20 Temmuz 2009 Pazartesi

KURAN'DA ALTINI ÇİZDİKLERİM-1-FATİHA

1-FATİHA
The Opening-- Açilis, açan, özetleyen


Bismillahirrahmanirrahim
1. Bismillahirrahmanirrahim
2. El hamdü lillahi rabbil alemin
3. Er rahmanir rahıym
4. Maliki yevmid din
5. İyyake na'büdü ve iyyake n’esteıyn
6. İhdinas sıratal müstekıym
7. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin

Yusuf Ali (English)
.
1. In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
2. Praise be to Allah, The Cherisher and Sustainer of the Worlds;
3. Most Gracious, Most Merciful;
4. Master of the Day of Judgment.
5. Thee do we worship, and Thine aid we seek.
6. Show us the straight way,
7. The way of those on whom Thou hast bestowed Thy Grace, those whose (portion) is not wrath, and who go not astray.


Ali Bulaç 1- Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
Diyanet Vakfı 1. Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
Edip Yüksel 1:1 Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle.1
Elmalılı Hamdi Yazır 1-Bismillahirrahmanirrahim
Süleyman Ateş 1. Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla
Yaşar Nuri Öztürk 1 Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...
________________________________________
Ali Bulaç 2-4 Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim ve Din gününün maliki olan Allah'adır.
Diyanet Vakfı 2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
Edip Yüksel 1:2 Övgü, tüm halkların rabbi olan ALLAH'adır.
Elmalılı Hamdi Yazır 2-Hamd o alemlerin Rabbi,
Süleyman Ateş 2. Alemlerin Rabbi (sahibi, yetiştiricisi) Allah'a hamdolsun.
Yaşar Nuri Öztürk 2 Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır.
________________________________________
Ali Bulaç 2-4 Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim ve Din gününün maliki olan Allah'adır.
Diyanet Vakfı 3. O, rahmândır ve rahîmdir.
Edip Yüksel 1:3 Rahman, Rahim (Merhametli),
Elmalılı Hamdi Yazır 3-O Rahman, Rahim,
Süleyman Ateş 3. (O) Rahman'dır, Rahim'dir.
Yaşar Nuri Öztürk 3 Rahman'dır, Rahîm'dir O.
________________________________________
Ali Bulaç 2-4 Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim ve Din gününün maliki olan Allah'adır.
Diyanet Vakfı 4. Ceza gününün mâlikidir.
Edip Yüksel 1:4 Yargı (Din) Gününün sahibi.2
Elmalılı Hamdi Yazır 4-O din gününün maliki Allah'ın!
Süleyman Ateş 4. Din (ceza ve mükafat) gününün sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk 4 Din gününün Mâlik'i/ sultanıdır O...
________________________________________
Ali Bulaç 5- Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen'den yardım dileriz.
Diyanet Vakfı 5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
Edip Yüksel 1:5 Ancak sana tapar, ancak senden yardım dileriz.
Elmalılı Hamdi Yazır 5-Sade Sana ederiz kulluğu, ibadeti; sade Senden dileriz yardımı, inayeti Yarab!
Süleyman Ateş 5. (Ya Rabbi) Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz!
Yaşar Nuri Öztürk 5 Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
________________________________________
Ali Bulaç 6-7- Bizi doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.
Diyanet Vakfı 6. Bize doğru yolu göster.
Edip Yüksel 1:6 Bizi doğru yola ilet.
Elmalılı Hamdi Yazır 6-Hidayet eyle bizi doğru yola!
Süleyman Ateş 6. Bizi doğru yola ilet:
Yaşar Nuri Öztürk 6 Dosdoğru giden yola ilet bizi...
________________________________________
Ali Bulaç 6-7- Bizi doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.
Diyanet Vakfı 7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Edip Yüksel 1:7 Gazaba uğrayanların ve sapmışların değil; kendilerine iyilikte bulunduğun kimselerin yoluna...
Elmalılı Hamdi Yazır 7-O kendilerine nimet verdiğin mesutların yoluna! Ne o gazap olunanların ne de sapkınların!
Süleyman Ateş 7. -ni'met verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya Rabbi)!
Yaşar Nuri Öztürk 7 Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...
________________________________________
5-iyyake na’budü ve iyyake n’estein-----------SENDEN BAŞKASINA İBADET ETMEM-TAPMAM,SENDEN BAŞKASINDAN İSTEMEM……BİR DE BÖYLE OKUYUN……..DOĞRUSUNU MUTLAKA YARADAN KENDİ BİLİR……

Prof.BAYRAKTAR BAYRAKLI TEFSİRİNDEN:
1. CİLTTE FÂTİHA SÛRESİ’NDEN BİR ÖRNEK: KİME KULLUK EDİLİR, KİMDEN YARDIM İSTENİR?
اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ ﴿5
5. Yalnız sana kulluk eder; yalnız senden yardım dileriz.
Hamd âlemlerin rabbi, rahmân-rahîm ve din gününün sahibi olan Allah’a mahsustur. Rab, rahmân, rahîm ve mâlik sıfatlarının kâinatla ve içindeki beşerî âlemle olan ilişkilerinin başlangıçta doğurduğu borcun karşılığı, hamdetmektir. Hamd sadece Allah’a ait olduğu gibi, kulluk/ibadet de sadece O’na yapılır.
Demek ki Fâtihâ sûresindeki 2-4. âyetlerdeki sıfatların önünde hamd, arkasında ibadet ve yardım dileme yer almaktadır. Allah yaratan, besleyip büyüten, rahmet ve merhamet edip sahip çıkan bir varlık olması hasebiyle hamde, ibadete ve sadece kendisinden yardım talep edilmesine layıktır. Hamdedilmek, kulluğun sadece O’na tahsis edilmesi ve sadece O’ndan yardım ve destek beklenilmesi O’nun hakkıdır.
Şimdi 5. âyette geçen kavramların analizini yaparak şu sonuçlara varmamız mümkündür:
1.ُاِيَّاكَ نَعْبُد “Sadece sana kulluk ederiz”.
Fahruddîn Râzî ve Elmalılı Hamdi Yazır, bu âyetin Allah’a nasıl hamdedileceğini öğrettiğini söylemektedirler. “Sadece Allah’a kulluk etmek ve sadece O’ndan yardım dilemek, Allah’a hamdetmektir” diyen bu alimler, âyeti âyetle tefsir etmişlerdir. Onların tefsirine katılmamak mümkün değildir.
Bize göre ‘kulluk’ kavramının içi, ‘hamd’ ile doldurulmaktadır. Rab, rahmân, rahîm ve mâlik sıfatlarına sahip olan Allah, hamdedilmeye, yani ibadet edilmeye layık bir varlıktır. Yaratma, eğitme, rahmet, merhamet ve sahip çıkma sıfatlarıyla insanlar âlemi ile ilişki kuran Allah, şirk koşulmadan ibadet edilmeye layık bir hüviyete sahiptir.
Buradaki ُاِيَّاكَ iyyâke “sadece sana” ifadesi hasr/vurgu içerir ve Allah’tan başka varlıkların tapınma bakımından kutsallığını dışlar. Bu ifadenin, cümlenin başına gelmesinin sebebi, kulluktan önce sahte tanrıları dışlamanın zorunlu olduğunu göstermektir.
‘Abede Kavramı ve Kur’ân’daki Kullanımları:
َعْبُدُ na‘büdü kelimesinin kökü عبد ‘abededir. İbadet, ubudiyyet, âbid, ma‘bûd kelimeleri de ondan türemiş ve “emrini tutmak, ibadet etmek, tapınmak, çok muhterem tutmak, köle etmek, esir etmek, boyun eğdirmek, tâbi kılmak, hükmü altına almak, ıslah etmek, tekâmül ettirmek, ilerletmek, işe yarar hale getirmek, muteber hale getirmek, kendini vermek” manalarına gelmektedir. a) Bilmek, birlemek, itaat etmek وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ “Ben cinleri ve insanları sadece bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zâriyât 51/56). Hâzin bu âyette geçen لِيَعْبُدُونِ liya‘büdûni kelimesine, ليعرفون liya‘rifûni “beni bilsinler” manasını vermektedir. Çünkü Allah, cin ve insanları yaratmasaydı, O’nun varlığı bilinmeyecekti.
Böylece Hâzin, Allah’a ibadeti bilgiye dayandırmakta veya bilgi ile kulluğu aynîleştirmektedir. Ona göre kulluk, bilmek demektir.
Muhammed Esed de aynı fikri savunmaktadır. Ona göre, bütün akıl sahibi varlıkların yaratılmasındaki temel amaç, onların Allah’ın varlığını tanımaları ve bundan dolayı kendi var oluşlarını bilinçli olarak O’nun iradesi ve planı ile uyumlu hale getirme isteği duymalarıdır. İşte bu iki aşamalı tanıma ve isteme kavramlarıdır ki, Kur’ân’ın “kulluk” olarak tanımladığı şeye derin anlamını verir.
İbn Abbâs’a göre Kur’ân’da ibadet kavramı, birlemek anlamına gelmektedir. Tevhid inancı olmadan (Allah birlenmeden) kulluk yerine getirilemez. Nesefî de İbn Abbâs’ın görüşünü naklederek, tevhid ile abd kavramını birleştirmektedir. Hâzin ile Nesefî’nin görüşlerini bir araya getirirsek şöyle bir sonuca varabiliriz: Bilgiden kalkan ve tevhidde konaklayarak insanı Allah’a yaklaştıran gönül oluşumuna, kulluk denmektedir. Demek ki kulluk için birmek, birlemek için de bilmek gerekiyor.
İbn Abbâs,يعبد ya‘büdü kelimesine يطيع yutî‘u manasını vermektedir. Kulluk yapabilmek için itaat şarttır. İtaat edilmeyen varlığa kulluk edilmiş olmaz.
b) İbadet etmek
عبد ‘abede, dini Allah’a has kılarak yapılıdığında ibadet, Allah dışında bir varlığa yapıldığında ise ‘şirk’ olduğu için tapınmaktır. Fâtihâ 5’teki اِيَّاكَ نَعْبُدُ iyyâke na‘büdü “yalnız sana ibadet ederiz” ifadesi, başka âyetlerde şöyle geçmektedir: اَمَرَ اَلَّا تَعْبُدُوٓا اِلَّآ اِيَّاهُۜ “Allah size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir” (Yûsuf 12/40); وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُوٓا اِلَّآ اِيَّاهُ “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi emretti” (İsrâ 17/23).
2. وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ “Yalnız senden yardım dileriz.”
Yalnız Allah’a kulluk ediyor olmanın, ifadesi veya isbatı, yalnız O’ndan yardım dilemektir. Sadece Allah’a kulluk ettiklerini söyledikleri halde, insanlardan, türbelerden, mezarlardan ve diğer tabiat varlıklarından yardım dileyenler vardır. Bu durum, tevhid inancının gönüle yerleşmediğini, gönlün şirkten tam temizlenmediğini göstermektedir.
İsti‘âne kavramı, yardım manasına gelen العون el-‘avn kelimesinden türemiştir. Bu kalıptan alınınca, “yardım dilemek” manasını ifade etmektedir.ُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ iyyâke neste‘în “yalnız senden yardım dileriz” ifadesi, tevhid inancının sağlam olduğunu ve gönüle tam anlamıyla yerleştiğini isbat etmektedir.
Varlıkları yaratıp terbiye eden, onlara rahmet ve merhamet eden ve sahip çıkan varlık, yardım istenmeye layıktır. Bu sıfatlara sahip olmayan diğer varlıklardan yardım istenmez, istenirse şirke düşülmüş olur. Yalnız Allah’a kulluk etmek ve yalnız O’ndan yardım dilemek, hamdin içindeki manayı doldurmaktadır. Allah’ı bilmek ve birlemek, O’na itaat ve ibadet etmek ve yalnız O’ndan yardım dilemek, hamd ibadetinin içeriğidir. (Tefsîr, I, 136-139).

Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı
0532-224 18 23
0216-565 61 48
( sorularınız için lütfen bayraktar@bayraktarbayrakli.com u kullanınız
http://www.kuran.gen.tr/?x=s_bayraktar&y=si_bayraktar&cilt=1

2 yorum:

muharrem dedi ki...

Çok Saygı duyduğum ve hiç birgün adınızı ve kimliğinizi unutmadığım büyüklerim sayın Ahmet bey ve Perihan hanım (annem) yıllar sonra da olsa sizlere bir merhaba diyebilmenin ve sağlığınızı sora bilmenin inanın mutluluğunu yaşı yorum umarım sağlığınız yerindedir.
Çok uzun zaman önce eşiniz Sayın Perihan hanım bir okul sorunum la ilgili beni dinlemiş ve bıraktığım yerden tekrar okuluma başlamam çin ilgilenmiştiniz.Ve söz vermiştim. Eğitimimi tamalayıp öğretmen oldum
hala bu görevimi sürdürmekteyim ne yazıkki ben sizleri GaziAntep te bilirken sizin Zonguldak ta olduğunuzu öğreniyorum oysa 10 yıl kadar öncede ben Zonguldak ta görev yapıyordum.Perihan anneme selamlarımı iletiyor her ikinizin de ellerinizden saygıyla öpüyorum.
Sivas kömür işletmelerinde çalıştığı dönemden sanırım beni hatırlayacaktır perihan hanım,Reyhan hanım aracılığıyla gelmiştim.saygılarımla. Muharrem

muharrem dedi ki...

muharrem dedi ki...
Çok Saygı duyduğum ve hiç birgün adınızı ve kimliğinizi unutmadığım büyüklerim sayın Ahmet bey ve Perihan hanım (annem) yıllar sonra da olsa sizlere bir merhaba diyebilmenin ve sağlığınızı sora bilmenin inanın mutluluğunu yaşı yorum umarım sağlığınız yerindedir.
Çok uzun zaman önce eşiniz Sayın Perihan hanım bir okul sorunum la ilgili beni dinlemiş ve bıraktığım yerden tekrar okuluma başlamam çin ilgilenmiştiniz.Ve söz vermiştim. Eğitimimi tamalayıp öğretmen oldum
hala bu görevimi sürdürmekteyim ne yazıkki ben sizleri GaziAntep te bilirken sizin Zonguldak ta olduğunuzu öğreniyorum oysa 10 yıl kadar öncede ben Zonguldak ta görev yapıyordum.Perihan anneme selamlarımı iletiyor her ikinizin de ellerinizden saygıyla öpüyorum.
Sivas kömür işletmelerinde çalıştığı dönemden sanırım beni hatırlayacaktır perihan hanım,Reyhan hanım aracılığıyla gelmiştim.saygılarımla. Muharrem