24 Temmuz 2009 Cuma

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-3-ALİ İMRAN

3-ALİ İMRAN
3-The Family Of Imran- imran ailesi
Bismillahirrahmanirrahim

1. Elif lam mim

2. Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum

3. Nezzele aleykel kitabe bil hakkı müsaddikal lima beyne yedeyhi ve enzelet tevrate vel incıl

4. Min kablü hüdel lin nasi ve enzelel fürkan* innellezıne keferu bi ayatillahi lehüm azabün şedıd* vallahü azızün züntikam

Yusuf Ali (English)
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
1. Elif Lam Mim
2. Allah there is no god but He, the living, the self subsisting, eternal.
3. It is He Who sent down to thee (step by step), in truth, the book, confirming what went before it; and he sent down the law (of Moses) and the gospel (of Jesus) before this, as a guide to mankind, and he sent down the criterion (of judgment between right and wrong).
4. Then those who reject Faith in the Signs of Allah will suffer the severest penalty, and Allah is exalted in might, Lord of retribution.

DİYANET-Bismillahirrahmanirrahim

1. Elif. Lam. Mim. *
2. Hayy ve kayyum olan Allah'tan başka ilah yoktur. *
3. (Resulüm!) O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak indirdi, Tevrat ile İncil'i ve Furkan'ı indirmişti.
4. Daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Furkan'ı indirmiştir. Bilinmeli ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir. *

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

8. Rabbena la tüzığ kulubena ba'de iz hedeytena veheb lena mil ledünke rahmeh* inneke entel vehhab

9. Rabbena inneke camiun nasi li yevmil la raybe fıh* innellahe la yuhlifül mıad
Yusuf Ali (English)
8. Our Lord (they say), let not our hearts deviate now after thou hast guided us, but grant us mercy from thine own presence; for thou art the grantor of bounties without measure.
9. Our Lord thou art he that will gather mankind together against a day about which there is no doubt; for Allah never fails in his promise.

DİYANET-8. (Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.
9. Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin. Allah asla sözünden dönmez.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
16. Ellezıne yekulune rabbena innena amenna fağfir lena zünubena vekına azaben nar


17. Essabirıne ves sadikıyne vel kanitıne vel münfikıyne vel müstağfirıne bil eshar


18. Şehıdellahü ennehu la ilahe illa hüve vel melaiketü ve ülül ılmi kaimem bil kıst* la ilahe illa hüvel azızül hakım


19. İnned dıne indellahil islam* ve mahtelefellezıne utül kitabe illa mem ba'di ma caehümül ılmü bağyem beynehüm* ve mey yekfür bi ayatillahi fe innellahe serıul hısab

Yusuf Ali (English)

16. (Namely), those who say: "Our Lord! we have indeed believed: forgive us, then, our sins, and save us from the agony of the Fire"-
17. Those who show patience, firmness and self-control; who are true (in word and deed); who worship devoutly; who spend (in the way of Allah); and who pray for forgiveness in the early hours of the morning.
18. There is no god but He: that is the witness of Allah, his angels, and those endued with knowledge, standing firm on justice. There is no god but He, the exalted in power, the wise.
19. The religion before Allah is Islam (submission to his will): nor did the People of the Book dissent therefrom except through envy of each other, after knowledge had come to them. But if any deny the Signs of. Allah, Allah is swift in calling to account.

DİYANET-16. (Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen;
17. Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).
18. Allah, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) şu hususu açıklamıştır ki, kendisinden başka ilah yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmişlerdir. Evet) mutlak güç ve hikmet sahibi Allah'tan başka ilah yoktur.
19. Allah nezdinde hak din İslam'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini inkar edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur. *

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

26. Kulillahümme malikel mülki tü'til mülke men teşaü ve tenziul mülke mimmen teşa'* ve tüızzü men teşaü ve tüzillü men teşa'* bi yedikel hayr* inneke ala külli şey'in kadır

27. Tulicül leyle fin nehari ve tulicün nehara fil leyl* ve tuhricül hayye minel meyyiti ve tuhricül meyyite minel hayy* ve terzüku men teşaü bi ğayri hısab

Yusuf Ali (English)

26. Say: "O Allah! Lord of Power (and Rule), Thou givest Power to whom Thou pleasest, and Thou strippest off Power from whom Thou pleasest: Thou enduest with honour whom Thou pleasest, and Thou bringest low whom Thou pleasest: In Thy hand is all Good. Verily, over all things thou hast power.
27. "Thou causest the Night to gain on the day, and thou causest the day to gain on the night; thou bringest the living out of the dead, and thou bringest the dead out of the living; and thou givest sustenance to whom thou pleasest, without measure.

DİYANET-26. (Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.
27. Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

53. Rabbena amenna bi ma enzelte vetteba'ner rasüle fektübna meaş şahidın

54. Ve mekeru ve mekerallah* vallahü hayrul makirın


Yusuf Ali (English)

53. "Our Lord! we believe in what Thou hast revealed, and we follow the Messenger; then write us down among those who bear witness."
54. And (the Unbelievers) plotted and planned, and Allah too planned, and the best of planners is Allah.

DİYANET-53. (Havariler:) Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve Peygamber'e uyduk. Şimdi bizi (birliğini ve peygamberlerini tasdik eden) şahitlerden yaz, dediler.
54. (Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

84. Kul amenna bilbillahi ve ma ünzile aleyna ve ma ünzile ala ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ma utiy musa ve ıysa ven nebiyyune mir rabbihim* la nüferriku beyne ehadim minhüm ve nahnü lehu müslimun
84. Say: we believe in Allah, and in what has been revealed to us and what was revealed to Abraham. Isma`il; Isaac, Jacob, and the tribes, and in (the books) given to Moses, Jesus, and the prophets, from their Lord: we make no distinction between on and another among them, and to Allah do we bow our will (in Islam).

DİYANET-84. De ki: Biz, Allah a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve Ya'kub oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırdetmeyiz. Biz ancak O'na teslim oluruz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
144. Ve ma muhammedün illa rasul* kad halet min kablihir rusül* e fe im mate ev kutilenkalebtüm ala a'kabiküm* ve mey yenkalib ala akıbeyhi fe ley yedurrallahe şey'a* ve seyeczillahüş şakirın

145. Ve ma kane li nefsin en temute illa bi iznillahi kitabem müeccela* ve mey yürid sevabed dünya nü'tihı minha* ve mey yürid sevabel ahırati nü'tihı minha* ve senecziş şakirın

146. Ve keeyyim min nebiyyin katele meahu ribbiyyune kesır* fe ma vehenu li ma esabehüm fı sebılillahi ve ma daufu ve mestekanu* vallahü yühıbbüs sabirın

147. Ve ma kane kavlehüm illa en kalu rabbenağfir lena zünubena ve israfena fı emrina ve sebbit akdamena vensurna alel kavmil kafirın


148. Fe atahümüllahü sevabed dünya ve husne sevabil ahırah* vallahü yühıbbül muhsinın

149. Ya eyyühellezıne amenu in tütıy'ullezıne keferu yerudduküm ala a'kabiküm fe tenkalibu hasirın

150. Belillahü mevlaküm* ve hüve hayrum nasırın


144. Muhammad is no more than a Messenger: many were the Messengers that passed away before him. If he died or were slain, will ye then turn back on your heels? If any did turn back on his heels, not the least harm will he do to Allah; but Allah (on the other hand) will swiftly reward those who (serve him) with gratitude.
145. Nor can a soul die except by Allah's leave, the term being fixed as by writing. If any do desire a reward in this life, we shall give it to him; and if any do desire a reward in the Hereafter, we shall give it to him. And swiftly shall we reward those that (serve us with) gratitude.
146. How many of the prophets fought (in Allah's way), and with them (fought) large bands of goodly men? but they never lost heart if they met with disaster in Allah's way, nor did they weaken (in will) nor give in. And Allah loves those who are firm and steadfast.
147. All that they said was: our Lord forgive us our sins and anything we may have done that transgressed our duty: establish our feet firmly, and help us against those that resist Faith.
148. And Allah gave them a reward in this world, and the excellent reward of the Hereafter. For Allah loveth those who do good.
149. O ye who believe if ye obey the Unbelievers, they will drive you back on your heels, and ye will turn back (from Faith) to your own loss.
150. Nay, Allah is your protector, and he is the best of helpers.

DİYANET-144. Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükafatlandıracaktır. *
145. Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah'ın iznine bağlı olmasın. (Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.
146. Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
147. Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kafirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!
148. Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah, iyi davrananları sever.
149. Ey iman edenler! Eğer kafirlere uyarsanız, gerisin geriye (eski dininize) döndürürler de, hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.
150. Oysa sizin mevlanız Allah'tır ve O, yardımcıların en hayırlısıdır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
173. Ellezıne kale lehümün nasü innen nase kad cemeu leküm fahşevhüm fe zadehüm ımana* ve kalu hasbünellahü ve nı'mel vekıl
173. Men said to them: a great army is gathering against you: and frightened them: but it (only) increased their Faith: they said: for us Allah

173. Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!" dediler. *

--------------------------------------------------------------------------------------------------
189. Ve lillahi mülküs semavati vel ard* vallahü ala külli şey'in kadır


190. İnne fı halkıs semavati vel erdı vahtilafil leyli ven nehari le ayatil li ülil elbab

191. Ellezıne yezkürunellahe kıyamev ve kuudev ve ala cünubihim ve yetefekkerune fı halkıs semavati vel ard* rabbena ma halakte haza batıla* sübhaneke fekına azaben nar

192. Rabbena inneka men tüdhılin nara fe kad ahzeyteh* ve ma liz zalimıne min ensar

193. Rabbena innena semı'na münadiyey yünadı lil ımani en aminu bi rabbiküm fe amenna* rabbena fağfir lena zünubena ve keffir anna seyyiatina ve teveffena meal ebrar

194. Rabbena ve atina ma veadtena ala rusülike ve la tuhzina yevmel kıyameh* inneke la tuhlifül mıad








189. To Allah belongeth the dominion of the heavens and the earth; and Allah hath power over all things.
190. Behold in the creation of the heavens and the earth, and the alternation of night and day, there are indeed Signs for men of understanding,

191. Men who celebrate the praises of Allah, standing, sitting, and lying down on their sides, and contemplate the (wonders of) creation in the heavens and the earth, (with the thought): our Lord not for naught hast thou created (all) this glory to thee give us salvation from the penalty of the fire.
192. Our Lord any whom thou dost admit to fire, truly thou coverest with shame, and never will wrongdoers find any helpers
193. Our Lord we have heard the call of one calling (us) to Faith, believe ye in the Lord, and we have believed. Our Lord forgive us our sins, blot out from us our iniquities, and take to thyself our souls in the company of the righteous.
194. "Our Lord! Grant us what Thou didst promise unto us through Thy Messengers, and save us from shame on the Day of Judgment; for Thou never breakest Thy promise."


189. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah'ın her şeye gücü yeter.
190. Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.

191. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabındankoru ! *
192. Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.
193. Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, "Rabbinize inanın!" diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamberi, Kur'an'ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, uhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!
194. Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vasıtasıyla vadettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsvay etme; şüphesiz sen vadinden caymazsın!

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
200. Ya eyyühellezıne amenusbiru ve sabiru ve rabitu vettekullahe lealleküm tüflihun
200. O ye who believe persevere in patience and constancy; vie in such perseverance; strengthen each other; and fear Allah; that ye may prosper
200. Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Hiç yorum yok: