. Onlara ölçtükleri veya tarttıklarında ise eksiltirler

4. Onlar, tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?

5. O büyük gün için.

6. İnsanların, alemlerin Rabbi için kalkacağı günde.

7. Hayır, hayır, facirlerin yazısı Siccin'dedir.

8. Bildin mi Siccin nedir?

9. Yazılmış bir kitaptır.

10. Veyl o gün yalan diyenlere!

11. O ceza gününü yalanlayanlara.

12. Onu ancak her bir haddini aşkın, günaha düşkün yalanlar.

13. Karşısında ayetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları!" dedi.

14. Hayır, hayır! Onların kazançları kalplerinin üzerine pas bağlamıştır!

15. Hayır, hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrum kalacaklardır.

16. Sonra onlar, mutlaka cehenneme yaslanacak

17. Sonra da onlara: "İşte bu, sizin yalanlayıp durduğunuz!" denilecek.

18. Hayır, hayır; çünkü iyilerin yazısı İlliyyun'dadır.

19. Bildin mi nedir İlliyyun?

20. O yazılmış bir kitaptır!

21. Yakın melekler ona şahit olurlar.

22. Haberiniz olsun ki, iyiler bir naim (cenneti) içindedirler.

23. Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler.

24. Yüzlerinde nimet ve mutluluğun parıltısını tanırsın.

25. Onlara mühürlenmiş halis bir içkiden sunulur.

26. Onun sonu misktir, işte ona imrensin artık imrenenler!

27. Onun karışımı Tesnim'dendir.

28. (Allah'a) yakın olanların içeceği bir çeşmeden.

29. Evet, o günah işleyenler, iman edenlere gülüyorlardı.

30. Onlara uğradıklarında birbirlerine göz kırpıyorlardı.

31. Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.

32. İnananları gördüklerinde: "İşte bunlar sapıklar!" diyorlardı.

33. Halbuki inananların üzerlerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.

34. İşte bugün de inananlar, kafirlere gülecekler.

35. Koltuklar üzerinde bakacaklar (kendileriyle eğlenen kafirlerin cehenneme nasıl yaslandıklarını seyredecekler).

36. Nasıl, kafirler ettiklerinin cezasını buldular mı?

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-82-İNFİTAR

82-İNFİTAR- Yarılma
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

82 The Cleaving Asund


Bismillahirrahmanirrahim
1. İzessemaunfetaret.
2. Ve izelkevakibun teseret.
3. Ve izelbiharu fucciret.
4. Ve izelkuburu bu'siret.
5. 'Alimet nefsun ma kaddemet ve ahharet.
6. Ya eyyuhel'insanu ma ğarreke birabbikelkeriymi.
7. Elleziy halekake fesevvake fe'adeleke.
8. Fiy eyyi suretin ma şae rekkebeke.
9. Kella bel tukezzibune biddiyni.
10. Ve inne 'aleykum lehafizıyne.
11. Kiramen katibiyne.
12. Ya'lemune ma tef'alune.
13. İnnel'ebrare lefiy na'ıymin.
14. Ve innelfuccare lefiy cahıymin.
15. Yasleneha yevmeddiyni.
16. Ve ma hum 'anha biğaibiyne.
17. Ve ma edrake ma yevmuddiyni.
18. Summe ma edrake ma yevmuddiyni.
19. Yevme la temliku nefsun linefsin şey'en vel'emru yevmeizin lillahi.


1. When the Sky is cleft asunder;

2. When the Stars are scattered;

3. When the Oceans are suffered to burst forth;

4. And when the Graves are turned upside down;-

5. (Then) shall each soul know what it hath sent forward and (what it hath) kept back.

6. O man! What has seduced thee from thy Lord Most Beneficent?-

7. Him Who created thee. Fashioned thee in due proportion, and gave thee a just bias;

8. In whatever Form He wills, does He put thee together.

9. Nay! but ye do reject the Judgment!

10. But verily over you (are appointed angels) to protect you,-

11. Kind and honorable,- writing down (your deeds):

12. They know all that ye do.

13. As for the Righteous, they will be in Bliss;

14. And the Wicked - they will be in the Fire,

15. Which they will enter on the Day of Judgment,

16. And they will not be able to keep away therefrom.

17. And what will explain to thee what the Day of Judgment is?

18. Again, what will explain to thee what the Day of Judgment is?

19. (It will be) the Day when no soul shall have power (to do) aught for another: For the Command, that Day, will be (wholly) with Allah.






1. Gökyüzü çatladığında,

2. yıldızlar döküldüğünde,

3. denizler (yarılıp) akıtıldığında,

4. kabirler deşildiğinde,

5. bir nefis (herkes) önden neyi gönderdiğini ve neyi bıraktığını bilir.

6. Ey insan, o lütfu bol olan Rabbine karşı ne aldattı seni?

7. O ki, seni yarattı, düzenine koydu ve dengeli kıldı.

8. Seni dilediği herhangi bir biçimde oluşturdu.

9. Hayır, hayır, doğrusu siz dini yalanlıyor, cezaya inanmıyorsunuz.

10. Halbuki, üzerinizde gözcüler var.

11. Değerli, dürüst katipler.

12. Her ne yaparsanız biliyorlar.

13. Şüphesiz ki, iyiler Naim (Cenneti) içindedirler.

14. Ve şüphesiz kötüler de cehennemdedirler.

15. Din gününde ona yaşlanacaklardır.

16. Ondan çıkacak da değillerdir.

17. Sen bildin mi nedir din günü?

18. Evet, sen bildin mi nedir din günü?

19. O gün ki, kimse, kimse için hiçbir yardım yapma gücüne sahip olamaz ve o gün buyruk yalnız Allah'ındır!

27 Kasım 2009 Cuma

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-81-TEKVİR

81-TEKVİR- Dolama
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

81 The Covering Up


Bismillahirrahmanirrahim
1. İzeşşemsu kuvviret.
2. Ve izennucumunkederet.
3. Ve izelcibalu suyyiret.
4. Ve izel'işaru 'uttılet.
5. Ve izelvuhuşu huşiret.
6. Ve izelbiharu succiret.
7. Ve izennufusu zuvvicet.
8. Ve izelmev'udetu suilet.
9. Bieyyi zenbin kutilet.
10. Ve izessuhufu nuşiret.
11. Ve izessema'u kuşitat.
12. Ve izelcahıymu su''ıret.
13. Ve izelcennetu uzlifet.
14. 'Alimet nefsun ma ahdaret.
15. Fela uksimu bilhunnesi.
16. Elcevarilkunnesi.
17. Velleyli iza 'as'ase.
18. Vessubhı iza teneffese.
19. İnnehu lekalu resulin keriymin.
20. Ziy kuvvetin 'ınde ziyl'arşi mekiynin.
21. Muta'ın semme emiynin.
22. Ve ma sahıbukum bimecnunin.
23. Ve lekad reahu bil'ufukılmubiyni.
24. Ve ma huve 'alelğaybi bidaniynin.
25. Ve ma huve bikavli şeytanin reciymin.
26. Feeyne tezhebune.
27. İn huve illa zikrun lil'alemiyne.
28. Limen şae minkum en yestekıyme,.
29. Ve ma teşaune illa en yeşaallahu rabbul'alemiyne.



1. When the sun (with its spacious light) is folded up;
2. When the stars fall, losing their luster;
3. When the mountains vanish (like a mirage);
4. When the she-camels, ten months with young, are left untended;
5. When the wild beasts are herded together (in human habitations);
6. When the oceans boil over with a swell;
7. When the souls are sorted out, (being joined, like with like);
8. When the female (infant), buried alive, is questioned -
9. For what crime she was killed;
10. When the Scrolls are laid open;
11. When the sky is unveiled;
12. When the Blazing Fire is kindled to fierce heat;
13. And when the Garden is brought near;-
14. (Then) shall each soul know what it has put forward.
15. So verily I call to witness the Planets - that recede,
16. Go straight, or hide;
17. And the Night as it dissipates;
18. And the Dawn as it breathes away the darkness;-
19. Verily this is the word of a most honorable Messenger,
20. Endued with Power, held in honor by the Lord of the Throne,
21. With authority there, (and) faithful to his trust.
22. And (O people!) your companion is not one possessed;
23. And without doubt he saw him in the clear horizon.
24. Neither doth he withhold grudgingly a knowledge of the Unseen.
25. Nor is it the word of a satan accursed.
26. When whither go ye?
27. Verily this is no less than a Message to (all) the Worlds:
28. (With profit) to whoever among you wills to go straight:
29. But ye shall not will except as Allah wills,- the Cherisher of the Worlds
.


1. O güneş dürüldüğünde,
2. yıldızlar bulandığında,
3. dağlar yürütüldüğünde,
4. kıyılmaz mallar bırakıldığında,
5. vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,
6. denizler ateşlendiğinde,
7. ruhlar eşleştirildiğinde.
8. Diri diri gömülen kıza sorulduğunda;
9. hangi suçtan öldürüldü diye,
10. defterler açıldığında,
11. gök yüzü sıyrılıp açıldığında,
12. cehennem kızıştırıldığında,
13. cennet yaklaştırıldığında,
14. bir nefis (herkes) ne hazırladığını anlar.
15. Şimdi yemin ederim o sinenlere,
16. o akıp akıp yuvasına girenlere,
17. yöneldiği zaman o geceye,
18. nefeslendiği zaman o sabaha ki,
19. muhakkak o (Kur'an), şerefli bir elçinin getirdiği bir sözdür.
20. O elçi, pek güçlü, Arş'ın sahibinin katında itibarlıdır.
21. Orada kendisine itaat edilendir, güvenilendir.
22. Yoksa sizin arkadaşınız (Muhammed), delirmiş değildir.
23. Vallahi onu (Cebrail) açık ufukta gördü.
24. O, gayb hakkında kıskanılır da değildir.
25. Ve o (Kur'an), kovulmuş şeytanın sözü değildir.
26. Böyle iken siz nereye gidiyorsunuz?
27. O, sadece bir öğüttür, alemler için.
28. Ve içinizden dosdoğru olmayı dileyenler için.
29. Fakat o alemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz
!

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-80-ABESE

80-ABESE- Surat Asma
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
80 He Frowned



Bismillahirrahmanirrahim
1. Abese ve tevella.
2. En caihul'a'ma.
3. Ve ma yudriyke le'allehu yezzekka.
4. Ev yezzekkeru fetenfe'ahuzzikra.
5. Emma menistağna.
6. Feente lehu tesadda.
7. Ve ma 'aleyke ella yezzekka.
8. Ve emma men caeke yes'a.
9. Ve huve yahşa.
10. Feente 'anhu telehha.
11. Kella inneha tezkiretun.
12. Femen şae zekerehu.
13. Fiy suhufin mukerremetin.
14. Merfu'atin mutahheretin.
15. Bieydin seferetin.
16. Kiramin bereretin.
17. Kutilel'insanu ma ekferehu.
18. Min eyyi şey'in halekahu.
19. Min nutfetin halekahu fekadderehu.
20. Summessebiyle yesserehu.
21. Summe ematehu feakberehu.
22. Summe iza şea enşerehu.
23. Kella lemma yakdı ma emerehu.
24. Felyenzuril'insanu ila ta'amihi.
25. Enna sabebnelmae sabben.
26. Summe şakaknel'arda şakkan.
27. Feenbetna fiyha habben.
28. Ve 'ineben ve kadben.
29. Ve zeytunen ve nahlen.
30. Ve hadaika ğulben.
31. Ve fakiheten ve ebben.
32. Meta'an lekum ve lien'amikum.
33. Feiza caetissahhatu.
34. Yevme yefirrulmer'u min ehıyhi.
35. Ve ummihi ve ebiyhi.
36. Ve sahıbetihi ve beniyhi.
37. Likullimriin minhum yevmeizin şe'nun yuğniyhi.
38. Vucuhun yevmeizin musfiretun.
39. Dahıketun mustebşiretun.
40. Ve vucuhun yevmeizin 'aleyha ğaberetun.
41. Terhekuha kateretun.
42. Ulaike humulkeferetulfeceretu.

1. (The Prophet) frowned and turned away,
2. Because there came to him the blind man (interrupting).
3. But what could tell thee but that perchance he might grow in purity?-
4. Or that he might receive admonition, and the reminder might profit him?
5. As to one who regards Himself as self-sufficient,
6. To him dost thou attend;
7. Though it is no blame to thee if he grow not in purity.
8. But as to him who came to thee striving earnestly,
9. And with fear (in his heart),
10. Of him wast thou unmindful.
11. By no means (should it be so)! For it is indeed a Message of remembrance:
12. Therefore let whose will, keep it in remembrance.
13. (It is) in Books held (greatly) in honor,
14. Exalted (in dignity), kept pure and holy,
15. (Written) by the hands of scribes-
16. Honorable and Pious and Just.
17. Woe to man! What hath made him reject Allah.
18. From what stuff hath He created him?
19. From a sperm-drop: He hath created him, and then mouldeth him in due proportions;
20. Then doth He make His path smooth for him;
21. Then He causeth him to die, and putteth him in his grave;
22. Then, when it is His Will, He will raise him up (again).
23. By no means hath he fulfilled what Allah hath commanded him.
24. Then let man look at his food, (and how We provide it):
25. For that We pour forth water in abundance,
26. And We split the earth in fragments,
27. And produce therein grain,
28. And Grapes and fresh vegetation,
29. And Olives and Dates,
30. And enclosed Gardens, dense with lofty trees,
31. And fruits and fodder,-
32. A provision for you and your cattle.
33. At length, when there comes the Deafening Noise,-
34. That Day shall a man flee from his own brother,
35. And from his mother and his father,
36. And from his wife and his children.
37. Each one of them, that Day, will have enough concern (of his own) to make him indifferent to the others.
38. Some faces that Day will be beaming,
39. Laughing, rejoicing.
40. And other faces that Day will be dust-stained,
41. Darkness will cover them:
42. Such will be the Rejecters of Allah, the Doers of Iniquity.


1. Ekşidi (yüzünü ekşitti) ve döndü.
2. Ona ama geldi diye.
3. Ne bilirsin, belki o temizlenecek.
4. Veya öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecek.
5. Ama ihtiyaç duymayana gelince,
6. sen onun sesine özeniyorsun.
7. Onun temizlenmemesinden sana ne!
8. Ama sana can atarak gelen,
9. içinde saygı duyarak gelmişken,
10. sen ondan tegafül ediyor (ona ilgi göstermiyor) sun.
11. Hayır, hayır, sakın! Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür.
12. Artık onu dileyen düşünsün!
13. Değerli sayfalarda,
14. yüksek tutulan tertemiz sayfalarda,
15. yazıcıların ellerinde,
16. şerefli, takva sahibi yazıcıların.
17. O kahrolası insan ne nankör şeydir!
18. O yaratan, onu hangi şeyden yarattı?
19. Bir damla sudan yarattı da biçimine koydu onu.
20. Sonra ona kolaylaştırdı yolunu.
21. Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü.
22. Sonra dilediği zaman onu yeniden diriltecektir.
23. Hayır, hayır doğrusu o, O'nun emrini tam yerine getirmedi.
24. Bir de o insan yiyeceğine baksın!
25. Biz, o suyu bir döküş (bol bol) dökmekteyiz.
26. Sonra o yeryüzünü bir yarış (iyiden iyiye) yarmaktayız.
27. Bu şekilde orada daneler,
28. üzümler ve yoncalar,
29. zeytinlikler ve hurmalıklar,
30. afaka ser çekmiş dilber (gönül alan) bahçeler,
31. meyveler, çayırlar; neler yetiştirmekteyiz.
32. Sizin ve davarlarınızın yararlanması için.
33. Ama o sayha (gürültüsünü dinletecek bela) geldiği zaman,
34. kişinin kaçacağı gün kardeşinden,
35. anasından, babasından,
36. karısından ve oğullarından.
37. Onlardan her kişinin o gün başından aşan bir işi vardır.
38. O gün yüzler vardır ışılar,
39. güler, sevinir.
40. Yüzler de vardır, üzerinde tor toz.
41. Onu bir kara sarar.
42. İşte onlardır, o kafirler, facirler (yoldan sapmış günahkarlar).

24 Kasım 2009 Salı

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-79-NAZİAT

79-NAZİAT- Söküp Çıkaranlar
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful
79 Those Who Pull Out


Bismillahirrahmanirrahim
1. Vennazi'ati ğarken.
2. Vennaşitati neştan.
3. Vessabihati sebhan.
4. Fessabikati sebkan.
5. Felmudebbirati emren.
6. Yevme tercufurracifetu.
7. Tetbe'uherradifetu.
8. Kulubun yevmeizin vacifetun.
9. Ebsaruha haşi'atun.
10. Yekulune einna lemerdudune fiylhafireti.
11. Eiza kunna 'ızamen nehıreten.
12. Kalu tilke izen kerretun hasiretun.
13. Feinnema hiye zecretun vahıdetun.
14. Feiza hum bissahireti.
15. Hel etake hadiysu musa.
16. İz nadahu rabbuhu bilvadilmukaddesi tuven.
17. İzheb ila fir'avne innehu tağa.
18. Fekul hel leke ila en tezekka.
19. Ve ehdiyeke ila rabbike fetahşa.
20. Feerahul'ayetelkubra.
21. Fekezzebe ve 'asa.
22. Summe edbere yes'a.
23. Fehaşere fenada.
24. Fekale ene rabbukumul'a'la.
25. Feehazehullahu nekalel'ahıreti vel'ula.
26. İnne fiy zalike le'ubreten limen yahşa.
27. Eentum eşeddu halkan emissema'u benaha.
28. Refe'a semkeha fesevvaha.
29. Ve ağtaşe leyleha ve ahrece duhaha.
30. Vel'arda ba'de zalike dehaha.
31. Ahrece minha aeha ve mer'aha.
32. Velcibale ersaha.
33. Meta'an lekum ve lien'amikum.
34. Feiza caetittammetulkubra.
35. Yevme yetezekkerul'insanu ma se'a.
36. Ve burrizetilcehıymu limen yera.
37. Feemma men tağa.
38. Ve aserelhayateddunya.
39. Feinnelcahıyme hiyelme'va.
40. Ve emma men hafe mekame rabbihi ve nehennefse 'anilheva.
41. Feinnelcennete hiyel me'va.
42. Yes'eluneke 'anissa'ati eyyane mursaha.
43. Fiyme ente min zikraha.
44. İla rabbike muntehaha.
45. İnnema ente munziru men yahşaha.
46. Keennehum yevme yerevneha lem yelbesu illa 'aşiyyeten ev duhaha.


1. By the (angels) who tear out (the souls of the wicked) with violence;
2. By those who gently draw out (the souls of the blessed);
3. And by those who glide along (on errands of mercy),
4. Then press forward as in a race,
5. Then arrange to do (the Commands of their Lord),
6. The Day everything that can be in commotion will be in violent commotion,
7. Followed by oft-repeated (commotions):
8. Hearts that Day will be in agitation;
9. Cast down will be (their owners') eyes.
10. They say (now): "What! shall we indeed be returned to (our) former state?
11. "What! - when we shall have become rotten bones?"
12. They say: "It would, in that case, be a return with loss!"
13. But verily, it will be but a single (Compelling) Cry,
14. When, behold, they will be brought out to the open.
15. Has the story of Moses reached thee?
16. Behold, thy Lord did call to him in the sacred valley of Tuw�:-
17. "Go thou to Pharaoh for he has indeed transgressed all bounds:
18. "And say to him, 'Wouldst thou that thou shouldst be purified (from sin)?-
19. "'And that I guide thee to thy Lord, so thou shouldst fear Him?'"
20. Then did (Moses) show him the Great Sign.
21. But (Pharaoh) rejected it and disobeyed (guidance);
22. Further, he turned his back, striving hard (against Allah..
23. Then he collected (his men) and made a proclamation,
24. Saying, "I am your Lord, Most High".
25. But Allah did punish him, (and made an) example of him, - in the Hereafter, as in this life.
26. Verily in this is a lesson for whosoever feareth (Allah).
27. What! Are ye the more difficult to create or the heaven (above)? (Allah) hath constructed it:
28. On high hath He raised its canopy, and He hath given it order and perfection.
29. Its night doth He endow with darkness, and its splendor doth He bring out (with light).
30. And the earth, moreover, hath He extended (to a wide expanse);
31. He draweth out therefrom its water and its pasture;
32. And the mountains hath He firmly fixed;-
33. A provision for you and your cattle.
34. Therefore, when there comes the great, overwhelming (Event),-
35. The Day when man shall remember (all) that he strove for,
36. And Hell-Fire shall be placed in full view for him who sees-
37. Then, for such as had transgressed all bounds,
38. And had preferred the life of this world,
39. The Abode will be Hell-Fire;
40. And for such as had entertained the fear of standing before their Lord's (tribunal) and had restrained (their) soul from lower Desires,
41. Their abode will be the Garden.
42. They ask thee about the Hour,-'When will be its appointed time?
43. Wherein art thou (concerned) with the declaration thereof?
44. With thy Lord is the final end of it.
45. Thou art but a Warner for such as fear it.
46. The Day they see it, (it will be) as if they had tarried but a single evening, or (at most till) the following morn!




1. Andolsun, o daldırıp çıkaranlara,

2. usulcacık çekenlere,

3. yüzüp yüzüp gidenlere.

4. yarışıp geçenlere,

5. ve bir iş çevirenlere ki,

6. o gün sarsıntı sarsacak.

7. Onu ikincisi izleyecek.

8. O gün yürekler oynar kaygıdan.

9. Gözler kalkmaz saygıdan.

10. Diyorlar ki: "Biz gerçekten eski halimize döndürülecek miyiz?

11. Ya, ufalanmış kemikler olduktan sonra ha?"

12. Dediler ki: "Öyleyse o zararlı bir dönüş!"

13. Fakat o zorlu bir kumandadır,

14. bir de bakarsın uyanmışlar, hepsi meydanda.

15. Sana o Musa'nın haberi geldi ya?

16. Hani Rabbi ona o mukaddes vadi Tuva'da seslenmişti:

17. Haydi git Firavun'a, çünkü o pek azıttı.

18. De ki: "İster misin temizlenesin?

19. Sana Rabbini tan itayım da ona saygı duyasın?"

20. Vardı ona, o büyük mucizeyi gösterdi.

21. Fakat o, yalan dedi ve isyan etti.

22. Sonra koşarak ters yöne gitti.

23. Derken toplayıp bağırdı!

24. "Benim en büyük Rabbiniz" dedi.

25. Allah da onu tuttu, sonuna ve önüne (ahirette ve dünyada) ibret olmak üzere bir cezaya çarptırdı.

26. Şüphesiz ki, bunda saygı duyacaklar için bir ibret vardır.

27. Siz mi yaratılışça daha çetinsiniz, yoksa gökyüzü mü? Onu O "Allah" bina etti.

28. Boyuna yükseklik verdi, nizamına koydu.

29. Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.

30. Ondan sonra da yeryüzünü döşedi.

31. Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.

32. Ve dağlarını oturttu.

33. Sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için.

34. Fakat o en büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman,

35. O, insanın neye koştuğunu anlayacağı gün,

36. gören kimseler için cehennem hortlatıldığı zaman,

37. artık her kim azgınlık etmiş,

38. dünya hayatını tercih etmişse,

39. muhakkak onun varacağı yer cehennemdir.

40. Her kim de Rabbinin makamından korkmuş, nefsini kötü arzulardan engellemişse,

41. muhakkak cennettir onun varacağı.

42. Sana o saatten (kıyameti) soruyorlar "Ne zaman demir atması?" diye,

43. Nerde senden onu anlatması (sen nerede, onu anlatmak nerede)?!

44. Rabbine aittir onunla ilgili bütün bilgi.

45. Sen, ancak O'ndan korkacakların bir uyarıcısısın!

46. Onlar, onu (kıyameti) görecekleri gün, sanki bir akşam veya bir kuşluğundan başka durmamışa dönecekler

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-78-NEBE

78-NEBE – Haber
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
78 The Great Event


Bismillahirrahmanirrahim
1. Amme yetesaelune.
2. Aninnebeil'azıymi.
3. Elleziy hum fiyhi muhtelifune.
4. Kella seya'lemune.
5. Sümme kella seya'lemune.
6. Elem nec'alil'arda mihaden.
7. Velcibale evtaden.
8. Ve halaknakum ezvacen.
9. Ve ce'alna nevmekum subaten.
10. Ve ce'alnelleyle libasen.
11. Ve ce'alnennehare me'aşen.
12. Ve beneyna fevkakum seb'an şidaden.
13. Ve ce'alna siracen vehhacen.
14. Ve enzelna minelmu'sırati maen seccacen.
15. Linuhrice bihi habben ve nebaten.
16. Ve cennatin elfafen.
17. İnne yevmelfasli kane miykaten.
18. Yevme yunfehu fiyssuri fete'tune efvacen.
19. Ve futihatissemau fekanet ebvaben.
20. Ve suyyiretilcibalu fekanet seraben.
21. İnne cehenneme kanet mirsaden
22. Littağıyne meaben.
23. Labisiyne fiyha ahkaben.
24. La yezukune fiyha berden ve la şeraben.
25. İlla hamiymen ve ğassakan.
26. Cezaen vifakan.
27. İnnehum kanu la yercune hısaben.
28. Ve kezzebu biayatina kizzaben.
29. Ve kulle şey'in ahsaynahü kitaben.
30. Fezuku felen neziydekum illa 'azaben.
31. İnne lilmuttekıyne mefazen.
32. Hadaika ve a'naben.
33. Ve keva'ıbe etraben.
34. Ve ke'sen dihakan.
35. La yesme'une fiyha lağven ve la kizzaben.
36. Cezaen min rabbike 'ataen hısaben.
37. Rabbissemavati vel'ardı ve ma beynehumerrahmani la yemlikune minhu hıtaben.
38. Yevme yekumurruhu velmelaiketu saffen la yetekellemune illa men ezine lehurrahmanu ve kale savaben.
39. Zalikelyevmulhakku femen şaettehaze ila rabbihi meaben.
40. İnna enzernakum 'azaben kariyben yevme yenzurulmer'u ma kaddemet yedahu ve yekululkafiru ya leyteniy kuntu turaben.
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
1. Concerning what are they disputing?

2. Concerning the Great News,

3. About which they cannot agree.

4. Verily, they shall soon (come to) know!

5. Verily, verily they shall soon (come to) know!

6. Have We not made the earth as a wide expanse,

7. And the mountains as pegs?

8. And (have We not) created you in pairs,

9. And made your sleep for rest,

10. And made the night as a covering,

11. And made the day as a means of subsistence?

12. And (have We not) built over you the seven firmaments,

13. And placed (therein) a blazing lamp?

14. And do We not send down from the clouds water in abundance,

15. That We may produce therewith corn and vegetables,

16. And gardens of luxurious growth?

17. Verily the Day of Sorting Out is a thing appointed,

18. The Day that the Trumpet shall be sounded, and ye shall come forth in crowds;

19. And the heavens shall be opened as if there were doors,

20. And the mountains shall vanish, as if they were a mirage.

21. Truly Hell is as a place of ambush,

22. For the transgressors a place of destination:

23. They will dwell therein for ages.

24. Nothing cool shall they taste therein, nor any drink,

25. Save a boiling fluid and a fluid, dark, murky, intensely cold,

26. A fitting recompense (for them).

27. For that they used not to look for any account (for their deeds),

28. But they (impudently) treated Our Signs as false.

29. And all things have We preserved on record.

30. "So taste ye (the fruits of your deeds); for no increase shall We grant you, except in Chastisement."

31. Verily for the Righteous there will be an Achievement;

32. Gardens enclosed, and grapevines;

33. Madians of equal age;

34. And a Cup full (to the Brim).

35. No vanity shall they hear therein, nor Untruth:-

36. Recompense from thy Lord, a gift, (amply) sufficient,

37. (From) the Lord of the heavens and the earth, and all between, the Most Gracious: none shall have power to argue with Him.

38. The Day that the Spirit and the angels will stand forth in ranks, none shall speak except any who is permitted by the Most Gracious, and he will say what is right.

39. That is the True Day: therefore, whoso will, let him take a (straight) return to his Lord!

40. Verily, We have warned you of a Chastisement near, the Day when man will see (the Deeds) which his hands have sent forth, and the Unbeliever will say, "Woe unto me! Would that I were (mere) dust!"

1. Neden soruşuyorlar?

2. O büyük peygamberlik haberinden

3. ki Onlar onda görüş ayrılığına düşüyorlar.

4. Hayır, ileride bilecekler!

5. Hayır, hayır, ileride bilecekler!

6. Biz, yeryüzünü bir döşek yapmadık mı?

7. Dağları da birer kazık (yapmadık mı)?

8. Sizleri çift çift yarattık.

9. Uykunuzu bir dinlenme yaptık.

10. Geceyi bir örtü yaptık.

11. Gündüzü bir geçim vakti yaptık.

12. Üstünüze yedi sağlam bina (gök) çattık.

13. İçlerine parıl parıl parlayan bir kandil astık.

14. O yoğun bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.

15. Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.

16. Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler.

17. Şüphesiz ki, o fasıl (kıyamet) günü belirlenmiş bir vakit olmuştur.

18. Sur'a üfürüldüğü gün, bölük bölük gelirsiniz!

19. Gökde açılmış, kapılar oluşmuştur.

20. Dağlar yürütülmüş, bir serap olmuştur.

21. Şüphesiz, cehennem bir gözetleme yeri olmuştur.

22. Azgınlara bir barınak olmuştur.

23. İçinde devirlerce kalacaklardır.

24. Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de bir içecek.

25. Yalnızca bir kaynar su ve irin.

26. Yaptıklarına tamamen uygun bir ceza olarak.

27. Çünkü onlar, hiçbir hesap ummazlardı.

28. Ayetlerimize yalan diye diye tam bir yalancı olmuşlardı.

29. Biz ise her şeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.

30. Artık tadın! Artık, azabınızı artırmaktan başka birşey yapacak değiliz!

31. Şüphesiz, takva sahipleri için bir kurtuluş ve murada erme var

32. Bahçeler var, bağlar var.

33. Turunç göğüslü yaşıt (kızlar) var.

34. Dopdolu bir kadeh var.

35. Orada ne boş bir laf işitirler ne de bir yalan isnadı.

36. Rabbinden bir karşılık ki, yeter mi yeter!

37. O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir, Rahman'dır. O'na bir hitapta bulunma gücüne sahip olamazlar.

38. Ruh'un (Cebrail'in) ve meleklerin saf saf kıyama duracakları gün, Rahman'ın izin verdiğinden başka hiç kimse konuşamaz; o da doğruyu konuşacaktır.

39. O gün gerçektir, o halde dileyen Rabbine varacak bir yüz edinsin, bir yol tutsun!

40. Çünkü Biz size yakın bir azabı ihtar ettik. O gün kişi ellerinin önceden gönderdiğine bakacak ve kafir ise: "Ah ne olurdu ben bir toprak olsaydım!" diyecektir.

21 Kasım 2009 Cumartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-77-MÜRSELAT

77-MÜRSELAT- Gönderilenler
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

77 The Emissaries


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


15. Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.

15-Ah woe, that Day, to the Rejecters of Truth!


Diyanet Vakfı 15. O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline!
Elmalılı Hamdi Yazır 15-O gün yalan diyenlerin vay haline!
Yaşar Nuri Öztürk 15 Yalanlayanların vay haline o gün!
________________________________________







19-Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne. 24,28,34,40,45,47,49


19-Ah woe, that Day, to the Rejecters of Truth! 24,28,34,40,45,47,49

Diyanet VakfDiyanetı 19. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
Elmalılı HamElmalılı Yazır 19-O gün yalan diyenlerin vay haline!
Yaşar Nuri ÖYasarnuri 19 Yalanlayanların o gün vay haline!







49. Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
50. Febieyyi hadiysin ba'dehu yu'minune.


49-Ah woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
50-Then what Message, after that, will they believe in?


Diyanet Vakfı 49. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
Elmalılı Hamdi Yazır 49-O gün yalan diyenlerin vay haline!
Yaşar Nuri Öztürk 49 Vay haline o gün, yalanlayanların.
________________________________________
Diyanet Vakfı 50. Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır 50-Artık bundan sonra hangi söze inanacaklar?
Yaşar Nuri Öztürk 50 Artık bundan sonra hangi hadise/söze iman edecekler?

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-76-İNSAN

76-İNSAN
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
76 The Man


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


13. Muttekiiyne fiyha 'alel'eraiki la yerevne fiyha
şemsen ve la zemheriyren.
13. Reclining in the (Garden) on raised crouches, they will see there neither the sun's (excessive heat) nor excessive cold.


Diyanet Vakfı 13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
Elmalılı Hamdi Yazır 13-Orada koltuklar üzerine yaslanmışlardır. Orada ne güneş görürler, ne de şiddetli soğuk;
Yaşar Nuri Öztürk 13 Koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. Ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
23. İnna nahnu nezzelna 'aleykelkur'ane tenziylen.

24. Fasbir lihukmi rabbike ve la tutı' minhum asimen ev kefuren.

25. Veskurisme rabbike bukreten ve asıylen.

26. Ve minelleyli fescud lehu ve sebbıhhu leylen taviylen.


23. It is We Who have sent down the Quran to thee by stages.

24. Therefore be patient with constancy to the Command of thy Lord, and obey not to the sinner or the ingrate among them.

25. And celebrate the name or thy Lord morning and evening,

26. And part of the night, prostrate thyself to Him; and glorify Him a long night through.


Diyanet Vakfı 23. (Resûlüm!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır 23-Gerçekten Kur'an'ı Biz sana aşama aşama indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk 23 Biz indirdik o Kur'an'ı sana parça parça, biz!
________________________________________
Diyanet Vakfı 24. Artık Rabbinin hükmüne (boyun eğip) sabret; onlardan hiçbir günahkâra, yahut hiçbir nanköre boyun eğme.
Elmalılı Hamdi Yazır 24-O halde Rabbinin hükmünü vermesi için de sabret. Onlardan bir günahkara veya nanköre itaat etme!
Yaşar Nuri Öztürk 24 O halde, Rabbinin hükmü karşısında sabret ve onların günahkârlarına da nankörlerine de boyun eğme.
________________________________________
Diyanet Vakfı 25.Sabah akşam Rabbinin ismini yâdet.
Elmalılı Hamdi Yazır 25-Rabbinin ismini hem (sabah) erken, hem de ikindi üstü an!
Yaşar Nuri Öztürk 25 Rabbinin adını sabahtan da akşamdan da an!
________________________________________
Diyanet Vakfı 26. Gecenin bir kısmında O'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O'nu tesbih et.
Elmalılı Hamdi Yazır 26-Gecenin bir kısmında O'na secde et ve uzun bir gece O'nu tesbih et!
Yaşar Nuri Öztürk 26 Gecenin bir kısmında da O'na secde et! Ve geceleyin O'nu uzunca tespih et/uzun bir gece boyu O'nu tespih et!

19 Kasım 2009 Perşembe

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-75-KIYAMET

75-KIYAMET- Diriliş
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
75 The Resurrection


Bismillahirrahmanirrahim- In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful

1. La uksimu biyevmilkıyameti.

2. Ve la uksimu binnefsillevvameti.

3. Eyahsebul'insanu ellen necme'a 'ızamehu.

4. Bela kadiriyne 'ala en nusevviye benanehu.


5. Bel yuriydul'insanu liyefcure emamehu.

6. Yes'elu eyyane yevmulkıyameti


In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
1. I do swear by the Resurrection Day;

2. And I do swear by the self-reproaching soul:

3. Does man think that We cannot assemble his bones?

4. Nay, We are able to put together in perfect order the very tips of his fingers.

5. But man wishes to do wrong (even) in the time in front of him.

6. He questions: "When is the Day of Resurrection


Diyanet Vakfı Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
Elmalılı Hamdi Yazır Bismillahirrahmanirrahim
Yaşar Nuri Öztürk Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...
________________________________________
Diyanet Vakfı 1. Kıyamet gününe yemin ederim.
Elmalılı Hamdi Yazır 1-Yoo! Yemin ederim o kalkım gününe (kıyamet gününe)!
Yaşar Nuri Öztürk 1 Hayır, öyle değil! Kıyamet gününe yemin ederim ki,
________________________________________
Diyanet Vakfı 2. Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz).
Elmalılı Hamdi Yazır 2-Yine Yoo! Yemin ederim o pişman cana (kınayan nefse)!
Yaşar Nuri Öztürk 2 Öyle değil! Kendisini ısrarla kınayan benliğe de yemin ederim.
________________________________________
Diyanet Vakfı 3. İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?
Elmalılı Hamdi Yazır 3-insan sanıyor mu ki kemiklerini derleyemeyiz?
Yaşar Nuri Öztürk 3 İnsan, kendisinin kemiklerini asla bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor?
________________________________________
Diyanet Vakfı 4. Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.
Elmalılı Hamdi Yazır 4-Evet derleriz, parmak (uç)larını bile tesviyeye (eski haline getirmeye) gücümüz yeter!
Yaşar Nuri Öztürk 4 Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.
________________________________________
Diyanet Vakfı 5. Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister.
Elmalılı Hamdi Yazır 5-Fakat insan önünde (ileride) günah işlemek ister,
Yaşar Nuri Öztürk 5 Fakat insan kendi önünde rezillik sergilemeyi ister.
________________________________________
Diyanet Vakfı 6. "Kıyamet günü ne zamanmış?" diye sorar.
Elmalılı Hamdi Yazır 6-sorar: "O kıyamet günü ne zaman?" diye.
Yaşar Nuri Öztürk 6 "Kıyamet günü nerede/ne zaman?" diye sorar.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
40. Eleyse zalike bikadirin 'ala en yuhyiyelmevra


40. Has not He, (the same), the power to give life to the dead?


Diyanet Vakfı 40. Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?
Elmalılı Hamdi Yazır 40-(Artık) o ölüleri diriltmeye kadir değil mi?
Yaşar Nuri Öztürk 40 Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç yetiremez mi?
________________________________________

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-74-MÜDDESİR

74-MÜDDESİR- Gizlenen

QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

Bismillahirrahmanirrahim -In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

74 The Clothe Done


30. 'Aleyha tis'ate 'aşere.

54. Kella innehu tezkiretun.

55. Femen şae zekerehu.

56. Ve ma yezkurune illa en yeşaallahu huve ehluttakva ve ehlulmağfireti.


30. Over it are Nineteen.

54. Nay, this surely is an admonition:

55. Let any who will, keep it in remembrance!

56. But none will keep it in remembrance except as Allah wills: He is the Lord of Righteousness, and the Lord of Forgiveness.





Elmalılı-30. Üzerinde ondokuz (bekçi-melek) vardır

.
54. Hayır, hayır! O muhakkak bir uyarıdır.

55. Dileyen onu düşünür,

56. Bununla beraber Allah dilemeyince, düşünmezler; koruyacak da O'dur, bağışlayacak da!

YNURİ-
30. Üzerinde ondokuz vardır onun.

54. Hayır, iş, sandıkları gibi değil! O bir öğüt verici/bir düşündürücüdür.

55. Dileyen düşünür onu, öğüt alır.

56. Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-73-MÜZZEMMİL

73-MÜZZEMMİL- Bürünen
QURA N ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

73 The Wrapped Up


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

8. Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen.

9. Rabbulmeşrikı velmağribi la ilahe illa huve fettehızhu vekiylen.



8. But keep in remembrance the name of thy Lord and devote thyself to Him whole-heartedly.

9. (He is) Lord of the East and the West: there is no god but He: take Him therefore for (thy) Disposer of Affairs.


YNURİ-
8. Rabbinin adını an ve tüm benliğinle O'na yönel!

9. Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O'nu vekil et!

ELMALILI-
. Rabbinin ismini an ve herşeyden kesilerek O'na çekil (O'na bütün varlığınla yönel)

9. O doğunun ve batının Rabbi'dir. O'ndan başka tanrı yoktur. O halde yalnız O'nu vekil tut!

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-72-CİNN

72-CİNN-CİN
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)


72 The Jinn



Bismillahirrahmanirrahim

In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

20. Kul innema ed'u rabbiy ve la uşriku bihi ehaden.

21. Kul inniy la emliku lekum darran ve la reşeden.

22. Kul inniy len yuciyreniy minallahi ehadun ve len ecide min dunihi multehaden.


20. Say: "I do no more than invoke my Lord, and I join not with Him any (false god)."

21. Say: "It is not in my power to cause you harm, or to bring you to right conduct."

22. Say: "No one can deliver me from Allah (If I were to disobey Him), nor should I find refuge except in Him,


YNURİ-20.
De ki: "Ben ancak Rabbime yakarırım/çağırırım. Ve hiç kimseyi O'na ortak koşmam."

21. De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."

22. De ki: "Allah'tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında bir sığınak da asla bulamam!"


ELMALILI-

20.

De ki: "Ben ancak Rabbime dua ederim ve O'na hiçbir ortak koşmam."

21. De ki: "Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir irşad yapabilirim.

22. De ki: "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben, O'ndan başka bir sığınacak bulamam.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-71-NUH

71-NUH- NUH
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
NUH

Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


28. Rabbiğfirliy ve livalideyye ve limen dehale beytiye mu'minen ve lilmu'miniyne velmu'minati ve la tezidizzalimiyne illa tebaren.

28. "O my Lord! Forgive me, my parents, all who enter my house in Faith, and (all) believing men and believing women: and to the wrong-doers grant Thou no increase but in perdition!"



ELMALILI-
28. -Ey Rabbim, beni, babamı, annemi, mümin olarak evime gireni, bütün inanan erkekleri ve inanan kadınları bağışla! Zalimlerin ise ancak helakını artır!"
YNURİ-
28. "Rabbim! Beni, anne-babamı, inanmış olarak evime gireni, tüm inanmış erkekleri ve inanmış kadınları affet! Zalimlerin de sadece helâk ve perişanlığını artır!"

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-70-MEARİC

70-MEARİC- Yükseliş Yolları
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
70 The Ways Of Ascent


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


19. İnnel'insane hulika helu'an.

20. İza messehuşşerru cezu'an.

21. Ve iza messehulhayru menu'an.

22. İllelmusalliyne.

23. Elleziynehum 'ala salatihim daimune.

24. Velleziyne fiy emvalihim hakkun ma'lumun
25. Lissaili velmahrumi.


19. Truly man was created very impatient;-

20. Fretful when evil touches him;

21. And niggardly when good reaches him;-

22. Not so those devoted to Prayer;-

23. Those who remain steadfast to their prayer;

24. And those in whose wealth is a recognized right.

25. For the (needy) who asks and him who is deprived (for some reason from asking);


ELMALILI- 19-Gerçekten insan hırslı ve huysuz yaratılmıştır.

20. Fenalık dokununca mızıkçı,

21. hayır dokununca kıskançtır.

22. Sadece namaz kılanlar bunun dışındadır.

23. Onlar ki, namazlarına devam ederler.

24. Onlar ki, mallarında belli bir hak vardır.

25. Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.

YNURİ-
19. İşin gereği şu ki insan; aceleci/hırslı/sabırsız/ tahammülsüz yaratılmıştır.

20. Kendisine kötülük/hoşnutsuzluk dokununca basar bağırır.

21. Kendisine hayır ve nimet ulaşınca ondan başkalarının yararlanmasına engel olur.

22. Namazlarını/dualarını yerine getirenler müstesna.

23. Bunlar, namazlarında/dualarında süreklidirler.

24. Bunların mallarında belirli bir hak vardır:

25. Yoksul ve yoksun için.

18 Kasım 2009 Çarşamba

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-69-HAKKA

69-HAKKA- Kuşkusuz Gerçekleşen
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
69 The Sure Calamity


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Elhakkatu.

2. Melhakkatu.

3. Ve ma edrake melhakkatu


1. The Sure Reality!

2. What is the Sure Reality?

3. And what will make thee realize what the Sure Reality is?


1. O hak olan (kıyamet).

2. Nedir o hak olan (kıyamet)?

3. Ve sana dirayetle ne bildirdi, o hak olan (kıyamet)in ne olduğunu?


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
48. Ve innehu letezkiretun lilmuttekıyne.
49. Ve inna lena'lemu enne minkum mukezzibiyne.
50. Ve innehu lehasretun 'alelkafiriyne.
51. Ve innehu lehakkulyakıyni.
52. Fesebbih bismi rabbikel'azıymi


48. But verily this is a Message for the God-fearing.
49. And We certainly know that there are amongst you those that reject (it).
50. But truly (Revelation) is a cause of sorrow for the Unbelievers.
51. But verily it is Truth of assured certainty.
52. So glorify the name of thy Lord Most High.






48. Ve o, hiç şüphesiz takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür.
49. Bununla beraber Biz biliyoruz ki, sizden inanmayanlar var.
50. Ve kesinlikte o, kafirler için bir hasret (vahlanma) vesilesidir.
51. O, hiç şüphesiz, gerçeğin ta kendisidir.
52. Haydi, Rabbinin yüce ismi ile tesbih et!

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-68-KALEM

68-KALEM
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
68 The Pen

Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Nun velkalemi ve ma yesturune.

51. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi'uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun
52. Ve ma huve illa zikrun lil'alemiyne.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
1. Nun. By the Pen and by the (Record) which (men) write,-
51. And the Unbelievers would almost trip thee up with their eyes when they hear the Message; and they say: "Surely he is possessed!"
52. But it is nothing less than a Message to all the worlds.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1. Nun, Kaleme ve kalem ehlinin satıra dizdiklerine ve dizecekleri hakkı için,
51. Ve gerçekten o küfredenler o zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı; bir de durmuşlar: "O şüphesiz bir deli." diyorlar.
52. Halbuki o (Kur'an) bütün alemler için bir öğüttür.

51-52 nci ayetler NAZAR DUASI olarak bilnip okunur…………….

14 Kasım 2009 Cumartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-67-MÜLK

67-MÜLK- Yönetim
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
67 The Kingdom


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


1. Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve 'ala kulli şey'in kadiyrun.

2. Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu 'amelen ve huvel'aziyzulğafuru.

3. Elleziy haleka seb'a semavatin tıbakan ma tera fiy halkırrahmani min tefavutin ferci'ılbasare hel tera min futurin.

4. Summerci'ılbasare kerreteyni yenkalib ileykelbesaru hasien ve huve hasiyrun.

5. Ve lekad zeyyennessemaeddunya bimesabiyha ve ce'alnaha rucumen lişşeyatıyni ve a'tedna lehum 'azabesse'ıyri.

6. Ve lilleziyne keferu birabbihim 'azabu cehenneme ve bi'selmasıyru.

7. İza ulku fiyha semi'u leha şehiykan ve hiye tefuru.

8. Tekadu temeyyezu minelğayzı kullema ulkıye fiyha fevcun seelehum hazenetuha elem yet'kum neziyrun.

9. Kalu bela kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey'in in entüm illa fiy dalalin kebiyrin.

10. Ve kalu lev kunna nesme'u ev na'kılu ma kunna fiy ashabisse'ıyri.

11. Fa'teref'u bizenbihim fesuhkan liashabisse'ıyri.

12. İnnelleziyne yahşevne rabbehum bilğaybi lehum mağfiretun ve ecrun kebiyrun.

13.
Ve esirru kavlekum evicheru bihi innehu 'aliymun bizatissuduri.


14. Ela ya'lemu men haleka ve huvelletıyfulhabiyru.

15. Huvelleziy ce'ale lekumul'arda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkıhi ve ileyhinnuşuru.

16. Eemintum men fiyssemai en yahsife bikumul'arda feiza hiye temuru.

17. Em emintum men fiyssemai en yursile 'aleykum hasıben feseta'lemune keyfe neziyri.

18. Ve lekad kezzebilleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyri.

19. Evelem yerev ilettayri fevkahum saffatin ve yakbıdne ma yumsikuhunne illerrahmanu innehu bikulli şey'in basıyrun.

20. Emmen hazelleziy huve cundun lekum yansurukum min dunirrahmani inilkafirune illa fiy ğururin.

21. Emmen hazelleziy yerzukukum in emseke rizkahu bel leccu fiy 'utuvvin ve nufurin.

22. Efemen yemşiy mukibben 'ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen 'ala sıratın mustekıymin.

23. Kul huvelleziy enşeekum ve ce'ale lekumussem'a vel'ebsare vel'ef'idete kaliylen ma teşkurune.

24. Kul huvelleziy zereekum fiyl'ardı ve ileyhi tuhşerune.

25. Ve yekulune meta hazelva'du in kuntum sadikıyne.

26. Kul innemel'ılmu 'ındallahi ve innema ene neziyrun mubiynun.

27. Felemma reevhu zulfeten siy-et vucuhulleziyne keferu ve kıyle hazelleziy kuntum bihi tedde'une.

28. Kul ereeytum in ehlekeniyallahu ve men me'ıye ev rahımena femen yuciyrulkafiriyne min 'azabin eliymin.

29. Kul huverrahmanu amenna bihi ve 'aleyhi tevekkelna feseta'lemune men huve fiy dalalin mubiynin.

30. Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen ye'tiykum bimain me'ıynin.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1. Blessed be He in Whose hands is Dominion; and He over all things hath Power;-

2. He Who created Death and Life, that He may try which of you is best in deed: and He is the Exalted in Might, Oft-Forgiving;-


3. He Who created the seven heavens one above another: no want of proportion wilt thou see in the Creation of the Most Gracious. So turn thy vision again: seest thou any flaw?

4. Again turn thy vision a second time: (thy) vision will come back to thee dull and discomfited, in a state worn out.

5. And We have, (from of old), adorned the lowest heaven with Lamps, and We have made such (Lamps) (as) missiles to drive away Satans, and have prepared for them the Chastisement of the Blazing Fire.

6. For those who reject their Lord (and Cherisher) is the Chastisement of Hell: and evil is (such), destination.

7. When they are cast therein, they will hear the (terrible) drawing in of its breath even as it blazes forth,

8. Almost bursting with fury: Every time a Group is cast therein, its Keepers will ask, "Did no Warner come to you?"

9. They will say: "Yes indeed; a Warner did come to us, but we rejected him and said, 'Allah never sent down any (Message): ye are nothing but a grave error!'"

10. They will further say: "Had we but listened or used our intelligence, we should not (now) be among the Companions of the Blazing Fire!"

11. They will then confess their sins: but far from Allah's mercy are the Companions of the Blazing Fire!

12. As for those who fear their Lord unseen, for them is Forgiveness and a great Reward.

13. And whether ye hide your word or make it known, He certainly has (full) knowledge, of the secrets of (all) hearts.

14. Should He not know,- He that created? and He is the Subtle, the Aware.

15. It is He Who has made the earth manageable for you, so traverse ye through its tracts and enjoy of the Sustenance which He furnishes: but unto Him is the Resurrection.

16. Do ye feel secure that He Who is in Heaven will not cause you to be swallowed up by the earth when it shakes (as in an earthquake)?

17. Or do ye feel secure that He Who is in Heaven will not send against you a violent tornado (with showers of stones), so that ye shall know how (terrible) was My warning?

18. But indeed men before them rejected (My warning): then how (terrible) was My punishment (of them)?

19. Do they not observe the birds above them, spreading their wings and folding them in? None can uphold them except the Most Gracious: Truly it is He that watches over all things.

20. Nay, who is there that can help you, (even as) an army, besides the Most Merciful? In nothing but delusion are the Unbelievers.

21. Or who is there that can provide you with Sustenance if He were to withhold His provision? Nay, they obstinately persist in insolent impiety and flight (from the Truth).

22. Is then one who walks headlong, with his face groveling, better guided,- or one who walks evenly on a Straight Way?

23. Say: "It is He Who has created you, and made for you the faculties of hearing, seeing, and understanding: little than 541 ks it is ye give.

24. Say: "It is He Who has multiplied you through the earth, and to Him shall ye be gathered together."

25. They ask: When will this promise be (fulfilled)? - If ye are telling the truth.

26. Say: "As to the knowledge of the time, it is with Allah alone: I am a plain warner."

27. At length, when they see it close at hand, grieved will be the faces of the Unbelievers, and it will be said (to them): "This is (the promise fulfilled), which ye were calling for!"

28. Say: "See ye?- If Allah were to destroy me, and those with me, or if He bestows His Mercy on us,- yet who can deliver the Unbelievers from a grievous Chastisement?"

29. Say: "He is the Most Gracious: we have believed in Him, and on Him have we put our trust: So, soon will ye know which (of us) it is that is in manifest error."

30. Say: "See ye?- If your stream be some morning lost (in the underground earth), who then can supply you with clear-flowing water?"

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

1. Ne yücedir O ki, mülk O'nun elindedir ve O, herşeye gücü yetendir.
2. O ki, ölümü ve dirimi yarattı, sizi imtihana çekip hanginizin davranış bakımından daha güzel olduğunu bildirmek için. O öyle güçlü, bağışlayandır
3. O ki, birbirine uygun yedi gök yaratmıştır. O Rahman'ın yarattığında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Haydi çevir gözü(nü), görebilir misin hiç bir çatlak, bir kusur?
4. Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir; o göz, güçsüz, yorgun bir halde sana döner!
5. Andolsun ki, Biz o dünya göğünü takım takım kandillerle donattık ve onları şeytanlar için atmalar (atış yapılan mermiler) yaptık; ayrıca onlara o çılgın ateş azabını hazırladık.
6. Kendi Rablerini inkar edenler için de cehennem azabı vardır. Ona gidiş de ne kötü sondur.
7. İçine atıldıklarında onun kaynarken çıkan hıçkırışını işitirler.
8. Hemen hemen öfkeden patlayacak gibi bir hale gelir, içine bir alay atıldıkça her defasında onun bekçileri onlara: "Size gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber gelmedi mi?" diye sorarlar.
9. Onlar: "Evet, bize gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber geldi; ama biz ona inanmadık ve "Allah hiçbir şey indirmedi. Siz büyük sapıklık içindesiniz." diye yalanladık." derler.
10. Ve derler ki: "Biz dinleseydik veya aklımızı kullansaydık, bu çılgın ateşin içinde bulunmazdık!"
11. İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!
12. Çünkü O Rablerine görmeden saygı besleyenler varya, muhakkak ki, bağışlanma ve büyük bir mükafat onlar içindir.
13. Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Çünkü O, bütün sinelerin özünü bilir.
14. Bilmez mi O yaratan ki, O herşeyi inceden inceye bilen, herşeyden haberdar olandır.
15. O, yeryüzünü size boyun eğdiren yaratıcıdır. Haydi, o arzın omuzlarında yürüyün de O'nun rızkından yiyin. Dönüş yalnızca O'nadır.
16. Emin misiniz o göktekinden; sizinle yeri göçürüvermesinden? O zaman bakarsın ki, o yer çalkalanıyor!
17. Yoksa siz gökte olanın üzerinize mermiler yağdıran birini göndermesinden güvencede misiniz? O zaman tehdidimin nasıl olduğunu bilirsiniz!
18. Andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanladılar, ama nasıl oldu inkarım?
19. Bakmazlar mı üstlerinde uçan kuşlara, kanat süzerlerken ve yumarlarken? Rahman'dır ancak onları tutan! Şüphesiz ki, O herşeyi görür.
20. Ya da kim oluyor sizin Rahman'dan başka (yardım beklediğiniz) şu ordularınız ki, sizi kurtarsın? Kafirler ancak bir aldanış içindedirler.
21. Ya da o rızkınızı keserse, kimdir şu sizlere rızık verecek olan? Hayır bir ürküntü ve azgınlık içinde inada dalmışlar!
22. Şimdi yüz üstü kapanarak giden mi daha doğru, yoksa dosdoğru bir cadde üzerinde dümdüz giden mi?
23. De ki: "O'dur ancak sizi yaratan, size dinleyecek kulak, görecek gözler, duyacak gönüller veren! Fakat sizler pek az şükrediyorsunuz!"
24. De ki: "O'dur sizi yeryüzünde zürriyet halinde yaratıp yayan! Nihayet hep toplanıp O'nun huzuruna getirileceksiniz!"
25. Böyle iken diyorlar ki: "Ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit? Eğer doğru söyleyenlerseniz?"
26. De ki: "(Ona ait) o bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben, yalnızca açıkça anlatan bir uyarıcıyım (peygamberim).
27. Derken vakti gelip de onu yakından gördüklerinde o inkar edenlerin yüzleri kötüleşti ve: "İşte o sizin kendinize davet edip durduğunuz budur!" denildi.
28. De ki: "Gördünüz mü, Allah beni ve beraberimdekileri yok etse ya da bize merhamet buyursa, iki takdirde de kafirleri elem verici azaptan kurtaracak kimdir?"
29. De ki: "O, öyle Rahman'dır. işte biz O'na iman ettik ve O'na dayanmaktayız. İleride sizler de kimin açık bir sapıklık içinde bulunduğunu bileceksiniz!"
30. De ki: "Gördünüz mü, eğer sabaha kadar suyunuz batakalırsa (çekilecek olsa), size kim bir akarsu getirebilir?

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-66-TAHRİM

66-TAHRİM - Yasaklama
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

66 The Prohibition


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


8. Ya eyyuhelleziyne amenu tubu ilellahi tevbeten nesuhan asa rabbukum en yukeffire 'ankum seyyiatikum ve yudhılekum cennatin tecriy min tahtihel'enharu yevme la yuhzillahunnebiyye velleziyne amenu me'ahu nuruhum yes'a beyne eydiyhim ve bieymanihim yekulune rabbena etmin lena nurena vağfir lena inneke 'ala kulli şey'in kadiyrun.

9. Ya eyyuhennebiyyu cahidilkuffare velmunafikıyne vağluz 'aleyhim ve me'vahum cehennemu ve bi'selmasıyru.


8. O ye who believe! Turn to Allah with sincere repentance: in the hope that your Lord will remove from you your evil deeds and admit you to Gardens beneath which Rivers flow,- the Day that Allah will not permit to be humiliated the Prophet and those who believe with him. Their Light will run forward before them and by their right hands, while they say, "Our Lord! Perfect our Light for us, and grant us Forgiveness: for Thou hast power over all things."

9. O Prophet! Strive hard against the Unbelievers and the Hypocrites, and be harsh with them. Their abode is Hell,- an evil refuge (indeed).


8. Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye kâdirsin." derler.
9. Ey Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer, ne de kötüdür!

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-65-TALAK

65-TALAK- Boşanma
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
65 The Divorce



Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

2………………………………………ve men yettekıllahe yec'al lehu mahrecen.

3. Ve yerzukhu min haysu la yahtesibu ve men yetevekkel 'alellahi fehuve hasbuhu innallahe baliğu emrihi kad ce'alallahu likulli şey'in kadren.




2-………………………………………And for those who fear Allah, He (ever) prepares a way out,
3. And He provides for him from (sources) he never could imagine. And if any one puts his trust in Allah, sufficient is (Allah) for him. For Allah will surely accomplish His purpose: verily, for all things has Allah appointed a due proportion



DİYANET-2-……………………………………………Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder.
ELMALILI-2- ………………………………………..Her kim de Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu sağlar.
YNURİ-2-…………………………………………… Kim Allah'tan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu nasip eder.
Diyanet Vakfı 3.Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Elmalılı Hamdi Yazır 3-Onu hatır ve hayaline gelmez bir taraftan rızıklandırır. Her kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter. Kesinlikle Allah emrini yerine getirir. Allah, her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk 3 Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter! Hiç kuşkusuz, Allah, emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
4-…………………………………….ve men yettekıllhe yec'al lehu min emrihi yusren.
5. Zalike emrullahi enzelehu ileykum ve men yettekıllahe yukeffir 'anhu seyyiatihi ve yu'zum lehu ecren.


4-…………………………………….and for those who fear Allah, He will make things easy for them.

5. That is the Command of Allah, which He has sent down to you: and if any one fears Allah, He will remove his evil deeds, from him, and will enlarge his reward.









DİYANET-4-……………………… Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

ELMALILI-4-……………………………… Her kim Allah'tan korkarsa, Allah onun işine bir kolaylık verir.

YNURİ-4-………………………………….. Kim Allah'tan sakınırsa, O ona işinde bir kolaylık nasip eder.


Diyanet Vakfı 5. İşte bu, Allah'ın size indirdiği buyruğudur. Kim Allah'tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını arttırır.

Elmalılı Hamdi Yazır 5-İşte bu (anlatılan hükümler), Allah'ın size indirdiği emridir. Her kim Allah'tan korkarsa, Allah onun kabahatlarını örter ve mükafatını büyütür.

Yaşar Nuri Öztürk 5 İşte bu, Allah'ın size indirmiş olduğu emridir. Kim Allah'tan sakınırsa O, onun çirkinliklerini örter ve onun ödülünü büyütür.
________________________________________


--------------------------------------------------------------------------------------------

12. Allahulleziy haleka seb'a semavatin ve minel'ardı mislehunne yetenezzelul'emru beynehunne lita'lemu ennallahe ala kulli şey'in kadirun ve ennalahe kad ehata bikulli şey'in 'ılmen.

12. Allah is He Who created seven Firmaments and of the earth a similar number. Through the midst of them (all) descends His Command: that ye may know that Allah has power over all things, and that Allah comprehends, all things in (His) Knowledge.




Diyanet Vakfı 12. Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır 12-Allah ki, yedi gök yaratmıştır, yerden de onların bir mislini. Allah'ın herşeye kadir olduğunu ve Allah'ın, bilgisiyle herşeyi kuşattığını bilesiniz diye, (bunların) aralarından emir inip duruyor.
Yaşar Nuri Öztürk 12 Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.
________________________________________

13 Kasım 2009 Cuma

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-64-TEGABUN

64-TEGABUN-Aldanış ve aldatış

QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)
64 Loss And Gain


Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

1.
Yusebbihu lillahi ma fiyssemavati ve ma fiyl'ardı lehulmulku ve lehulhamdu ve huve 'ala kulli şey'in kadiyrun.
2. Huvelleziy halekakum feminkum kafirun ve minku mu'minun vallahu bima ta'melune basıyrun.
3. Halekassemavati vel'arda bilhakkı ve savverekum feahsene suverekum ve ileyhilmasıyru.
4. Ya'lemu ma fiyssemavati vel'ardı ve ya'lemu ma tusirrune ve ma tu'linune vallahu 'aliymun bizatissuduri.
5. Elem ye'tikum nebeulleziyne keferu min kablu fezaku vebale emrihim ve lehum 'azabun eliymun.
6. Zalike biennehu kanet te'tiyhim rusuluhum bilbeyyinati fekalu ebeşerun yehdunena fekeferu ve tevellev vestağnallahu vallahu ğanıyyun hamiydun.
7. Ze'amelleziyne keferu en len yub'asu kul bela ve rabbiy letub'asunne summe letunebbeunne bima 'amiltum ve zalike 'alellahi yesiyrun.
8. Feaminu billahi ve resulihi vennurilleziy enzelna vallahu bima ta'melune habiyrun.
9. Yevme yecme'ukum liyevmicem'ı zalike yevmutteğabuni ve men yu'min billahi ve ya'mel salihan yukeffir 'anhu seyyiatihi ve yudhılhu cennatin tecriy min tahtihel'enharu halidiyne fiyha ebeden zalikelfevzul'azıymu.
10. Velleziyne keferu ve kezzebu biayatina ulaike ashabunnari halidiyne fiyha ve bi'selmasıyru.
11.
Ma esabe min musıybetin illa biiznillahi ve men yu'min billahi yehdi kalbehu vallahu bikulli şey'in 'aliymun.
12. Ve etıy'ullahe ve etıy'urresule fein tevelleytum feinnema 'ala resulinelbelağulmubiynu.
13. Allahu la ilahe illa huve ve 'alellahi felyetevekkelilmu'minune.


14. Ya eyyuhelleziyne amenu inne min ezvacikum ve evladikum 'aduvven lekum fahzeruhum ve in ta'fu ve tasfehu ve tağfiru feinnallahe ğafurun rahıymun.
15. Ennema emvalukum ve evladukum fitnetun vallahu 'ındehu ecrun 'azıymun.

16. Fettekullahe mesteta'tum vesme'u ve etiy'u ve enfiku hayren lienfusikum ve men yuka şuhha nefsihi feulaike humulmufluhune.
17. İn tukridullahe kardan hasenen yuda'ıfhu lekum ve yağfir lekum vallahu şekurin haliymun.
18. 'Alimulğaybi veşşehadetil'aziyzulhakiymu


1.
Whatever is in the heavens and on earth, doth declare the Praises and Glory of Allah: to Him belongs Dominion, and to Him belongs Praise: and He has power over all things.
2. It is He Who has created you; and of you are some that are Unbelievers, and some that are Believers: and Allah sees well all that ye do.
3. He has created the heavens and the earth with the truth, and has given you shape, and made your shapes beautiful: and to Him is the final Return.
4. He knows what is in the heavens and on earth; and He knows what ye conceal and what ye reveal: yea, Allah knows well the (secrets) of (all) hearts.
5. Has not the story reached you, of those who rejected Faith aforetime? So they tasted the evil result of their conduct; and they had a grievous Chastisement.
6. That was because there came to them messengers with Clear Signs, but they said: "Shall (mere) human beings direct us?" So they rejected (the Message) and turned away. But Allah can do without (them): and Allah is free of all needs, worthy of all praise.
7. The Unbelievers think that they will not be raised up (for Judgment). Say: "Yea, By my Lord, ye shall surely be raised up: then shall ye be told (the truth) of all that ye did. And that is easy for Allah."
8. Believe, therefore, in Allah and His Messenger, and in the Light which We have sent down. And Allah is well acquainted with all that ye do.
9. The Day that He assembles you (all) for a Day of Assembly,- that will be a Day of mutual loss and gain (among you), and those who believe in Allah and work righteousness,- He will remove from them their ills, and He will admit them to Gardens beneath which Rivers flow, to dwell therein for ever: that will be the Supreme Triumph.
10. But those who reject Faith and treat Our Signs as falsehoods, they will be Companions of the Fire, to dwell therein for aye: and evil is that Goal.
11.
No kind of calamity can occur, except by the leave of Allah: and if any one believes in Allah, (Allah) guides his heart (aright): for Allah knows all things.
12. So obey Allah, and obey His Messenger: but if ye turn back, the duty of Our Messenger is but to proclaim (the Message) clearly and openly.
13. Allah: there is no god but He: and on Allah, therefore, let the Believers put their trust.

14. O ye who believe! Truly, among your wives and your children are (some that are) enemies to yourselves: so beware of them! But if ye forgive and overlook, and cover up (their faults), verily Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.
15. Your riches and your children may be but a trial: whereas Allah, with Him is the highest, Reward.
16. So fear Allah as much as ye can; listen and obey and spend in charity for the benefit of your own soul and those saved from the covetousness of their own souls,- they are the ones that achieve prosperity.
17. If ye loan to Allah a beautiful loan, He will double it to your (credit), and He will grant you Forgiveness: for Allah is All-Thankful, Most Forbearing,-
18. Knower of what is hidden and what is open, Exalted in Might, Full of Wisdom.



Diyanet Vakfı Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
Elmalılı Hamdi Yazır Bismillahirrahmanirrrahim
Yaşar Nuri Öztürk Rahman ve rahim Allah’ın adıyla...
________________________________________
Diyanet Vakfı 1. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd O'nadır. O her şeye kadirdir.
Elmalılı Hamdi Yazır 1-Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nun, hamd O'nun ve O, herşeye kadirdir.
Yaşar Nuri Öztürk 1 Göklerdekiler ve yerdekiler Allah'ı tespih ediyor. O'nundur mülk ve yönetim; O'nun içindir tüm övgüler. Her şeye gücü yetendir O.
________________________________________
Diyanet Vakfı 2. Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
Elmalılı Hamdi Yazır 2-O'dur sizi yaratan, öyle iken kiminiz mümin kiminiz de kafirdir. Allah ise ne yaparsanız görür.
Yaşar Nuri Öztürk 2 O'dur sizi yaratan! Sizin bir kısmınız küfre sapmıştır, bir kısmınız iman etmiştir. Ve Allah, işleyip ürettiklerinizi çok iyi görmektedir.
________________________________________
Diyanet Vakfı 3. Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.
Elmalılı Hamdi Yazır 3-Gökleri ve yeri hak ile yarattı, sizi şekillendirdi. Şekillerinizi de güzel yaptı. Sonunda gidiş de O'nadır.
Yaşar Nuri Öztürk 3 Gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. Yalnız O'nadır dönüş.
________________________________________
Diyanet Vakfı 4. Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır 4-Göklerde ve yerde ne varsa bilir ve her neyi saklar ve herneyi açıklarsanız hepsini bilir. Allah bütün sinelerin özünü bilir.
Yaşar Nuri Öztürk 4 O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir.
________________________________________
Diyanet Vakfı 5. Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar (dünyada) yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acı bir azap da vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır 5-Bundan önce küfredenlerin haberi gelmedi mi size? Ki, yaptıklarının vebalini tattılar, ayrıca onlara acı bir azap da var.
Yaşar Nuri Öztürk 5 Sizden önce küfre sapanların haberleri gelmedi mi size? Onlar, yapıp ettiklerinin vebalini tattılar. Ve onlar için korkunç bir azap vardır.
________________________________________
Diyanet Vakfı 6. (O azabın sebebi) şu ki, onlara peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar: Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş? dediler, inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, hamde lâyıktır.
Elmalılı Hamdi Yazır 6-Çünkü onlara peygamberleri apaçık mucizelerle geliyorlardı da onlar: "Bizi bir insan mı yola getirecek?" deyip küfretmişler ve aksine gitmişlerdi. Allah da muhtaç olmadığını gösterdi. Öyle ya; Allah zengindir, her türlü övgüye layıktır.
Yaşar Nuri Öztürk 6 Bu böyledir. Çünkü resulleri onlara apaçık deliller getirip dururken onlar: "Bir insan mı bize kılavuzluk edecek?!" deyip küfre saptılar ve yüz çevirdiler. Ve Allah hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah, sınırsız zenginliğin, sonsuz övgülerin sahibidir.
________________________________________
Diyanet Vakfı 7. İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır! Rabbime andolsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır.
Elmalılı Hamdi Yazır 7-Küfredenler asla diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: "Hayır, Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra da kesinlikle yaptıklarınız size anlatılacak ve o Allah'a göre kolaydır.
Yaşar Nuri Öztürk 7 Küfre sapanlar asla diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Rabbime yemin ederim ki, sandığınız gibi değil! Yemin olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine Yemin olsun ki, yaptıklarınız size mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır."
________________________________________
Diyanet Vakfı 8. Onun için Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır 8-Onun için siz, Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz nura (Kur'an'a) iman edin! Allah, ne yaparsanız haberdardır.
Yaşar Nuri Öztürk 8 Artık Allah'a, onun resulüne ve size indirdiğimiz nura inanın. Allah, yapmakta olduklarınızı iyiden iyiye haber almaktadır.
________________________________________
Diyanet Vakfı 9. Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür. (Ancak) kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini), içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.
Elmalılı Hamdi Yazır 9-Sizi o dernek gününe dereceği (toplanma günü için toplayacağı gün varya), işte o gün teğabün (kar ve zarar) günüdür, her kim Allah'a iman eder de yaraşıklı iş yaparsa, Allah onun kabahatlarını örter ve onu içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte büyük kurtuluş odur!
Yaşar Nuri Öztürk 9 "Toplanma günü" için sizi bir araya getirdiği gün, karşılıklı aldatış ve aldanışların ortaya çıktığı gündür. Kim Allah'a iman eder, barışa/hayra yönelik bir iş yaparsa Allah onun çirkinliklerini örter ve kendisini altından nehirler akan cennetlere, içlerinde sürekli kalmak üzere yerleştirir. İşte büyük başarı budur.
________________________________________
Diyanet Vakfı 10. İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Elmalılı Hamdi Yazır 10-Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalacaklardır. Orası ne kötü varılacak yerdir.
Yaşar Nuri Öztürk 10 Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar, içinde uzun süre kalacakları ateşin dostlarıdır. Ne kötü dönüş yeridir orası!
________________________________________
Diyanet Vakfı 11. Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır 11-Allah'ın izni olmadan hiçbir musibet başa gelmez, her kim de Allah'a iman ederse, O, onun kalbine hidayet verir. Allah herşeyi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk 11 Allah'ın izni olmadıkça hiçbir musibet gelip çatmaz. Kim Allah'a inanırsa Allah O'nun kalbini doğruya ve güzele kılavuzlar. Ve Allah her şeyi en iyi biçimde bilmektedir.
________________________________________
Diyanet Vakfı 12. Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir duyurmadır.
Elmalılı Hamdi Yazır 12-İman edin de Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer aksine giderseniz bilin ki Resulümüzün görevi açık bir tebliğden ibarettir.
Yaşar Nuri Öztürk 12 Allah'a itaat edin, resule de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz resulümüze düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.
________________________________________
Diyanet Vakfı 13. Allah; O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.
Elmalılı Hamdi Yazır 13-Allah'tan başka tanrı yoktur. Onun için müminler yalnız Allah'a dayansınlar!
Yaşar Nuri Öztürk 13 Allah! İlah yok O'ndan başka! Yalnız Allah'a güvenip dayanır iman sahipleri.
________________________________________
Diyanet Vakfı 14. Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Elmalılı Hamdi Yazır 14-Ey iman edenler, haberiniz olsun ki, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olan vardır, o halde onlardan sakının! Ne var ki, affeder, kusurlarına bakmaz, örterseniz, şüphe yok ki, Allah, çok bağışlayandır, merhamet edendir.
Yaşar Nuri Öztürk 14 Ey iman edenler! Şu bir gerçek ki, eşlerinizin ve evlatlarınızın içinden size bir düşman vardır; onlara karşı dikkatli olun! Eğer affeder, ellerini tutar, hatalarını görmezden gelirseniz, kuşkusuz, Allah da affedici, merhamet edici olur.
________________________________________
Diyanet Vakfı 15. Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır.
Elmalılı Hamdi Yazır 15-Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir fitne (imtihan)dir. Büyük mükafat ise Allah katındadır.
Yaşar Nuri Öztürk 15 Şu da bir gerçek ki, mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, onun katında büyük bir ödül vardır
.
________________________________________
Diyanet Vakfı 16. O halde gücünüz yettiğince Allah'a isyandan kaçının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır 16-Onun için gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin ve harcayın, kendiniz için hayır yapın. Her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk 16 O halde, gücünüz ölçüsünde Allah'tan sakının, dinleyin, itaat edin. Ve benlikleriniz için bir hayır olarak infakta bulunun. Nefsinin cimrilik ve doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
________________________________________
Diyanet Vakfı 17. Eğer Allah'a (rızası uğruna) ödünç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah çok mükâfat verendir, ceza vermekte acele etmeyendir.
Elmalılı Hamdi Yazır 17-Eğer Allah'a bir güzel borç sunarsanız onu sizin için katlayıverir ve sizi bağışlar. Allah, çok mükafat verendir, cezalandırmada acele etmeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk 17 Eğer Allah'a gönül hoşluğuyla bir şey borç verirseniz O, onu sizin için katlayarak artırır ve sizin hatalarınızı bağışlar. Allah Şekûr'dur, şükredenlere karşılık verir; Halîm'dir, yumuşak ve merhametli davranır.
________________________________________
Diyanet Vakfı 18. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır 18-Görünmeyeni de görüneni de bilir, güçlüdür, hikmet sahibidir!
Yaşar Nuri Öztürk 18 Görünmeyen ve görünen âlemleri bilendir O; Azîz'dir, Hakîm'dir.

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-63-MÜNAFİKUN

63-MÜNAFİKUN- İkiyüzlüler
QURAN ( ENGLISH ) (BY A. YUSUF ALİ)

63-The Hypocrites
Bismillahirrahmanirrahim - In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.


9. Ya eyyuhelleziyne amenu la tulhikum emvalukum ve la evladukum 'an zikrillahi ve men yef'al zalike feulaike humulhasirune.

9. O ye who believe! Let not your riches or your children divert you from the remembrance of Allah. If any act thus, surely they are the losers.

9. Ey iman edenler, ne mallarınız, ne de evlatlarınız sizleri Allah'ı anmaktan alıkoymasın! Her kim öyle yaparsa, İşte onlar, hüsrana düşenlerdir.
Ali Bulaç 9- Ey iman edenler, ne mallarınız ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten 'tutkuya kaptırarak-alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Diyanet Vakfı 9. Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Edip Yüksel 9. Ey inananlar, paralarınız ve çocuklarınız sizi ALLAH'ı anmaktan alıkoymasın. Böyle davrananlar kaybedenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır 9-Ey iman edenler, ne mallarınız, ne de evlatlarınız sizleri Allah'ı anmaktan alıkoymasın! Her kim öyle yaparsa, İşte onlar, hüsrana düşenlerdir.
Süleyman Ateş 9. Ey inananlar, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Yaşar Nuri Öztürk 9 Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah'ı anmaktan/Allah'ın zikri olan Kur'an'dan alıkoymasın! Böyle bir şey yapanlar, hüsrana uğramışların ta kendileridir.